Bekir DOĞAN/ Gazeteci Yazar


Moralinizi Bozmayın, Üretmeye Devam!

Sabah, geçmişimizi bir gözden geçirdim...


1970'li Yıllar:
ABD, "Irak'ın Türkiye'yi vuracak uzun menzilli füzeleri var" diyordu. Hedefin Ankara olduğu söyleniyordu. Bayramlarda kamyonların üzerinde füzelerle geçit töreni yapılıyordu. Biz de gerçekten Irak’ın füzesinin olduğuna inanıyorduk.
Bir haber gelir: "Bu gece Irak Türkiye’ye saldıracak." Hemen her yerde karartma uygulanırdı. O dönem kamyon bulabilen bağlara kaçardı, akşamları ışıklar yanmazdı. Ankara’dan başlayarak Türkiye halkının morali sıfırlanmıştı.

1974 – Kıbrıs Barış Harekâtı'nın hemen ardından:
Yine Irak saldıracak haberleriyle toplum tedirgin edildi. ABD ve CIA ajanları sürekli korku pompalıyordu. İnsanlar yatırım yapmayı bırakmış, varlıklı olanlar can derdine düşerek yurt dışına kaçmıştı. o dönem önemli beyinler yurt dışına göç etti..

1980 – İran-Irak Savaşı (22 Eylül 1980 – 20 Ağustos 1988):
Tam 7 yıl, 10 ay, 4 hafta ve 1 gün süren bu savaşta; asker olarak ölenlerin tamamı Müslümandı. Ölen de "Allahu Ekber", öldüren de "Allahu Ekber" diyordu.
ABD ise hem İran’a hem Irak’a silah satarak kasasını dolduruyordu.
1991’de, "Irak, İsrail’e füze attı" yalanı ile ABD Irak’a girdi. Körfez savaşında milyonlarca Müslüman öldü.. kadınların ırzına geçtiler.
Sonuç: 2.5 milyon Iraklı öldü. Milyonlarca kadın tecavüze uğradı. 5 milyon Iraklı ülkesini terk etti ve dünyanın dört bir yanına dağıldı.
Sonradan ortaya çıktı ki; Saddam’ın bırakın füzeyi, makineli tüfekleri bile yokmuş. Bu, CIA’nin bir oyunuymuş. Ama İran, Türkiye, Suriye, Filistin, Yemen, Mısır, Ürdün gibi bölge ülkelerinin huzuru kaçmaya yetti. Bizi sürekli korku içinde yaşattılar ülkeler yatırım yapamadı kalkınmasını sağlayamadı..

ABD; Irak ve Saddam’ı bize bir canavar gibi servis etti. Olayın sonradan bir kurgu olduğu, bölgeyi karıştırmak için oynanan korku oyunu bir senaryo olduğu ortaya çıktı.
İran-Irak savaşı, yakın Ortadoğu tarihinin en büyük insanlık trajedilerinden biriydi.
Ölen de Müslümandı, öldüren de. Silahı ABD veriyordu, petrolünü alıyordu.
Yaklaşık 2.5 milyon insan hayatını kaybetti. Çok daha fazlası yaralandı, milyonlarcası mülteci oldu.
Savaş boyunca harcanan kaynaklar, bütün Üçüncü Dünya ülkelerinin on yıllık halk sağlığı harcamalarını aşıyordu.

1983 – PKK'nın Kuruluşu:
ABD ve destekçileri, özellikle Avrupa Birliği ülkeleri, komşumuz Suriye'de Türkiye’den kaçırdıkları Türk çocuklarını işkenceye, cinsel istismara maruz bırakarak terörist olarak Türkiye üzerine saldılar. Nihayi hedef Büyük İsrail Projesi ve bölgeyi boşatma olduğuna bugün şahit oluyoruz..
“Ölen de bizden, öldüren de bizden” anlayışıyla 40 yıl boyunca Türkiye’yi terörle boğdular.
100 binden fazla canımızı boş yere kaybettik.
Türkiye’nin kalkınmaması için sürekli moralimizi bozdular, halkı umutsuzluğa sürüklediler. Zeki ilim adamlarını, genç beyinleri ABD kaçırdılar.. Türkiye de yaşanmaz diyerek CIA ajanları gençlerin beynini yıkadı.. Bugün dahi bunu görüyoruz , moralimizi bozuyorlar.

Günümüz:
ABD Başkanı bugün gümrük vergileri koyarak, dünya genelinde ekonomik saldırılar yaparak, ülkeleri çökertmeye çalışıyor. Bir koyuyor bir askıya alıyor sonuçta ülke ekonomileri çok değerini kaybediyor..
1970’li yıllarda namlular üzerimize çevrilmişti, bugün ise ekonomik silahlarla hedefteyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Büyük Devlet, güçlü devlet , moralinizi bozmayın yatırıma , üretmeye çalışmaya devam biz böyle dalgaları çok gördük.!
Ancak değişmeyen tek şey, Türkiye’nin üzerine oynanan oyunlar. Bu oyunları da artık bozalım dostlar, dost düşman kim iyi görelim, düşmanın içerdeki iş birlikçileri yerli sermayeye boykot yapanlara iyi bakın !..

Biz ne yapacağız?

Dik duracağız. Moralimizi bozmayacağız. Üreteceğiz. Yolumuza devam edeceğiz.
Çünkü başka çaremiz yok. Türkiye Cumhuriyeti Devleti , bugün savunma Sanayinde söz sahibi , Devletimize, Savunma Sanayi destek vereceğiz, Kahramanmaraşlılar olarak TUSAŞ ve Uzay sanayi, Savunma Sanayi yatırım yapacağız !..

Hayırlı günler diliyorum.