Mescid-i Aksâ’nın işgalden kurtulmasına vesile olsun

Mil-Diyanet Sen Sivas Şube Başkanı İsa Kukuş; Miraç Kandili münasebetiyle açıklamalarda bulundu. Miraç olayının Hz. Peygamber’in (s.a.s) en büyük mucizelerinden birisi olduğunu ifade eden Başkan Kukuş, “Hz. Peygamber’in (s.a.s) gecenin bir vaktinde Mescid-i Haram’dan alınarak Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya götürülüşü Miraç olayının dünyada yaşanan bölümüdür ki, buna “İsra: Gece yolculuğu” adı verilir. Hz. Peygamber (s.a.s) miracın başlangıç yeri olan Mescid-i Aksâ’dan bir binekle yedi kat gökleri aşarak Allah’ın katına yükseldi. Allahü Teala, o yüce makamdan Hz. Peygamber (s.a.s) ile birlikte, ümmetine üç büyük hediye gönderdi: 1. Allah’a ortak koşmadan ölen her Müslüman’ın cennete gireceği müjdesi, 2. Beş vakit namaz, 3. Bakara suresinin son iki ayeti.  Mescid-i Aksâ, yeryüzünde Mescid-i Haram’dan sonra yapılmış ikinci mescit olarak ifade edilmiştir. Onun bulunduğu şehir Kudüs ise Miraç şehridir. Kur’an-ı Kerim, Mescid-i Aksâ için “… etrafını mübarek kıldık” (İsra, 1) buyurmuştur ve tüm Filistin bölgesi Mescid-i Aksâ’nın etrafıdır. Dolayısıyla Müslümanlar için sadece Kudüs değil, Siyonist İsrail’in işgal ettiği tüm Filistin toprakları da mübarektir ve işgalden kurtulmasını beklemektedir.Hz. Peygamber’in (s.a.s) “Gidin orada namaz kılın, eğer gidemezseniz kandillerinde yakılmak üzere yağ gönderin” buyurduğu Mescid-i Aksâ’nın ayakta kalması tüm İslam alemi için önemlidir. Filistin halkı, Müslümanların Kudüs ve Mescid-i Aksâ’nın dünya Müslümanları tarafından sahip çıkılmasını ve ziyaret edilmesini beklemektedir. Kudüs’e gidemesek de, hiç olmazsa Mescid-i Aksâ da nöbet tutan müslümanlara maddi-manevi yardım etmemiz gerekmektedir. İşgal devletinin Mescid-i Aksâ’yı yıkmak ve yerine dünyanın en büyük sinagogunu inşa etmek üzerine kurulu planları artık tüm Müslümanlar tarafından bilinmeli ve ona göre tedbir alınmalıdır” dedi.

Kukuş, açıklamasının devamında “Tarih şahittir ki, Kudüs işgal altındaysa İslam dünyası sıkıntıdadır. Hak ve adalet merkezli bir düzen hâkim olması için Kudüs barış yurdu olmak zorundadır. Hakkı değil de, kuvveti üstün tutan bir düzen varsa; orada acı, kan ve gözyaşı vardır. Kudüs, İslam dünyasının ortak sorunudur. İşgalciler ve sömürgeciler ancak güçten anlamaktadır. Bugün Kudüs’ün yeniden fethi zorunlu olup, bunun için Müslümanların İslam Birliği’ni oluşturması ve Siyonist İsrail ve sömürgecilerin karşısına “2 Milyarlık Güç” halinde çıkması gerekmektedir. Bugün Müslümanların Kudüs’e özgürlük borcu vardır. Kudüs sevilmeden insanlığa girilemez. Tutsak Kudüs’e borcumuz, Kudüs’ü savunmak, özgürlüğüne kavuşturmaktır. Kudüs’ü sevdirmek ve Kudüs ve Mescid-i Aksâ sevdalı bir nesil yetiştirmek gerekir. Mescid-i Aksâ’ya sahip çıkmak yalnız Filistinlilerin görevi değil; tüm İslam âleminin inanç ve beka meselesidir. Hatta insanlığın onur mücadelesidir.  Miraç olayını akılla idrak etmek mümkün olmayıp, o ancak imanla anlaşılır. Allah’ın sonsuz gücüne iman edilirse perdeler açılır; Miracın olağanüstülüğü (mucizevî yönü) ortaya çıkar. Miraçla, yüce Rabbimiz, Efendimizi (s.a.s) melekût âlemine götürerek sonsuz gücünün delil ve işaretlerini apaçık göstermiştir. İslam dünyası her Miraç gecesini büyük bir fırsat bilmelidir.  Mescid-i Aksâ ve Kudüs’ü dert edinmeden Miraç gecesi ihya edilemez. Miraç gecesi, Kudüs ve Mescid-i Aksâ’ya karşı sorumluluk şuurumuzu keskinleştirmeli ve kutsal toprakların bugünkü hali hepimizi rahatsız etmelidir. Hz. Ömer’deki (r.a) Kudüs duyarlılığı, Selâhattin Eyyubi’deki Kudüs kararlılığı hayatımıza hâkim olmalı ve bu anlayışla İsrâ ve Miraç yâd edilmelidir.   Hazreti İbrahim’in Kabe’yi inşa ederken tevhid, birlik, kardeşlik ve Allah’a kulluk için yaptığı çağrı, bu Miraç gecesinde Mescid-i Aksâ için ümmet, özgürlük, diriliş ve dayanışma şuuruna dönüşmelidir. Unutulmamalıdır ki; mü’min miraçsız, miraç Mescid-i Aksâ’sız olmaz.  Bu duygu ve düşüncelerle, aziz milletimizin ve gönül coğrafyamızda yaşayan kardeşlerimizin Miraç Kandili’ni tebrik ediyor, bu mübarek gecenin kan, gözyaşı ve zulüm altında inleyen Müslümanların ve Mescid-i Aksâ’nın işgalden kurtulmasına vesile olmasını yüce Rabbimden niyaz ediyorum” ifadelerine yer verdi.