Bekir DOĞAN/ Gazeteci Yazar


İnsanoğlu kadrî kıymet bilmez!

Sevgili okurlarım, bugünkü yazıma bir gerçeği yazarak girmek istiyorum.


Ülkemizin kıymetini bilemiyoruz, devletimizin kıymetini bilemiyoruz; bu özgürlük bize beş numara büyük geliyor. Dostumuzun kıymetini bilemiyoruz..

Birbirimizi sevmiyoruz, başarılı olana kıskançlıkla bakıyor; destek olmak yerine köstek oluyor, dedikoduyla onu yıpratıyor, kimi zaman iftira atıyoruz. Ahrette bu hesabı nasıl vereceğiz?

Birlik olamıyoruz, bir birimizi çekiştiriyoruz, böyle olunca da büyüyemiyoruz ! boş lakırtı ile ömür geçiriyoruz.. Neyse konumuz bu değil !

Yurt dışından bir dostumuz geldi; şehri gezdirdim, dost sandıklarımla tanıştırdım. ona herkes “Ülkenizde durum nasıl?”, “Ekonomi nasıl?”, “Devlet başkanınız hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye soruyor. Ben de diyorum ki , “Lütfen şahsi soru sorun, yönetimle ilgili konuşmaz” diyorum; anlamakta zorlanıyorum, çünkü gidip oraları görmeyen onların nasıl yaşadığını bilmez !.

Baskıcı toplum ve devletlerde hükümetin aleyhinde tek kelime edemezsin; hele birinin yanında asla konuşamazsın. Özgürlüğün kıymetini bilmek gerekir. özgürlük demek, ifade özgürlüğü demek, Özgür Özel gibi Cumhurbaşkanı hakaret etmek değil !

Sevgili okurlarım: İlk örnek Suriye: Cezaevlerinin durumunu biliyorsunuz! Burada gördüğüm kadarıyla insanları birbirinin ihbarcısı haline getirmişlerdi. Yalan veya doğru bir ihbarla polis seni alır götürür; bir daha ne ölün ne dirini kimse bulamaz . 1992’den sonra Suriye’ye binlerce defa gittim, çok dost edindim; Beşşar Esad’dan asla söz etmezler, zorlarsan hemen yanından uzaklaşırlar.

Suudi Arabistan’a git, Prens Salman aleyhinde konuş, göreyim seni bir günde yok ederler; unutmayın, balık hafızalı değiliz! Suudi hükûmetine muhalif Suudi gazeteci ve köşe yazarı Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018’de İstanbul’daki Suudi Başkonsolosluğu’nda, Suudi ajanlar tarafından düzenlenen suikast sonucu öldürüldü, kemikleri asitte eritilerek tuvalete döküldü.

Amerika Birleşik Devletleri’nde de devletin kırmızı çizgisine basarsan bir gecede yok ediliriz. İsrail, İran, Irak, Libya, Mısır, Rusya, Türkî Cumhuriyetler ve daha birçok ülkede yönetim hakkında konuşmak “lüzumsuz” bulunur; bir gece ansızın ortadan kaybolursun.

Peki bizim ülkemizde durum nasıl? Devletin başı, Başkomutan, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan hakkında her türlü hakaret, her türlü söz serbestçe söyleniyor; sonra da “İfade özgürlüğü yok” diye yakınabiliyoruz. Böyle bir düzen olabilir mi?

Sosyal medya denilen rezillik, Türk milletinin ahlakını bozduğu gibi, burada istediğinize hakaret etmek serbest, bunun da adı ifade özgürlü var mı AB de vaya Dünyanın başka bir yerinde böyle özgürlük ?

Sağlıklı kalın, hoşça kalın.