Orhan ARSLAN /Eğitimci -Yazar

Tarih: 10.10.2021 09:26

ÖĞRENCİ OLAYLARI HANGİ AMACA HİZMET EDİYOR

Facebook Twitter Linked-in

Yurt, barınak, burs  bahane... Sokak olayları, kargaşa şahane... Baş rol  aktörleri sahnedeki yerlerini almak için, zaman ve zemin gözlüyorlar... Çünkü, onların işi budur... Yakalana ve göz altına laınan eylemcilerden bazıları tescilli, eylemci çıktı...
Ülke gündemini, yine öğrenci olayları oluşturmaya başladı. Kim karıştırmak istiyor? Kim neyi hesaplıyor? Kimin ne çıkarı var? Bütün bu sorulara, cevap aranıyor.

Gün geçmiyor ki;  öğrenciler bir şeyleri bahane ederek, güvenlik güçleri ile çatışmaya girmesinler.

Yurt sorunu var sloganı ile, sokaklara çıkanlar avazlarının çıktığı kadar bağırmaktadırlar. Oysa ki, şu andaki yurtlar gayet konforlu ve ihtiyaca cevap verecek şekilde, tasarlanmıştır. Odalar genellikle ikişer kişilik ve duş alma, ders çalışma imkanı olan yerlerdir. Buna rağmen azgın bir kesim, Ülke üniversite gençliğinin çoğunun yurt sorunu varmış gibi, algı oluşturmaktadır.

Ben devletin yerinde olsam, odalar birer tane baza ilave ederek, bu sorunun konuşulmasını, gündemde tutulmasını bir süreliğine, engellemiş olurum.

Boğaziçi Üniversitesi ise, evlere şenlik...  Öğrencisi bir alem, öğretim görevlisi başka bir alem... Sanki bazı öğrenciler, orayı sorunlar yumağı haline getirmeye çalışıyorlar.

Devlet şehit ve gazi çocuklarına Üniversitelerde kontenjan tanımak gibi bir düşüncesi ve eylemi olmuştu. İyi ya işte, bu şehit ve gazi çocuklarını Ülkenin en iddialı üniversitelerine kayıt edelim. Onların babaları, bu ülke için en değerli şeylerini verdi. Daha ne olsun... Bana göre bunu fazlası ile hak ediyorlar. Böylece Vatansever insanların evladına bir ödül sunulmuş olur.

Öğrenci velilerinin birçoğu maddi imkansızlıklar, içerisinde yaşayarak çocuklarının daha iyi bir eğitim görmesini,   yüksek okullarda okumasını istemektedirler. Bunun için bütün imkanlarını seferber etmektedirler. Hatta, çocuk Yüksek Okulu kazandıktan sonra kimseye muhtaç olmasın, arkadaşları içerisinde mahcup duruma düşmesin diye maddeten sürekli destek veriyorlar. Ama, bir gün hiç ummadıkları bir şey oluyor, çocukları çeşitli nedenlerden dolayı çeşitli olayların içerisinde; yer alıyor veya mahkemelik oluyor. İşte bir Veli için yıkım anının başlangıcı meydana geliyor. Geçmişte bunun örneklerini gördük Medya önünde çocuğunu dövenler, azarlayanlar, haksızlığa uğradığını söyleyenler, suçsuz olduğunu iddia edenler…  

Bütün bunlar şu gerçeği göstermektedir. Çocukları sadece yüksek okula göndermek yetmiyor. Onların sürekli denetlenmesi ve kontrol edilmesi gerekiyor. Arkadaşları, çevresi, irtibat kurduğu kurumlar, bulunduğu yahut kaldığı ortam. Onlarca faktör vardır. Bu sorumsuzluk, sadece polisiye olaylarla kalmıyor.  Ahlaksızlık, suç işlemek,  bağımlılık, kontrol dışı hareketler, ailesiyle bağı koparmak... Bütün bunlar bir velinin tek amaç olarak; çocuğunu yüksek okula yönlendirmesinin ve orayı kazandırmasının yetmeyeceğini göstermektedir. Yetişen çocuğa; bahçeye diktiğimiz bir çiçek kadar önem vermiyorsak, onun maddi alanın haricinde de var olan insani ihtiyaçları ile ilgilenmiyor isek; Milli ve Manevi değerlerden uzak olarak yetiştiriyorsak. O zaman birileri bu boşlukları dolduracaktır. Zamanla da çocuğunuz hiç de hoş olmayan sonuçlarla karşınıza çıkacaktır. Bu insanın doğasında vardır. Ne ekersek, onu biçeriz.

Evet, öğrenci kardeşlerimiz bazı kesimlerin oyunlarına gelmemelidir. Bunu ailelerin de yakından takip etmesi gerekir. Üniversiteler ilim yuvası olma özelliğini korumalıdır. Asla terörist yuvası olamaz... Devletimiz buna imkan vermez...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —