“ÜRETEN, NÜFUSU ARTAN BİR BÜYÜKŞEHİR İSTİYORUZ”
Saadet Partisi (SP) İl Başkanı Dursun Coşar, SP’nin Sivas ve ülke genelindeki se-çim çalışmalarını değerlendirdi.
Sivas’ın büyükşehir olması gerektiği konusunu SP’nin gündeme getirdiğini bu söyleme AK Partililerin sahip çıktığını savunan coşar, bunun iyi bir gelişme olduğunu ancak, kendilerinin hedefindeki ‘büyükşehir Sivas’ ile AK Partililerin hedefindeki büyükşehir Sivas’ arasında büyük farklılıklar olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’dan Sivas’a gelen 22 kişilik ekibin burada çeşitli çalışmalara imza attığını ve kentten ayrıldığını belirten Coşar, bu çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
Coşar, “Cuma gününden itibaren 3 günlük bir programımız oldu. Sivas İl Müfettişimiz ile birlikte İstanbul’dan 22 tane arkadaşımız Sivas’a teşrif ettiler. Esenler İlçe Yönetim Kurulu ve Kâğıthane İlçe Yönetim Kurulu Sivas’taydı. Ayrıca Genel Başkanımızın Danışması Harun Macit Bey’de Sivas’a görevli ve sorumlu olarak geldiler. Cuma günü bir basın toplantısı ile açılış yapıldı, akabinde kar-kış deneden yolları açık olan ilçelerimizde programlarımızı başlattık. İlk gün ilçelerimizde görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız gidip dönüş yaptılar. Cumartesi günü tekrar ilçelerde görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız çıktılar. Bu aşamada Doğanşar, Kangal ve Divriği ilçelerimiz ulaşım dolayısıyla kaldı, diğer ilçelerimiz gezildi. Sivas merkezinde seçim çalışmalarında yapmış olduğumuz çalışmaların aynısını, 2 güne sığdırarak 8-10 grup kurarak bütün caddelerimizde, iş hanlarımızda mümkün olduğu kadar hiçbir esnafımızı atlamadan, bir selam verip hayırlı işler dileyerek kısa kısa mesajlar vermeye çalıştık. Sivas’ta bir gündem oluşturduk. Aynı zamanda il müfettişimiz Sivas’ta yerel bir televizyonumuzda 45 dakikalık bir programa katıldı ve bu programda ciddi mesajlar verdi. Gittiğimiz ilçelerde veya arkadaşlarımızın getirmiş olduğu raporlarda televizyonun izlendiğini, çok güzel mesajlar verildiğini, Türkiye’nin gündemini Saadet Partisi’nin oluşturduğu ifade edildi. Dün en son yapmış olduğumuz divan toplantısı ile de bu programımızı neticelendirdik. Arkadaşlarımızın Sivas’tan yolcu ettik. Cenab-ı Hak onlardan razı olsun. Bolu’da 4-5 saat yolda kalmalarına rağmen, Sivas’a ulaşıp ulaşamayacaklarını bilemedikleri halde Besmeleyi çekip insanlarımıza doğruyu, hakkı anlatmak için Sivas’a kadar geldiler. Buna rağmen insanlarımıza ulaşıp ülkenin durumunu, insanlarımıza anlatmaya çalışmak istemeleri bu insanların yüreğinde bir vatan sevgisinin, insan sevgisinin, hizmet sevgisinin olduğunu ortaya koyuyor. Yoksa bugünkü şartlarda hiçbir siyasi parti mensubunun yola çıkacağını ben zannetmiyorum. Bu şartlarda geldiler, çalışmalarımızı yaptık ve gittiler.” İfadelerini kullandı.
“SEÇİM BARAJI KALKMALI”
Seçim barajının seçmenin seçtiği kişilerce temsil edilmesinin önünde büyük bir engel olduğunu savunan SP İl Başkanı Coşar, bu konuda Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvurunun reddedildiğini, bu yılki seçimlere de yine yüzde 10 barajı ile gidileceğini söyledi.
Bu konuda Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’a yönelik haksız ithamlarda bulunulduğunu belirten Coşar, Mehmet Metiner’in ayetlere dayandırarak yaptığı açıklamalara da tepki gösterdi. Coşar, şu ifadeleri kullandı:
“Yüzde 10 barajı meselesi ülkemizin önünde bir takoz. Bugün 1-1,5 milyon civarında oy alıyorsunuz, almış olduğunuz oy heba olup gidiyor. Size verilen oylar o şehirdeki büyük partinin hanesine yazılıyor. Yani vatandaş temsilciyi farklı yerde gösteriyor, temsilci farklı yerden çıkıyor. Bir şahıs dahi olsa insanın temsil edilmesi, değerlendirilmesi gerekiyor. Dolayısıyla bu baraj sisteminin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyordu. Bazı siyasi partiler, Anayasa Mahkemesine müracaat ettiler. Müracaatları neticesinde Haşim Kılıç tarafından “gelirse bize görüşürüz” şeklinde bir açıklama yapıldı. Ardından Haşim Kılıç’a vatan hainliğine varacak kadar suçlamalarda bulunuldu. Şimdi siz bir hâkimsiniz ya da herhangi bir devlet kurumunda yetkilisiniz diyelim. Sizin kurumu ilgilendiren bir konu size getirildiği zaman, dilekçe ya da bir müracaat getirildiği zaman bakmayacak mısınız? Haşim Kılıç’ın söylediği de buydu. ‘Bunu nasıl görüşürsünüz, siz paralelcisiniz’ noktasına varan suçlamalarda bulunuldu. Haşim Kılıç’ta büyük bir ders verdi, o görüşmelere katılmadı bile. Biz burada şu kararı vereceğiz diye bir açıklama yok ki. Dilekçe verildiği zaman elbette o dilekçeye bakacaklar. İlgilendiriyorsa karar verecekler, ilgilendirmiyorsa reddedeceklerdi.
