Kararla, sosyal ağ sağlayıcının yükümlülükleriyle bu yükümlülüklerin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar belirlendi. Ekim 2022 ayına ve 2007 yıllarına dönük çok kapsamlı bir planlama olduğunu görüyoruz. Ülkemiz adına çok verimli ve faydalı olacaktır. Ayrıca kararın yurt dışındaki birçok örneğe uygun olarak hazırlanmış olduğunu da söyleyebiliriz. Öncelikle Türkiye’den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarının, Türkiye’de ikamet eden temsilci bulundurması zorunlu hale getirilmiştir. Temsilciler Türk vatandaşı olacak olup birçok yasal yükümlülükleri ve görevleri yerine getiriyor olacaklar. Temsilci belirlenmesine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcısına, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu tarafından bildirimde bulunulacak. Bildirimden itibaren 30 gün içinde temsilci belirlemeyen sosyal ağ sağlayıcıya 10 milyon lira idari para cezası kesilecek. Kesilen idari para cezasının tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde temsilci belirlenmemesi halindeyse 30 milyon lira daha idari para cezası kesilecek. Temsilciler yılda 2 defa Temmuz ve Ocak aylarında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu’na raporlama yapmak durumundalar. Başvuruların kabulü, reddi ve coğrafi dağılımı gibi bilgiler hakkında bir istatistik verilmesi zorunlu hale getirildi. Ayrıca, kullanıcılara eşit ve tarafsız davranılması hususuna yönelik alınan tedbirlere dair bilgiler, kullanıcılara önerilen içeriklere ilişkin tercihlerin güncellenmesine ve kullanıcıların kişisel verilerinin kullanılmasını sınırlandırma seçeneği sunulmasına yönelik alınan tedbirlere dair bilgiler raporda yer alacaktır. Başlık etiketleri, öne çıkan veya erişi azaltılan içeriklere ilişkin algoritmalar, şeffaflık ve reklam politikalarına ilişkin bilgiler, reklam kütüphanesi oluşturulmasına, internet sitesinde yayınlanmasına ilişkin hususlara da raporda yer verilecektir. Raporlama yükümlülüğünü yerine getirmeyenler ise 10 milyon lira idari para cezasına çarptırılacaklar. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu, Erişim Sağlayıcıları Birliği, adli makamlarca gönderilecek tebligat, bildirim veya taleplerin gereği, sosyal ağ sağlayıcının içerik veya yer sağlayıcının olmasından doğan sorumluluk ve kanun kapsamındaki diğer yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekecek. Sosyal ağ sağlayıcılarının, temsilcinin Türkiye’deki tebligata yarar adresi ile e-posta adresine, kolayca görülebilecek ve doğrudan erişilebilecek şekilde internet sitesinde yer verilmesi zorunlu hale getirildi. Sosyal medya üzerinden birçok istismarı geçmişte gördük, görmeye de devam ediyoruz. Sahte hesaplar, yanlış hesaplar ve insanların mağduriyetlerini görüyoruz. Tüm bunlara dönük olarak Türkçe başvuru yapılabilmesi, Türkçe cevap verilmesi ve bir başvuru linkinin hazırlanmasına dönük olarak bir uygulama buraya getirildi. Tüm bunlarla herkese eşit işlemler yapılması çok kıymetli. Ağ sağlayıcılarının, başvuruları, başvurudan itibaren en geç 48 saat içerisinde olumlu ya da gerekçesini belirterek olumsuz cevaplaması gerekmektedir. Bu sürede işlem yapılabilmesi için gerekli mekanizmalar oluşturulacaktır. Kişiler tarafından yapılan başvuruların cevaplandırılması yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcılarına ise 5 milyon lira idari para cezası verilecek. Günlük 1 milyon etkileşimi olan sosyal medya aracının da Türkiye’den