Kur'an-ı Kerim'i bir insan sesli olarak okuyor ve biz de bu sesi duyuyorsak, onu dinlemek ve susmak farzdır. Bu esnada başka bir işle meşgul olmak caiz değildir.
Eğer bir yerde fıkıh yapan (dinî ilimle meşgul olan) bir kimse olduğu hâlde, birisi orada Kur’an okur da o kimse de meşguliyetinden ötürü dinleyemezse okuyan günahkâr olur.
Ancak televizyon, bilgisayar ve radyo gibi şeylerden okunan Kur'an'ı dinlemek ise farz değildir. Müsait ise dinlemesi bir fırsattır.
Çünkü doğrudan insan sesinden değildir. İnsanın sesinin alınıp kaydedildiği bir aletten yansımadır. Fakat dinlersek sevap alırız.
Kur’an okunurken onu dinlemek farz-ı kifâyedir.
Bu nedenle cemaatten bir kısmı dinlerse yeterli olur.
Eğer Kur’an’ı okuyan kimsenin yanında yalnız bir kişi bulunuyorsa, onu dinlemek zorundadır, aksi takdirde günahkâr olur.
Ancak, o kişi Kur’an okunmaya başlamadan önce namaza başlamışsa, bu takdirde namazına devam etmesi gerekir ve Kur’an’ı dinlememekten ötürü bir vebali olmaz.
Kur'ân-ı Kerîm'i okumak ya da dinlemek isteyen kimsenin abdest alıp kıbleye doğru oturması sünnettir.
Ancak yürürken veya yatarken onu okumakta da bir sakınca yoktur.
İshak bin İbrahim diyor ki: Ebû Abdullah ile birlikte camiye giderken Kehf süresini okuduğunu işittim.
Aişe (ra) de şöyle diyor:
"Ben sedirimin üzerine uzanmış iken Kur'ân-ı Kerîm'i okurdum."
Selam ve dua ile Allah'a emanet olunuz değerli kardeşlerim...