TV100 kanalında Okan Bayülgen’in sunduğu “Kimi Seçiyoruz?” programının konuğu Büyük Birlik Partisi (BBP) Sivas Belediye Başkan Adayı Dr. Adem Uzun oldu. Vizyon projelerinin bazıları hakkında açıklamalarda bulunan Uzun, Sivas'taki geleneksel belediyecilik anlayışını değiştireceklerini söyledi. Uzun, “Yenilenebilir şehirler anlayışıyla hizmet edeceğiz. Şeffaf ve hesap verilebilir olacağız. İstişareye açık bir yönetim anlayışı sergileyeceğiz. Yenilikçi belediyecilik anlayışını inşallah şehrimize kazandıracağız” dedi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Sivas Belediye Başkan Adayı Dr. Adem Uzun, TV100 kanalında Okan Bayülgen’in sunduğu “Kimi Seçiyoruz?” programına konuk oldu.
BAYÜLGEN, UZUN’UN PROJELERİNE HAYRAN KALDI
31 Mart Pazar günü gerçekleştirilecek yerel seçimlerin Sivas’ta en güçlü isimleri arasında yer alan Dr. Uzun, seçmenin teveccühüyle Sivas Belediye Başkanlığını kazanmaları halinde hayata geçirecekleri 58 projenin bir kısmını Bayülgen’in sunduğu “Kimi Seçiyoruz?” programında anlattı. Uzun’un; Şems Meydanı, Ticaret Merkezi, Selçuklu Kulesi, Alzheimer Sosyal Yaşam Merkezi gibi vizyon projeleri Bayülgen’in de büyük beğenisini kazandı.
Sürekli sahada olduklarını ve vatandaşların yoğun teveccühüyle karşılaştıklarını belirten Dr. Uzun, Sivas’ta yaşanan su sorununa dikkat çekerek konuşmasına başladı.
ŞEHİR YAKLAŞIK 50 GÜN SUSUZ KALDI
Uzun, “Sivas'ta 2022’nin 15 Kasım’ından sonra bir su sorunuyla karşılaştık. 4 Eylül Barajımız kurudu, kuruduktan sonra şehir yaklaşık 50 gün susuz kaldı. Mahallelerde sürekli su kesintileri başladı. Başka bir barajdan borularla su çekildi ve daha sonra şehir 3 Ocak 2023 tarihi itibariyle tekrar suya kavuştu ama bu su kesintilerinin olduğu tarihlerde barajın neden kuruduğu sorgulanmadı. ‘Barajda kaçak var, kaçak olduğu için baraj kurudu’ denildi ama baraj 2004 tarihinde faaliyete geçmiş, 2004 yılından 2022 yılına kadarki olan süre içerisinde baktığımız zaman aslında barajın 2014'e kadar tam dolu olduğunu görüyoruz, 2015'ten sonra biraz azalma var ama 2019 yılından sonra özellikle barajda ciddi bir azalma var. Biz kaçağın barajda değil de hatlarda olduğunu daha sonra tespit ettik.
Devlet Su İşleri’nden (DSİ) birçok arkadaşla görüştüm, üst düzey bazı yetkililerle görüştüm. Onlar bana ‘DSİ 70 yıllık bir kurum. Barajda kaçağı öngörebilecek, önlem alabilecek ve barajı yaparken de dikkat edecek bilgi ve tecrübeye sahip’ dedi. Kaçak hatlarda idi. Şehrin hatları eskiydi, ciddi bir kaçak vardı. Maalesef bunlarla mücadele edilmediği için baraj kurudu” dedi.
