Bekir DOĞAN/ Gazeteci Yazar


Toplumun Genel Hastalığı: Gıybet ve İftira

Bugün toplum olarak en büyük imtihanlarımızdan birini yaşıyoruz: Gıybet, iftira ve dedikodu hastalığı…


Sabah güne başlarken bile birilerini karalamayı, menfaat hesapları yapmayı, nasıl zarar veririm diye düşünmeyi alışkanlık hâline getiren bir kitle oluştu. Hâlbuki bilen bilir; gıybet, kalpleri kemiren bir hastalıktır.

Gıybet Kanser Gibidir:
Kıskançlık, iftira, dedikodu… Nasıl ki kanser insanın bedenini içten içe yiyip bitiriyorsa, gıybet de insanın ruhunu tüketir, kalbini karartır. Bu hastalığa yakalanan kişi hem kendine hem çevresine zarar verir.

Oysa çözüm bellidir: Sevmek…
Birbirimizi sevelim, birbirimize destek olalım. Sevginin kimseye zararı olmaz; bilakis insanın kalbini genişletir, gönlüne bereket getirir.

Geçtiğimiz gün bir sohbet sırasında biri, “Ben Ahmet’i sevmiyorum” dedi.
Sebebini sorduğumda ise şöyle devam etti:
“Ahmet iyi insandır ama bu kadar malı nereden buldu belli değil, onun için sevmem.”

İşte tam bu noktada sorun başlıyor.
Tanımadığın, konuşmadığın, tek bir delile bile sahip olmadığın bir insan hakkında “çalıyor” demek iftiradır. İftira ise sadece kula değil, Allah’a karşı işlenen büyük bir günahtır. Belki adam çalışmış, çabalamış, Allah dilemiş ve rızkını genişletmiştir. Bunu bilmeden yapılan her söz, insanın kendi amel defterine yazılır.

Bakıyorum, bu tür insanlarda bir hırçınlık, bir öfke… Gıybet ve iftiranın son evresine yakalanmış gibi. Böyle durumlarda bize düşen tek şey kalıyor:
“Allah ıslah etsin” demek.

Unutmayalım:
Müslüman, gıybetin ne kadar ağır bir günah olduğunu bilir.
Müslüman, iftiranın kul hakkı olduğunu ve hesabının ahirette çok çetin olacağını bilir.
Müslüman, yalan ve dedikodunun, insanın yükünü taşıyamayacağı kadar ağır bir günah olduğunu bilir.

Bugün 12 Aralık 2025 Cuma… Mübarek günlerin en hayırlısı. Gelin hep birlikte şu duayı edelim:

“Allah’ım! Kalbimdeki fitneyi, gıybeti, dedikoduyu, iftira etme hastalığını gider. Beni kalbi temiz, dili temiz, ameli temiz mümin kullarından eyle. Âmin, âmin, inşallah.”

Hayırlı cumalar, hayırlı günler diliyorum.