Ünal TAN / İlahiyatçı


Es-selamu Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berakatüh....

İslam dininde aldatma, hile, karaborsa ve her hangi bir zulüm yoluyla olmadığı sürece, sınırsız bir oranda kar elde etmek meşrudur.


islam dini kâr için bir sınır getirmemiş, "Yüzde şu kadar kâr edilecek," diye bir kayıt koymamiştir.

Nitekim Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem zamanında bir ara eşyanın fiyatı yükseldi, bunun üzerine bazı ashab-ı kiram:

"Ey Allah'ın Resulü! Eşyanın fiyatını tesbit buyur." dediler.

Bunun üzerine Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurdu;

"Fiyata tesbit eden, rızkı daraltıp genişleten, rızkı veren ÂLLAH' u Teala 'dır.

Sizden hiç biriniz ne kan ne de mal haksızlığı hususunda benden bir şey istemeden Allah-u Teala ya kavuşmamı umarım.( Ebu Davud, Tirmizi )

Ancak bu aldatma ve karaborsa gibi bir haksızlık olmamasi şartıyladır.

Bir malın kusurunu gizleyerek müşteriyi aldatmak da aynen yalan söylemek gibidir.

Anlatıldığına göre, Vasile bin Aska'nın dalgın olduğu bir anda adamın biri kendisine ait bir deveyi üç yüz dirheme sattı.

Adam deveyi alıp gittiğinde Vasile hemen ardından koştu ve onu gördüğünde:

"Ey falan kişi! Sen bu deveyi kesmek için mi yoksa binmek için mi aldın?" diye sordu. Adam ;

"Binmek için aldım." dedi. Vasile: Onun yağında yürümesine engel bir parçalanma olduğunu gördüm." dedi.

Bunun üzerine adam geri döndü ve onu geri verdi. Bu sefer mal sahibi fiyattan yüz dirhem indirdi ve Vasile'ye ;

ÂLLAH sana rahmet etsin benim alışverişimi bozdun." dedi. Vasile ise:

"Biz, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'e her müslümana öğüt vermek üzere söz verdik!" dedi ve ardından:

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu duydum, dedi;

" Biriniz bir alışveriş yaptığında malında olanı açıklamadığı sürece yaptığı alışveriş helal olmaz ve bunu bilen kişi de onu açıklamadığı sürece o alışveriş helal olmaz."

İmam-ı Gazali, bu olayın devamında şunu söylemiştir:

Onlar nasihati, kendileri için istemedikleri şeyi bir başkası için de istememek olarak anlamışlar.

Bunun bir fazilet ve makamda yükseliş olduğuna değil, ancak biat ettikleri islam'ın bir şartı olduğuna inanıyorlardı

Buna göre, malın ayıbını gizleyerek hile ve aldatma yoluyla ticari kazanç elde etmek veya müşteriye oyun yaparak eşyayı gerçek görünümünden farklı göstererek aldatmak, eşyanın gerçeğini müşteriden gizleyecek bir şekilde ilan vermek caiz değildir. Helal değildir.

Nitekim Hz. Peygamber salllahu aleyhi ve sellem bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:

" Bizi aldatan bizden değildir." (Müslim)

Selam ve dua ile Allah'a emanet olunuz..