ŞEHRİ BİLİM VE TEKNOLOJİYE DAYALI BİR ANLAYIŞLA YÖNETMEMİZ LAZIM
4 Eylül Barajına su getirilen Pusat Özen Barajı’nda da su seviyesinin azaldığına dikkat çeken Dr. Uzun, “Burada da yeterli önlemlerin alınmadığına şahit olduk. Şehrin yıllık su tüketimi 38 milyon metreküp. Bunun 19 milyon metreküpü faturalandırılıyor, geriye kalan 19 milyon metreküp ise kayıp ve kaçak. Yani yüzde 50 oranında bir kayıp ve kaçak var. 4 Eylül Barajı kuruduktan sonra DSİ tarafından Pusat Özen Barajından 4 Eylül’e isale hattıyla, borularla su getirildi. Bunun maliyeti 1 milyar 200 milyon, şimdi bunun karşılığı o günkü şartlardan günümüze yaklaşık 3 milyar. Bunu kim ödeyecek? 365 bin nüfuslu Sivas şehri ödeyecek. Maalesef bunlar üzerinde durulmadı ama geldiğimizde ilk yapacağımız konulardan birisi bu olacak. Scada Sistemi ismini vermiş olduğumuz şu an Avrupa’da birçok şehirde uygulanan yazılım ve bilişim teknolojilerine dayalı bir sistemi kuracağız. Barajdan çıkan su evlere gelene kadarki süre içerisinde hesaplamalar yapılacak, özellikle nerelerde basınç azalmaları varsa bu bölgelerde müdahaleler yapılacak. Ben her yerde ‘Artık şehri bilim ve teknolojiye dayalı bir anlayışla yönetmemiz lazım’ diyorum. Dünyada buna doğru bir gidişat var zaten. Avrupa, Amerika bunları gerçekleştirmiş. Türkiye'de de buna doğru bir gidişat var, kesinlikle bunu geldiğimizde gerçekleştireceğiz. Artık bilim kimliğinin ön plana tutulduğu, buna göre bir kent kimliğinin oluşturulduğu yeni bir Sivas'ı İnşallah Sivas halkıyla birlikte ortaya çıkaracağız” diye konuştu.
DAR GELİRLİ EMEKLİLERİMİZE 2 BİN LİRA ÖDEME YAPACAĞIZ
Emeklilere Sivas’ta zor şartlar altında geçindiğine dikkat çeken Uzun, “Sivas bir emekli şehri. Sivas'ta Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1937 yılında temelini attığı TÜDEMSAŞ var, şimdiki ismi ise TÜRASAŞ. Demiryolu ve diğer kamu kurumları özellikle Sivas'ta önemli bir yer teşkil ediyor.
Sivas'ın da bir emekli şehri olduğunu çok rahatlıkla ifade edebiliriz. Ben sahada şunu gördüm: 10 bin 300, 10 bin 400 TL emekli maaşı alan, evi kirada olan, çocukları üniversitede okuyan çok sayıda emeklimiz var. Bunların gerçekten de şu an geçimde ciddi sıkıntı yaşadıklarını görüyoruz. Ev kiralarının da 8 bin TL olduğu şehirden bahsediyorum. Geldiğimizde ilk başta tespitleri yapacağız ve dar gelirli emeklilerimize yönelik aylık 2 bin TL düzenli olarak maaş ödemesini gerçekleştireceğiz” ifadelerine yer verdi.
ŞEMS MEYDANI'NIN BİRİNCİ ETABINI 5 YILDA TAMAMLAYACAĞIZ
Göreve geldiklerinde Şems Meydanı Projesini hayata geçireceklerini belirten Uzun, “Şems demek güneş demek. Şems Meydanının olduğu bölgede Şems-i Sivasi Hazretleri var. Burada Eski Buğday Pazarı dediğimiz bir bölge var. Eski Buğday Pazarında ilk olarak biz Şems Meydanı'nın birinci etabını önümüzdeki 5 yılda tamamlayacağız. Altı komple otopark olacak. Böylece şehrin biz otopark sorunu çözmek istiyoruz. Şu an Eski Buğday Pazarının olduğu bölgede bıçakçılar var, farklı mesleklerden arkadaşlarımız var. Otoparkı yaptıktan sonra üst katta ‘u’ şeklinde AVM tarzında bir yapı tasarladık. Alt tarafına bıçakçıları koyduk, üst tarafında yüksek kodlu dükkanlar koyduk, onun üzerine de ofisler ve konut alanları oluşturduk. Şu an bölgede görüntü çok kötü. Bu bölge şehrin tam merkezinde. Dışarıdan gelen insanlarda Sivas algısı konusunda çok kötü bir imaj ortaya çıkarıyor. Biz de bu nedenle göreve geldiğimizde ilk olarak bu bölgeye dokunmak istiyoruz. Sivas'ın bir kent meydanı var, biz Sivas'a ikinci bir meydanı da böylece kazandırmış oluyoruz. Avrupa'da bir meydanı gezersiniz, bir sokak atladıktan sonra yeni bir meydanla karşılaşırsınız. Biz de kent meydanının dışında hemen 200-300 metre ilerisinde yeni bir meydanı kazandıracağız. İkinci etapta Hal’in olduğu bölge var, o bölgeye dokunacağız. O bölgede biz Sivas'ın ticaret ve sosyal hayatında etkili bir meydan olarak oluşturmak istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