Hal bu ki Anayasa Mahkemesi’ndeki çoğunlukta kendilerinin atadığı görevliler var. Yani AK Parti’nin veya AK Partili Cumhurbaşkanı’nın atamış olduğu insanlardan oluşuyor. AK Parti’yi de bu insanlar kurtardı. Kapanma kararı verilme noktasına gelmişken Haşim Kılıç, tek başına sürükleyerek AK Parti’yi kurtardı. Buna rağmen ‘Biz bu konuyu getirilirse görüşürüz’ demesinden dolayı vatan hainliğine varacak kadar ileri giden suçlamalarda bulunuldu. Bu doğrultuda yine yüzde 10 barajıyla seçime girilecek.
Bizim anlayışımıza göre, önemli olan hak davada hizmetkâr olmak… Meclise girmek, siyasi partilerin hedefidir, çünkü meclise girecek ki vatandaşa hizmet edebilsin. Ancak, bir Amerika, Bir İsrail, Bir İngiltere projesi olarak meclise girdiğin zaman da 500 kişiyle de gelsen memlekete hizmet olmuyor. Biz, hiçbir yerin projesi olmadan, kendi inancımız doğrultusunda insanımıza hizmet edebilmek için hareket ediyoruz. İnsanımız bize yetki verirse biz meclise gelir ve insanımıza hizmet ederiz. Bakın bugün, memura yüzde 3 zam verildi. Emekliye yüzde 2 zam verildi. Asgari ücretliye de 58 lira verildi. Bir milletvekiline ise 711 lira zam verildi. Yani bir asgari ücretlinin alacağı maaş kadar zam verildi. Bunların hizmet anlayışı işte bu.
İşte geçenlerde Mehmet Metiner’e yandaşları işe almayla ilgili bir soru soruldu. Cuma günü hutbelerde okunan ayeti kerimelere, ‘akrabanızı, eşinizi, dostunuzu koruyun, onlara devleti peşkeş çekin’ anlamına getiren mealler verilir noktaya getirildi. Eğer bu hizmet ise, biz böyle hizmette yokuz. Meclise gidip de vatandaşı yok sayarak, ayetlerle alay ederek, ayetleri haksızlıklarını, hırsızlıklarını kapatmak için ayetleri delil gösterip yola çıkılacaksa böyle bir yerde biz yokuz. Biz insanımıza hizmet etmek için varız.”
“BÜYÜKŞEHİR FİKRİNİ BİZ GÜNDEME GETİRDİK”
SP’nin Sivas’ın büyükşehir olması yönünde gündem oluşturduğunu ancak AK Partililerin bu fikre sahip çıktığını savunan Coşar, ancak SP’liler ile AK Partililerin büyükşehir düşüncesinin birbirinden farklı olduğunu söyledi.
Coşar, şu ifadeleri kullandı:
“Biz malum olduğu üzere belediye seçimlerinde bir konuyu gündeme getirdik Sivas’ta. ‘Sivas Büyükşehir olmalı’ dedik. Hükümet taraftarları bizden gördüler, ‘doğru Sivas, büyükşehir olmalı, biz Sivas’ı büyükşehir yapacağız’ dediler. 12 senedir iktidarda olmalarına rağmen büyükşehir yapmayanlar, akıllarına gelmeyen insanlar bizden görüp vatandaşta ‘Sivas büyükşehir olmalı’ deyince, bunlarda tutup ‘Sivas büyükşehir olmalı’ dediler. Teşekkür ediyoruz. Doğruyu alıp yapmalarını istiyoruz. Doğru ise haklı ise yapılması lazım... Ancak, geçtiğimiz günlerde Bülent Arınç Bey’in bir açıklaması oldu. 12 tane şehri büyükşehir yapacaklarını ifade ettiler ilave olarak. Öğreniyoruz ki nüfusu 500 bine çekecekler. Kanun 750 bin malum. 500 bin nüfus diyecekler kanunda ve bu şehirler de büyükşehir olacak. Bunu duyan AK Partili Sivaslı yetkililerden de hemen bir açıklama geldi. Sivas Büyükşehir oluyor, gözünüz aydın… İşte SP’nin zihniyeti ile diğerlerinin zihniyetindeki farkı şurada görmek lazım. Biz büyükşehir dedik de tüketen, nüfusu azalan, küçülen, 500 bine düşmüş, ama büyükşehir olan bir Sivas istemedik biz. Biz üreten, dışarıdan göç alan, nüfusunu, 750 bine, 1 milyona ulaştıran büyüyen büyükşehir Sivas’ı istedik biz. Biz önümüzdeki seçimlerde de Sivas’ta bu sloganımızı devam ettireceğiz. ‘Üreten, nüfusu 1 milyona ulaşan, büyüyen büyükşehir Sivas’ diyeceğiz bu seçimlerde.”
