Kızılırmak İlkokulu öğrencilerinden ÖRNEK DAVRANIŞ

Kızılırmak İlkokulu 3-C sınıfı öğrencileri sınıf öğretmeni Rafet Aygün öncülüğünde Gazzeli çocuklar için yardım kampanyası düzenledi.

EĞİTİM 23.10.2023 16:15:00 3205 0
Kızılırmak İlkokulu öğrencilerinden ÖRNEK DAVRANIŞ

Velilerin de destek verdiği kampanya kapsamında toplanan 20 bin lira Gazzeli çocuklara ulaştırılmak üzere Kızılay yetkililerine teslim edildi. 

Kızılırmak İlkokulu 3-C sınıfı öğretmeni Rafet Aygün öncülüğünde "Her Hafta Bir Değer,Hayatıma Değer Katar"Projesi kapsamında Gazzeli çocuklar için “Bir Kuruş Bin Kusur Örter” sloganı ile yardım kampanyası düzenledi.

Düzenlenen yardım kampanyasına okulun bütün veli ve öğrencilerinin katkıları ile 20 bin lira toplandı.

 

Kampanyanın kapanış programına Sivas Kızılay Şube Başkanı Fikret Doğruyol ile birlikte Kızılay çalışanları ve 3-C sınıfı velileri  katıldı.  Toplanan bağışın tamamı Gazzeli çocuklara ulaştırılmak üzere Kızılay yetkililerine teslim edildi.  Açıklanan bağış miktarı ile öğrencilerin mutlulukları yüzlerine yansıdı.

3-C sınıfı öğrencileri kampanya boyunca yakın çevrelerinden başlayarak Gazzeli kardeşleri için yardım topladıklarını, 3 gün içerisinde toplam 20 bin lira topladıkları için çok mutlu olduklarını söyledi. Öğrenci velileri ise her hafta farklı bir değeri işlediklerini belirterek bu haftaki değerler eğitiminin en değerli faaliyet olduğunu kaydetti. 

SAVAŞI DERHAL DURDURUN, ARTIK ÇOCUKLAR ÖLMESİN

Sınıf Öğretmeni Rafet Aygün  ise yaptığı konuşmada “Bizler 3-C sınıfı olarak ‘Her Hafta Bir Değer, Hayatıma Değer Katar’ Projesi kapsamında bu hafta Filistin  ve Gazze'de yaşanan insanlık dramına dikkat çekmek için ‘merhamet’ konusu ve dolayısıyla  Gazzeli kardeşlerimiz için yardım kampanyası başlattık. Bugün maalesef güçlünün haklı olduğu bir dünyada yaşıyoruz. İşgalci İsrail ve destekçisi Amerika sadece güçlü oldukları için mazlum Filistin halkını öldürmeyi kendilerine hak görmektedirler. Savaşlar iki egemen güç arasında yapılır. Bugün Filistin ve Gazze'de yaşananlar savaş değil, soykırım vahşetidir. 

Filistin'de sadece savunmasız ve korunmasız insanlar, çocuklar ölmüyor. Filistin ve Gazze'de insanlık vicdanı ve merhamet duyguları ölüyor. Gazze'de ateş hattının bir yanında her gün yüzlerce insan ölürken diğer tarafta müzik eşliğinde ölümün kutlamaları yapılıyor. Her gün televizyonlarda, sosyal medyada artarak bir yenisine şahit olduğumuz vahşet görüntüleri yüreklerimizi dağlıyor. Filistin ve Gazze'de çocuklar bağıra bağıra ölüyor, maalesef bizim elimizden bir şey gelmiyor. İnsanlar en fazla güvende olduklarını sandığı, savaşlarda bile dokunulmaz olan hastanelerde bombalanarak ölüyorlar. Eli kanlı İsrail yönetimi insanları önce güvenli bölgelerde toplayıp daha sonra topluca öldürüyorlar. Bugün Gazze'de elektrik yok, su yok, gaz yok, temel gıda yok, sağlık hizmetlerine erişim yok, altyapı tamamen tahrip edilmiş durumda. Üstüne üstlük Gazze hava, kara ve denizden abluka altına alınmış, yardım malzemelerinin içeri girilmesine izin verilmemektedir. Bu kadar kötü şartlar içerisinde Gazzeli insanların sorunu bu da değil aslında. Onlar her gün ‘Ölecek miyim, kalacak mıyım’ kaygısı ile yaşamaya çalışmaktadırlar. Oradaki insanlar sözüm ona medeni dünyanın merhametinden umudunu kesmiş, kendi katilinin merhametine sığınmaktan başka çare düşünememektedirler. Dünyanın her yanında çocuk ağlamaları aynıdır. Dünyanın her yanında akan kanın rengi aynıdır. 

Dünyanın her yanında yaşama iç güdüsü ve ölüm korkusu aynıdır. Bizler bugün Gazze'de ölenlere sadece Müslüman oldukları için üzülmüyoruz. Orada ölenler savunmasız oldukları için, orada ölenler anne baba oldukları için üzülüyoruz. En önemlisi orada ölenler, günahsız, savunmasız, masum çocuklar oldukları için üzülüyoruz. Bugün orada ölenler Filistinli değil İsrailli olsaydı, vahşet de aynı olsaydı, üzüntümüz bundan daha az olmayacaktı. Bu kadar vahşetin ve katliamın yaşandığı bir dünyada hiçbirimiz masum değiliz. İnsanlık vicdanının sustuğu bugün, Sivas Kızılırmak İlkokulu'ndan sesleniyoruz! Gazze'nin dar sokaklarında oyun oynarken büyüme hayali kuran sevgili kardeşlerimiz, sizler orada ölümle saklambaç oyunu oynarken bizler burada hiç rahat değiliz. Evinize ya da evinizin yakınına düşen bombalar burada bizleri uykumuzdan uyandırıyor. Müslümanların kutsal emaneti Mescid- Aksa'nın bekçileri sizler küfrün kirli ayakları kutsal mabedimizi kirletmesin diye yıllardan beri can verdiniz ama biz sadece sizin katillerinizi kınamaktan öteye geçemedik, bizleri affediniz, bizler çocuk olduğumuz için ancak şu çağrıya gücümüz yetiyor: Bu savaşı derhal durdurun, artık çocuklar ölmesin” dedi.