TÜRKİYE’YE ÖRNEK BİR MERKEZ OLACAK
Ticaret Merkezi Projesi hakkında da bilgi veren Uzun, “Sivas göçün çok fazla olduğu bir şehir. Şu an İstanbul'da yaşayan 754 bin Sivaslı var. Sivas'ta yaşayanlardan daha fazla Sivaslı İstanbul'da yaşıyor. Biz ‘Artık şehrimizin ticaretini geliştirmemiz lazım’ dedik. Eski Buğday Pazarı var, Eski Toptan Sebze Hali var, Kamyon Garajı var. Biz şehrin ortasında bir lokasyon belirledik, yaklaşık 317 dönümlük bir arazi. ‘Bu arazi içerisine Toplan Sebze Hali, Kamyon Garajı, Nakliye Sitesini ve Buğday Pazarı dediğimiz Tarım Merkezini buraya taşıyalım’ dedik. Bir de şehirde fuar alanı yok. Bu Sivas’a yakışmıyor. Biz aynı bölgeye bir de fuar alanı belirledik. Geldiğimizde bu 317 dönümlük arazi üzerine hepsini taşıyacağız. Bu merkez Türkiye’ye örnek bir merkez olacak” açıklamasında bulundu.
EKOLOJİK EVLER ADLI PROJEMİZİ ÇOK ÖNEMSİYORUZ
Kendisinin en fazla önem verdiği çalışmalar arasında “Ekolojik Evler Projesi”nin de yer aldığını belirten Uzun, “Bu proje vizyon projelerimiz arasında yer alıyor. Şehrimizi afetlere hazır hale getirmemiz lazım. Düşük yoğunluklu konut alanları var. Düşük yoğunluklu konut alanlarında tıpkı Avrupa'da olduğu gibi 75 metrekare zemin, 75 metrekare de ikinci kat toplam 150 metrekareden oluşan müstakil evler yapalım, bahçe alanı evle birlikte ve garajla birlikte 300 metreyi geçmesin. Sivas'ta yaşayanların yüzde 85’i kırsaldan gelme. Ya ilçeden gelme ya da köyden gelme büyük bir çoğunluğu. Belirli bir dönemde toprakla haşır neşir olan insanlar, müstakil evde yaşamayı seven insanlar. Biz İstanbul’daki Sivaslıları da bu projeye dahil edeceğiz. Burada birincisi düşük yoğunluklu konutta depreme dayanıklı binalar yapıyoruz, ikincisi vatandaşlarımızı üretimle ve toprakla tekrar buluşturuyoruz, bir diğeri de İstanbul'da bir deprem olacağı uzmanlar tarafından sürekli dile getiriliyor. Biz İstanbul depremine şehrimizi de hazırlayalım istiyoruz. Çünkü 750 bin kişinin yaşadığı İstanbul’da Sivaslılar nereye gidecekler? 754 bin Sivaslının, İstanbul'dan sonra gelecekleri ilk yer Sivas. O zaman şimdiden biz Sivas'ı buna da hazırlayalım istiyoruz. Ekolojik Evler ismini vermiş olduğumuz bir projeyi başlatacağız. En çok önemsediğim proje bu. Çünkü pandemi yaşadık, 6 Şubat depremlerini yaşadık. Buralarda gördük. Artık yatay mimari esasına dayalı bir mimari anlayışı benimsemek zorundayız. Bu evlerin çatı kısımlarında güneş enerji panelleri de bulunacak. Enerjisini kendisinin üretmesini istiyoruz. Londra'daki yakın köylerde gezdim. 2’şer katlı evler, çatılarında güneş enerji paneli var. İnanır mısınız güneşlenme gün sayısı Türkiye'deki güneşlenme gün sayısının 10’da 1’idir. Gökyüzünde sonsuz bir enerji kaynağı var, biz bunu kullanmıyoruz. Bir diğeri yağmur sularının bile artık değerlendirilmesi gerekiyor. Küresel bir iklim krizi ve gıda krizi bizi bekliyor. Biz artık tasarrufa gitmek zorundayız. Dediğim gibi en çok önemsediğim proje bu. Bu projeyi Sivas'ta faaliyete geçireceğiz. Sivas'ı artık mutlu insanların şehri yapmak istiyoruz” diye konuştu.
