Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Washington’da gerçekleştirdiği temaslarla bir kez daha bu gerçeği gözler önüne serdi.
ABD Başkanı Donald Trump ile Oval Ofis’te yapılan görüşme, sadece iki ülke ilişkilerinin değil, küresel barış arayışlarının da en üst düzeyde masaya yatırıldığı bir buluşma oldu. Daha görüşme öncesinde dahi Erdoğan’ın sözleri dikkat çekiciydi:
“Birlikte el ele bölgedeki sıkıntıları aşacağımıza inanıyorum.”
Bu cümle, Erdoğan’ın vizyonunu ortaya koyan tarihi bir mesajdı. Çünkü Türkiye, yalnızca kendi güvenliği için değil, bölgedeki barış ve istikrar için de sorumluluk üstlenen bir ülke olduğunu bir kez daha dünyaya duyurdu.
Trump’ın Erdoğan’a Övgüleri
ABD Başkanı Trump’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan için kullandığı ifadeler, aslında küresel siyasetin bir yansımasıydı:
“O zor bir adam ama ülkesinde harika işler çıkarıyor. Erdoğan çok saygın biri; Avrupa’da da dünyada da çok saygı görüyor.”
Dünya devi bir ülkenin başkanı, Erdoğan’ın hem kararlılığını hem de küresel saygınlığını vurgularken, Türkiye’nin geldiği noktayı da net biçimde ortaya koydu.
Masadaki Kritik Başlıklar
F-16 ve F-35 konuları, Halkbank meselesi, savunma sanayii işbirlikleri ve enerji alanındaki yeni adımlar… Hepsi Oval Ofis’in tarihi atmosferinde enine boyuna görüşüldü. En dikkat çekici gelişmelerden biri de Türkiye ile ABD arasında imzalanan Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı oldu. Bu anlaşma, sadece Türkiye’nin enerji güvenliği açısından değil, bölgesel denge açısından da tarihi bir adım niteliğinde.
Gazze, Suriye ve Ukrayna: Erdoğan’ın Küresel Rolü
Erdoğan’ın uluslararası krizlerde üstlendiği rol, Trump’ın sözleriyle bir kez daha teyit edildi. ABD Başkanı, “Suriye’deki zaferin sorumlusu Erdoğan’dı” derken, aynı zamanda Türkiye’nin bölgede barışın kilit aktörü olduğunun altını çizdi.
Gazze meselesinde de Türkiye’nin, Suudi Arabistan, Katar ve diğer bölge ülkeleriyle birlikte yürüttüğü diplomasiye dikkat çekildi.
Ukrayna-Rusya savaşında tarafların saygı duyduğu bir lider olarak Erdoğan’ın ismi anılırken, bu saygının boşuna olmadığı görüldü. Zira hem Putin hem Zelenskiy, barış adına Erdoğan’ın sözünü dikkate alıyor.
Dünya Liderliği Tescillendi
Bugün geldiğimiz noktada şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık sadece Türkiye’nin değil, dünyanın söz sahibi liderlerinden biridir. Oval Ofis’teki görüşme, verilen mesajlar ve imzalanan anlaşmalar, bu gerçeği bir kez daha tescillemiştir.
Türkiye artık oyun kuran, masada söz sahibi olan, bölgede barış ve istikrar için vazgeçilmez bir aktör haline gelmiştir. Bunun arkasındaki en büyük güç ise kuşkusuz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlı, vizyoner ve cesur liderliğidir.
Kısacası, Washington’da atılan imzalar sadece iki ülke arasında değil, tarihin sayfalarında da yerini alacak nitelikteydi.
Türkiye’nin yükselişi, bir dünya liderinin sağlam adımlarıyla devam ediyor.
Hayırlı cumalar Diliyorum