kazandığı para oldukça yüksektir. Bu ağların Türkiye’den çok yüksek reklam payları bulunmaktadır. Sosyal ağ sağlayıcıları reklam kütüphanesi oluşturmakla yükümlü olacaklardır. Bu kütüphanede; reklamı veren, reklamın içeriği, türü, yayında kaldığı dönem, hedef kitlesi ve hedef kitlesinin belirlenmesinde kullanılan parametreler ile ulaştığı kişi ve grup sayısı yer alacaktır. Sosyal ağ sağlayıcı, reklam kütüphanesini kolayca görebilecek ve doğrudan erişebilecek şekilde internet sitesinde yer verecektir. Aynı zamanda önemli olan Türkiye’nin verileri Türkiye’de kalacaktır. Yaşadığımız yüzyılın veri yılı olduğu düşünüldüğünde süreçte önemli olan Türkiye’nin sosyal medya verilerinin Türkiye’de saklanmasıdır. Bununla ilgili sosyal ağ sağlayıcıları gerekli tedbirleri alacaklardır. Ayrıca bir kriz planı oluşturulması karar bağlandı. Ülkemizde yaşanan depremlerde ve yangınlarda bunun ne kadar önemli olduğunu gördük. Sosyal medya sağlayıcıları bir kriz planı oluşturacaklar ve bunu Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu ile paylaşacaklar. Sosyal ağ sağlayıcıları çocuklara özgü ayrıştırılmış hizmet sunma konusunda gerekli tedbirleri alacaklar. Çocuk olduğu anlaşılabilen kullanıcılara sunulan içerik, reklam ve diğer hizmetlerde çocuğun yaşı, üstün yararının gözetilmesi, fiziksel, psikolojik ve duygusal gelişiminin korunması, huşuları dikkate alınacak. Çocuğa yönelik cinsel istismar ve ticari risklerin önlenmesi, çocuğa ait kişisel verilerin korunmasında yüksel düzeyde gizlilik ayarları ile asgari düzeyde veri işlenmesinin sağlanması, sözleşme, kullanıcı ayarları ve veri politikaları gibi hususların çocuğun anlayabileceği şekilde sunulması hususlarının dikkate alınması karara bağlandı. Çocukların cinsel istismarı, halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, devletin sırlarına karşı suçlar, casusluk suçlarına konu internet içeriklerini oluşturan veya yayan faillere ulaşmak için gerekli olan bilgiler ilgili sosyal ağ sağlayıcının Türkiye’deki temsilcisi tarafından adli mercilere teslim edilecektir. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu’nun bu düzenlemesine yönelik olarak değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Levent Eraslan ve Eğitim Koordinatörü/SODİMER İcra Kurulu Üyesi Sabiha Ebcim özellikle temsilcilerin ülkemizde yerleşik kişilerden oluşması ve yasada yer alan sorumluluklarını yerine getirmesini çok önemsediklerini belirttiler. Ayrıca diğer Avrupa ve Amerika’da yasalara duyarlılık gösteren bu şirketlerin Türkiye’de de aynı hassasiyeti göstermeleri gerektiğini vurguladılar. Bunun yanı sıra raporlama ve kişisel başvuruların 48 saat içinde yanıt verilmesi ve yanıt verilmediği zaman 5 milyon liralık cezanın öngörülmesini önemsediler. Ayrıca çok önemli olarak sosyal medya platformu sahiplerinin bir kriz planı oluşturmaları ve bunu paylaşmalarının da çok değerli olduğunu ifade ettiler. Buna ek olarak verilerin ülkemizde kalması sosyal medya üzerinden kullanılan her türlü verinin Türkiye’de kalmasını da çok önemli bir adım olduğunu da vurguladılar. Son olarak 2022 yılında da çok tartışılan dejenerasyon yasasında, gündemi meşgul eden halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma maddesinin varlığının yine tartışma yaratacağını belirttiler. Özellikle asılsız haberlerin nasıl belirleneceğini, bu konuda nasıl bir hükmü şarta varılacağının muğlak olmasının tartışmalara neden olacağına işaret ettiler