SİVAS’A SEMBOL BİR YAPI KAZANDIRMAK İSTİYORUZ
Hazırladıkları Selçuklu Kulesi Projesine de değinen Dr. Uzun, “Sivas kadim bir şehir. Selçuklu'ya başkentlik yapmış bir şehir. Eyalet merkezi olan bir şehir ve Cumhuriyet’in kurulduğu ilimiz. Biz de Sivas’a sembol bir yapı kazandıralım istiyoruz. Sivas’ta Selçuklu ve Osmanlı döneminden önemli eserler var. Bu binalar şehrin sembol yapısı olarak duruyor. Cumhuriyet’in 100. yılını kutladık, Cumhuriyet’in 100. yılında baktığımız zaman Sivas'ta ben bir sembol yapı göremiyorum. Biz de ‘Özellikle Selçuklu mimarisini esas alan bir kule tasarlayalım ve bu kuleyi şehrimize kazandıralım’ dedik. Nikah salonunu buraya taşıyalım, sergi salonlarını, fuaye alanlarını, kütüphaneyi buraya taşıyalım istiyoruz. En üst tarafına da bir restoran koyalım ve şehrimize gelen misafirlerimiz burayı ziyaret etsinler istiyoruz. Hem bir anı olarak fotoğraf çekilsinler hem de Sivas gastronomisi çok iyidir Sivas yemeklerini burada tatsınlar istiyoruz” açıklamasında bulundu.
BELEDİYECİLİĞİ DEĞİŞTİRMEK İSTİYORUZ
Sivaslılar tarafından oldukça beğenilen Alzheimer Sosyal Yaşam Projesi hakkında da konuşan Uzun, “Geçenlerde bir mahallede kadınlarımızla buluştuk, kadınlarımızdan birisi Alzheimer Sosyal Yaşam Projemizi incelemiş ve çok mutlu olmuş. ‘Eşim Alzheimer hastası, sizin bu projenizi gördüğüm zaman çok mutlu oldum’ dedi. Ben toplantıdan çıktım, toplantıdan çıktıktan sonra eşiyle karşılaştım. Ne kadar doğru bir karar verdiğimizi bir kez daha gördük. Sivas'ta çok acil olarak Alzheimer Sosyal Yaşam Merkezine ihtiyaç var, sadece Sivas'ta değil tüm Türkiye'de Alzheimer Sosyal Yaşam Merkezine ihtiyaç var. Geldiğimizde bu projeyi faaliyete geçireceğiz. Artık belediyeciliği değiştirmek istiyoruz. Geleneksel bir belediyecilik anlayışı var. Yol yapsın, kaldırım yapsın, çöpü alsın, birkaç park yapsın, bir de su faturamı kessin. Sivas'taki belediyecilik anlayışının biz geleneksel belediyecilik anlayışına sıkıştığını görüyoruz. Artık yeni bir belediyecilik anlayışı ortaya koymak istiyoruz. Yenilenebilir şehirler anlayışıyla hizmet edeceğiz. Sosyal belediyecilik yapacağız. Şeffaf ve hesap verilebilir olacağız. Halka iç içe olacağız, ulaşılabilir olacağız. İstişareye açık bir yönetim anlayışı sergileyeceğiz. Yenilikçi belediyecilik anlayışını inşallah şehrimize kazandıracağız” diye konuştu.
Dr. Uzun, programın sonunda tüm Sivaslılardan destek isteyerek seçim sonuçlarının şehrimize hayırlı olmasını temenni etti.
UZUN’UN KONUŞMASINDAN ÖNEMLİ NOTLAR
-Bilim kimliğinin ön planda tutulduğu bir Sivas'ı birlikte ortaya çıkaracağız.
-Dar gelirli emeklilerimize yönelik aylık 2 bin TL maaş ödemesi gerçekleştireceğiz.
-Şems Meydanı Projemizle şehrin otopark sorununu da çözmek istiyoruz.
-Ticaret Merkezi Projemiz şehrimizin ticaretine katkı sağlayacak.
-Sivas'ı artık mutlu insanların şehri yapmak istiyoruz.
-Selçuklu Kulesi Projesini şehrimize kazandıracağız.
-Ekolojik Evler Projemizle İstanbul depremine şehrimizi de hazırlayalım istiyoruz.
-Sivas'ta çok acil olarak Alzheimer Sosyal Yaşam Merkezine ihtiyaç var.