Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Anayasa Mahkemesi üstelik de Başkanının da içinde yer aldığı bir kısım üyeleri eliyle son dönemde Türkiye´ye yönelik en büyük saldırılardan birinin somut örneği olan bir konuda ülkesinin ve milletinin aleyhine karar almaktan çekinm
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Anayasa Mahkemesi ülkesinin aleyhine karar almaktan çekinmemiştir
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Anayasa Mahkemesi üstelik de Başkanının da içinde yer aldığı bir kısım üyeleri eliyle son dönemde Türkiye´ye yönelik en büyük saldırılardan birinin somut örneği olan bir konuda ülkesinin ve milletinin aleyhine karar almaktan çekinmemiştir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Anayasa Mahkemesi bu ülkede devletin ve milletin hakları, menfaatleri, çıkarları konusunda en fazla hassas olması gereken kurumların başında geliyor. Ama bu kurum, üstelik de Başkanının da içinde yer aldığı bir kısım üyeleri eliyle son dönemde Türkiye´ye yönelik en büyük saldırılardan birinin somut örneği olan bir konuda ülkesinin ve milletinin aleyhine karar almaktan çekinmemiştir" dedi.
Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı´nda düzenlenen toplu açılış törenindeki konuşmasında, "Diyorlar ki ?Muhtarları niye çağırıyor Cumhurbaşkanı külliyeye? Muhtarlar kim, muhtar cumhur, cumhur. Muhtarsız cumhur olur mu? dedi.
Muhtarları parti ayrımı yapmaksızın davet etmeyi sürdürdüğünü, çünkü onların halka en yakın demokratik organ olduğunu dile getiren Erdoğan, "Beraber yürüyeceğiz, hiç bundan dolayı ?Şu şöyle demiş, bu böyle demiş´, bunlar bizi ilgilendirmiyor? diye konuştu.
Erdoğan, Zaman gazetesine kayyum atanmasıyla ilgili olarak, "Bunlar sahtekar, bunlar cambaz. İşte buyrun bak çıkıyor bütün hileler ortaya. Yok neymiş, basın hürriyetiymiş. Düşünebiliyor musunuz gazeteleri var, suç üstü yakalanıyorlar. Emniyet görevlileri oraya girecek, toplamışlar oraya başı açık, başı örtülü tüm kardeşlerimizi, orada polisin önüne onlarla bariyer oluşturuyorlar. O başörtülü kardeşlerimizi bunlar var ya güneydoğuda PKK´lılarla da sırt sırta seçimlerde bir araya getirdiler" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazetelerin önüne geldiler, girdi oraya emniyet. İçeride ne makine kalmış ne bilgisayar. Hepsini götürmüşler. Niye, devletin bütün kurumlarına sızmışlar. Ne yaparsanız yapın kaçamayacaksınız. Ne dedim, bunların inine gireceğiz. Girdik mi, girmeye devam ediyor muyuz?" dedi.
Erdoğan, "Anayasa Mahkemesi bu ülkede devletin ve milletin hakları, menfaatleri, çıkarları konusunda en fazla hassas olması gereken kurumların başında geliyor. Ama bu kurum, üstelik de Başkanının da içinde yer aldığı bir kısım üyeleri eliyle son dönemde Türkiye´ye yönelik en büyük saldırılardan birinin somut örneği olan bir konuda ülkesinin ve milletinin aleyhine karar almaktan çekinmemiştir" diye konuştu.
"O makamda olana dürüstlük yaraşır"
Erdoğan, Anayasa Mahkemesinin Dündar ve Gül hakkındaki ihlal kararıyla ilgili olarak da şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Başkan bana daha önceleri bizzat kendisi söylemiştir, ´gerekçeyi hazırlamadan asla karar açıklamayız´ diye. Ama ne yazık ki şimdi ben bu olayı yaşayınca gerçekten çok üzüldüm ve buradan söylüyorum, çok kırgınım. Niye, o makamda olana dürüstlük yaraşır da onun için. Bana bunu söylediler. Çünkü önceki başkanı gerekçe hazırlanmadan alelacele açıklanan kararlarda eleştiren bu arkadaşımız, bu defa alelacele böyle bir kararı açıklama konumuna gelmiştir."
"İlk derece mahkeme ne demiş, casusluktan bunu tutuklamış. Siz ne diyorsunuz; ´hayır burada böyle bir şey yok.´ Oraya iade ediyorsunuz. Fakat daha önce casusluktan tutuklanmayı isteyen mahkemenin de verdiği kararı anlamıyorum. Halbuki ilk derece mahkeme de kararında direnebilirdi. Diren bakalım. O zaman Anayasa Mahkemesi ne yapacak, bir de onu görelim. Bence o verdiği kararda direnmiş olsaydı inanıyorum ki dengeler çok daha farklı gelişecekti."
"Anayasayı korumak benim de görevim"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben cumhurbaşkanı olarak vatana ihanetin dışında hiçbir suçla suçlanmam. Ama anayasayı korumak benim de görevim. Ben de diyorum ki Anayasanın 104. maddesine uy. İlk fıkrasını alıp diğer fıkrasını bir kenara koyma. Bunun üzerinde de hassas ol. Geçmişte yargı nasıl Paralel Devlet Yapılanması örgütü tarafından çökertildiğinde karşısına dikildik ve mücadele ettiysek, bu konuda da aynı şekilde hareket etmek mecburiyetindeyiz. Cumhurbaşkanı olarak Anayasaya göre, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve Türk milletinin birliğini temsil etmekte, Anayasanın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetmekle yükümlüyüm. Bu konuda kim yetki sınırlarının dışına çıkarsa karşısında da beni bulur. Anayasa Mahkemesi böyle bir yola girerse milletim adına ona karşı itirazlarımı dile getirmekten de çekinmem. Asıl bu tür girişimler, yanlışlar, haksızlıklar karşısında susarsam milletimin adına, itimadına layık olmamış olurum. Mesele bu" diye konuştu.
"Hani sen Kürtlerin temsilcisiydin"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk bayrağı dışında bir bayrak asla kabul etmediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Karşımıza paçavralarla çıkanlara gerekli cevabı bu milletimiz askeriyle, polisiyle, korucusuyla verdi, veriyor. Tek bayrak. Tek vatan. 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Bu vatanı bölmek, parçalamak isteyenlere şu anda yapılan operasyonları izliyoruz değil mi? Gerekli cevabı veriyor muyuz? Ne dedik, ta Çözüm Süreci´nden önce, ´Bak akıllı olun, yanlış yapmayın eğer yanlış yapacak olursanız size bu işi dar ederiz. Şu anda sabır sabır... Ne yaptılar? Benim Kürt kardeşlerimi sokağa döktüler. Öyle mi? Bir tane Eş Başkan çıkmış ne diyor, ´Dökülün sokağa´ ve orada 52 vatandaşımız ne oldu? Öldü. Ölen Kürt, öldüren, o da Kürt. Hani sen Kürtlerin temsilcisiydin? Nasıl temsilcilik bu? Yalan. Benim Kürt kardeşlerimin, bunlar, kanını emdiler. Onları sömürdüler, sokağa döktüler ve bu ülkeyi maalesef adeta kendi içinde birbirine düşman ettiler."