Ünal TAN / İlahiyatçı

Tarih: 22.04.2025 10:43

TOPLUMSAL HELAKİN AYAK SESLERİ (Mİ) ?

Facebook Twitter Linked-in

Aklı başında her Müslüman bilir ki dünya hayatında  tesadüflere yer yoktur.

"Daha önceki toplumlardan kibre düşen inkarcılar bizim bu kitaba muhalefet ettiler.

Bizde onları helak etmek için üzerlerine bir çığlık gönderdik.

Fakat kurtuluş vakti çoktan geçmişti (Sad)
Allah'ın buyruklarını umursamaz hale gelen şu insanların, kendi elleriyle yapıp ettikleri sonucunda, karada ve denizde bozulma başladı.

Bu şekilde Allah belki doğru yola dönerler diye, yaptıklarının bazı kötü sonuçlarını onlara tattıracaktır. Rum suresi 41.

Evet yazdığınız gibi teknoloji ve altın çağı dedikleri şu asırda kötülüğün sınır tanımadığı insanlığın insanlıktan çıktığı tam bir dönem yaşıyoruz kimin.

Gücü kime yeterse kim kim i yok ederse güçlü olan  eziyor. öldürüyor. Artık güç dengeleri devreye girer şu an Filistinli Müslümanların başına geldiği gibi.

Dünya Filistinli Müslümanlara yapılan vahşeti katliamı seyrediyor.

Kur’an ışığından yüz çeviren insanlığın kendi eliyle yaptığı kötülükler yüzünden, hem toplumsal, hem de doğal denge bozularak, karada ve denizde haksızlık, adâletsizlik, kan, gözyaşı, dünya savaşları, nükleer felâketler, aşırı silahlanma, çevre kirlenmesi, uyuşturucu, alkol, cinsel sapıklıklar, terör ve anarşi gibi her türden fesat ve bozgunculuk ortaya çıktı.

İşte Allah, yaptıklarının bir kısmını onlara daha bu dünyada böylece tattırıyor ki, bu gidişin yanlış olduğunu anlayıp yeniden Kur’an’a dönsünler.
Zümre suresi 54.

Ey Müslüman! İnsanlığın kurtuluş müjdesi olan şu ilâhî fermanı duyurmak üzere de ki:

Ey İnsanlar; bakın Rabbimiz ne buyuruyor:

“ Kendilerine yazık eden günahkâr kullarım; sakın Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin! Unutmayın ki Allah, tövbe edildiği takdirde bütün günahları bağışlar!

Çünkü O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.

Kur'an değişik ayetlerinde helak edilen toplumlardan bahseder.

Bazılarına da mühlet verir.

Onları uyarır.

Çeşitli musibetlerle onlara ibret alma şansı verir.

Gerçekten biz, Firavun sülalesini senelerce kıtlık ve gelir noksanlığı içinde tutup kıvrandırdık. Düşünüp ibret alırlar diye. (Araf 130)

İnkarların da ısrar ettikçe yüca Allah onlara bela verdi.

Tufan, çekirge, haşerat, kurbağalar ve kan ile denendiler.

Ancak yinede kibirlendiler...

Musa ve israil oğullarının zayıflığı karşısında Tağutlaşan Firavuna rucu ediyorlardı.

Nihayetinde uyarılara kulak asmadıkları için denizde boğuldular.  (Araf 136)

Keşke kendilerini sıkıntılara maruz bıraktığımızda alçak gönüllükle Allaha yalvarsaydılar.    (En'am 43)

Yalvarmadılar..
Yalvarmıyoruz. Yalvarmıyorlar.

Bireysel yalvarmalar, bireysel günahlar içindir..

Sözünde durmayan tüccar.
Aldatan esnaf.

İnfak etmeyen üretici.

Fırsat kollayan işçi ve işverenin günahları bu cinstendir.

Toplumsal günahın zirvesi Tevhid akidesinden uzaklaşmaktır.

Depremi fay hatlarına,
Don ve afetleri doğa ya bağlamaktır.

Yani Allahı bu işlerden uzak tutmaktır.

Halbuki Allaha iman ettiğini iddia eden bir halk söz konusudur.

Ancak işlerine karışmayan bir Allah.
Yönetimlerine,
İktisatlarına,
Mahkemelerine,
Okullarına ve giyinmelerine karışmayan bir Allah inancı....

Davet eden dâvetçi, ilahiyatçı ve ceme atların çoğunluğu böyle bir dini önceler...

Yani Tağutlaşan Firavun (taha suresi) un otoritesine toz kondurmamak gibi bir sey..

Oysa toplumsal helakin önüne geçebilmek için otoriteyi yani yönetsel aklı Allahın emrine has kılmak gerekir.

Allah bir memleket halkını ıslah edici iken helak edici değildir.  (Hud)

Islahat çalışması yapan Allah'ın garantorlüğündedir.

Ne yazı kı ıslah edilmesi gereken otorite iken, ona boyun eğmek ve eğdirmek ıslah  olarak kabul ettirildi.

Selam ve dua ile Allah'a emanet olun değerli kardeşlerim benim


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —