Sivasa geride kalan 3 yıllık dönemde 80 milyonu aşan hibe desteği ile 150 milyon lirayı aşan proje ve yatırım kazandıran TKDK, 13. Çağrı dönemi için yeni yatırımcıları bekliyor
TKDK’DAN YATIRIM ÇAĞRISI
Sivas’a geride kalan 3 yıllık dönemde 80 milyonu aşan hibe desteği ile 150 milyon lirayı aşan proje ve yatırım kazandıran TKDK, 13. Çağrı dönemi için yeni yatırımcıları bekliyor
TKDK İl Koordinatörü Halis Öztürk, Sivaslı yatırımcıları birçok alanda sağlanacak dev hibe desteklerinden faydalanmaya davet etti.
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) İl Koordinatörü Halis Öztürk, 13. Çağrı dönemi proje başvurularının 12 Ocak’ta başlayacağını belirterek, yatırımcıların projelerini hazırlayıp yeni dönemdeki desteklemelerden faydalanmalarını istedi. Çağrı döneminin 12 Şubat’ta tamamlanacağını ve 10 Ocak-12 Şubat tarihleri arasında proje kabullerinin yapılacağını belirten Öztürk, “Yatırımcılarımız bu fırsatı iyi değerlendirsin” dedi. Tarımsal sanayi, et ve et ürünleri işleme tesisleri, kesimhane, süt üreten tarımsal işletmeler, Meyve-sebzenin işlenmesi, arıcılık, kırsal turizm, kültür balıkçılığı gibi birçok alanda desteklemelerin 13. Çağrı dönemiyle birlikte devam edeceğini belirten Öztürk, bunun yanı sıra ilçelerdeki, lokanta, pastane, pide fırını gibi işletmelerin modernizasyonuna da destek verildiğini söyledi. Öztürk, bu kapsamdaki işletme sahiplerini bu imkândan yararlanmaya çağırdı.
“YÜZDE 50 HİBE VERİYORUZ”
TKDK’nın desteklemelerinin yatırımcılar için çok önemli bir avantaj olduğunu belirten Öztürk, yüzde 50 oranında hibe desteği sağlandığının altını çizdi. 13. Çağrı ile birlikte destek verilecek yatırım alanları hakkında bilgi veren Öztürk, şu ifadeleri kullandı: “TKDK olarak şuana kadar 12 çağrıya çıktık. Bu çağrılar içerisindeki projelerin sözleşmelerini imzaladık ve şuanda da 13. çağrıya çıkmış bulunmaktayız. 12 Ocak ve 10 Şubat tarihleri arasında proje kabullerini yapacağız. Çağrıya çıkmamız nedeniyle bugünleri beklemeden yatırımcılarımız projelerini hazırlamaya başladılar. Sivas’ımız için bu çağrı önemli. Biz şuanda IPARD-1 programını uyguluyoruz. IPARD-1’de artık kullandığımız bütçelerin sonuna gelmeye başladık. Hayvancılık tesislerinin kurulması ile ilgili bütçemizin az olması nedeniyle çağrıya çıkmadık. Diğer tedbirlerde de paralar azalacaktır. Şuanda kaynak sıkıntısı gözükmüyor ama Türkiye’de ciddi manada bir proje kapasitesi oluştu. Biz de bu proje kapasitesi içerisinde daha fazla proje kabulünü ve onayını yaparak ilimize daha çok yatırım gelmesi için büyük bir gayret ve mücadele içerisindeyiz. Bu noktada uyguladığımız destekler yapısal dönüşüm getiren desteklemeler. Biz hangi sektörü desteklersek destekleyelim bu AB standartlarına çıkıyor demektir. AB standartlarına çıkmış bir işletme dünya ile rekabet edebilecek teknolojik donanıma ve yapısal ihtiyaçların hepsine kavuşmuş demektir. Bu nedenle yatırımcılarımız bu fırsatı değerlendirsin. Daha önceden verilmiş olan desteklemeler gibi cüzi rakamlar değil. Bir tesisin binasından makine ekipmanına, bilgi teknolojilerine, danışmanlık hizmetlerine, görünürlük levhasına kadar ki kısmına destek veriyoruz. Destek miktarlarımız da o projenin tamamına yetecek seviyede. Yani 1 milyon yapıp, 100 bin liralık bir kısım vermiyoruz. En az yüzde 50 hibe veriyoruz. Artı bir de KDV muafiyeti uygulanıyor. Bundan fazla destek şuana kadar olmadı. Bundan sonra da bunun beklentisi içerisinde olunmasın ve bunun kıymeti bilinsin istiyoruz. Desteklediğimiz sektörlere gelecek olursak hem sanayi boyutunda hem tarımsal sanayi boyutunda, hem de üretim boyutunda desteklerimiz var. Sanayi boyutundaki desteklerimiz aynen devam ediyor. Süt ve süt farikalarına, mandıralara yüzde 50 oranında hibe desteğimiz devam ediyor. Et işleme tesisleri ve kesimhanelere desteklemelerimiz aynı şekilde devam ediyor. Meyve-sebzenin işlenmesi, yani depolama ünitesi ile hasattan sonraki işleme grubuna desteklemelerimiz devam ediyor. Su ürünleri işleme tesislerine destekleme tesislerimiz devam ediyor. Bunun yanında üretim yönünde ki desteklerden tıbbi aromatik bitkiler ve arıcılık desteklerimiz devam ediyor. Bu, ilimizdeki küçük çiftçilerin çok daha rahat faydalanabileceği kapsamlar. Tıbbi aromatik bitkiler kapsamında yatırımcılarımız ellerindeki makine ekipmanları yenileyebilirler. Böyle bir fırsat doğuruyoruz. Veya da ihtiyacı olan ekipmanları da bu kapsamda temin edebilirler.”
“ARICILARA KOVAN VE KARAVAN DESTEĞİ”
Arıcılara yönelik desteklemelerin özellikle gezginci arıcıların yaşam standartlarını yükselteceğini belirten Öztürk, arıcılara içerisinde her türlü ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri donanımın bulunduğu karavan desteğinde bulunduklarını söyledi.
Öztürk; “Arıcılıkta il olarak ülkemizde en büyük potansiyele sahip olan ve üretim miktarını yakalayan iliz. Burada temelde sorunlarımız var. Mevcut arıcılarımızın, özellikle gezginci arıcılık yapan arıcılarımız gittikleri yerlerde barakalarda kalıyorlar. Biz karavanları ödüyoruz. Yüzde 50 hibe veriyoruz. Bu karavanların içinde buzdolabından çamaşır makinesine, bir evde olması gereken bir insanın ihtiyacı olan her şey konusunda donanımı olan karavanı ödüyoruz. Yatırımcılarımız, özellikle arıcılarımız bunu kaçırmasınlar. Hem yaşam kalitelerini çok yükseltecek, hem yaptıkları işin zevkini tadını çıkarabilecek hale dönüşecekler. Kaynaklar sınırsız değil. Şuanda bu tedbirde iyi paramız var. 13. Çağrıyı beklemesinler daha. Sonradan başvururuz biraz daha bekleyelim demesinler. Yatırım niyeti olan bütün arıcılarımız bu 13. Çağrıyı değerlendirsinler. Bunun yanında arıcılıkta şuanda kullanılan kovanlarda ciddi yıpranmalar var. Bütün kovanlarını, ellerindeki ekipmanların tamamını değiştirsinler. Yeni arıcılık yapmak isteyenler de önemli bir fırsat. Bir ailenin çok rahat geçimini sağlayabilecek 50 ile 500 kovan arasında kovan desteği veriyoruz. Köylerde kendilerine ekstra gelir kaynağı yaratsınlar. Bu fırsatı özellikle değerlendirmelerini istiyorum” ifadelerini kullandı.
“LOKANTA, PİDE FIRINI VE
PASTANELERİ YENİLİYORUZ”
İlçelerde faaliyet gösteren lokanta, pide, fırını ve pastane gibi işletmelere de destek verildiğini belirten Öztürk, bu işletmelerin modernize edilmesine katkı sağladıklarını ve bu şekilde halk sağlığına da önemli bir hizmet yapıldığını söyledi. Turizm, el sanatları ve balıkçılık alanındaki desteklemelere de değinen Öztürk, “Biz kültür balıkçılığına da destek veriyoruz. Kültür balıkçılığına yatırım yapmak isteyen vatandaşlarımız bu fırsatı değerlendirsinler. Şuanda boşa giden, değerlendirilmeyen sularımız var. Bunların hepsinin üretime geçmesini istiyoruz. Ayrıca el sanatlarına, yerel ürünlerimize yönelik desteklerimiz var. İlimizin peskütan çorbasından başlayın, Sivas dönerine kadar kırsal alanda bunların üretimine yönelik destekler veriyoruz. Halı, kilim, kemik tarağa kadar kurulacak tesislere el sanatları kapsamında destek veriyoruz. Özellikle kırsal turizm diyoruz tabi ki. Kırsal turizm dediğimizde insanlarımız biraz yabancı görüyor. Aslında bizim ülke olarak yabancı olduğumuz bir turizm şekliydi. Bununla yeni tanışıyoruz fakat aslında biz bunu yapıyoruz. Bunun kapsamı çok geniş. Sadece otel yaptırmıyoruz. 25 yatak kapasitesine kadar ki otelleri destekliyoruz. Lokantaları, pastaneler, pide fırınlarını sıfırdan yapabiliyoruz veyahut da modernize ediyoruz. İlçelerimiz için bu çok önemli. İlçelerimizde şuanda faaliyet gösteren lokanta ve pastanelerin bir modernizasyon ihtiyacı var. Burada 30-40-50 milyon lira, gücüne göre kesinlikle bize müracaat edip destek alsınlar. Sivas’ta ilk uygulamayı yaptık, tamamladık. Mevcut olan bir restoranı modernize ettik, eski görünümü ile şuandaki görünümünü bir görsünler. Bu fırsatı kesinlikle değerlendirsinler. Bir de bunun dolaylı bir etkisi var. Bundan vatandaşlarımız faydalanıyorlar. Biz bu tesisleri ne kadar modernize edersek halk sağlığını da o kadar korumuş olacağız. İnşallah 13. çağrıda ciddi manada bu konuda proje bekliyoruz. Ayrıca ilimizin çok güzel doğal güzellikleri var turizme kazandıramadığımız. Bizim verdiğimiz desteklerle bunların hepsini turizme kazandırabiliriz. Neden bir Hafik Gölü, bir Abant olmasın. Hatta bunu sloganlaştırabiliriz bile. Tödürge gölümüz var, Sızır Şelalemiz var. Hepsi ayrı bir değer. Burada bir potansiyel var ama turizme uygun mekânlar ve zeminler olmadığı için değerlendiremiyoruz. İlimizin ciddi manada turizme ihtiyacı var. Sivas için birinci etapta tarım ve hayvancılık ve buna dayalı sanayi ve turizm çok önemli. Bu üçayak üzerinde yükselebileceğimizi ve gelişebileceğimizi düşünüyorum. Bu noktada bakıldığında da zaten hepsine destek veriyoruz.” İfadelerini kullandı.