Üç ön liberolu sistem her zaman risklidir ve defansif oynamanıza sebep olur. Maçın başında rakibin daha üstün futbolu, bunun en büyük göstergesiydi ama, neyse ki Sivasspor çabuk toparlanmasını bildi... Bu durum aslında bize, rakibi üzerimize çekelim, hızlı ataklarla gol bulalım'ın mesajıydı ve nitekim gol de bu şekilde geldi.
Ancak, zorunluluktan mıdır, yoksa hocanın taktik idmanda yaptırdığı çalışmadan mıdır bilinmez, oyun Gradel’in üzerine kurulduğu için, gerektiğinden fazla top sol açıkta sıkışıyor... Bu durum Kayserispor gibi; (normal şartlarda) hücumu düşünen takımlara karşı bir avantaj ama, ligin kapalı oynayan takımlarına karşı mağlup olmanıza dahi sebep olabilir.
Defansif anlamda da bugün kusursuz futbol oynandı. Maçın başından sonuna kadar, sahaya iyi yayılan, alan savunması ile kapanmak yerine, adam adama markaj yapıp, kanatları da kapatarak, rakibi etkisiz hale getiren bir Sivasspor vardı sahada, zaten oyunu çözen de adam adama markaj oldu... Bu maç özelinde, hücumda her ne kadar Hakan Arslan’ın adını pek duymasak ta, takım savunmasında ki rolü ile defansif anlamda kusursuz futbol oynadığını inkâr edemeyiz.
Alt sıralardaki takımlarında mağlup olmasıyla birlikte kafaların biraz daha rahatlamasına sebep oldu. Mart ayı fikstürü Sivasspor’u hayli yoracaktır. Çünkü, Galatasaray, Hatay, Karagümrük gibi bu ligin fizik gücü yüksek rakipleri ile başa çıkmak kolay değil. Mart ayı Sivasspor’un kader ayı olacaktır.