“TEK ÇARE İSLAM BİRLİĞİ“

İsrail’in 3 Yahudi gencin ölümünü bahane ederek Filistin’e havadan ve karadan saldırılar düzenlenmesini ve masum sivillere yönelik saldırılarını değerlendiren Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) İzmir Şube Başkanı Zekeriya Hazırbulan, İsrail’in s

EKONOMİ 2.08.2014 21:02:27 1298 0
“TEK ÇARE İSLAM BİRLİĞİ“

"TEK ÇARE İSLAM BİRLİĞİ"

İsrail’in 3 Yahudi gencin ölümünü bahane ederek Filistin’e havadan ve karadan saldırılar düzenlenmesini ve masum sivillere yönelik saldırılarını değerlendiren Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) İzmir Şube Başkanı Zekeriya Hazırbulan, İsrail’in sınır tanımaz şiddetinin gün geçtikçe arttığını ve soykırıma varan bir hale dönüştüğünü söyledi.

Irkçılığı kendisine politika ve inanç edinmiş Siyonist İsrail Devleti’nin bu saldırı ve katliamlarına karşı ABD başta olmak üzere dünyanın gözlerini kapadığını hatta İsrail’i savunarak bu katliamlara ortak olduklarını belirten, Hazırbulan, “Asıl üzücü olan İslam dünyasının İsrail’in Filistin halkına ve Müslümanlar için mukaddes olan Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarına karşı sessiz olması ve bu konuda net bir tavır koyamamasıdır.” dedi. Siyonistlerin tarihinin baştan sona zulüm ve vahşetle dolu olduğunu, bozgunculuğun, zulmün, inkârcılığın, yalancılığın, şeytanlığın, çirkinliğin, ahlaksızlığın, arsızlığın, azgınlığın ve hepsinden önemlisi de ırkçılığın temel özellikleri olduğunu ifade eden ASKON İzmir Şube Başkanı Zekeriya Hazırbulan, Siyonizm’in nihai hedefinin Büyük İsrail projesini gerçekleştirmek ve dünya krallığı kurmak üzerine bina edildiğini belirtti. Hazırbulan, “Bu planın en önemli ayağı olan BOP projesi adım adım gerçekleştiriliyor. Fas’tan Endonezya’ya olan İslam coğrafyasının bu plan dahilinde bölünüp coğrafi sınırları yeniden şekillendiriliyor.” dedi. İslam coğrafyasında özellikle Irak ve Suriye’de meydana gelen olayların tesadüf olmadığını, bu olayların çok önceden planlanarak bir takım taşeron örgütler kullanılarak bu iki ülkenin fiilen bölündüğünü söyleyen Zekeriya Hazırbulan, “Siyonizm, kendisine yakın kukla bir takım yeni devletçikler ihdas ederek, Irak’ın petrol kaynaklarını kontrolüne almanın yanı sıra, Doğu Akdeniz’de uluslararası ihtilaflı Bölge’de ve Gazze’de bulunan yaklaşık 500 milyar m3’lük doğalgaz kaynaklarını da ele geçirerek Bölge’de hâkimiyetini perçinlemeye çalışmaktadır.” Şeklinde konuştu. İsrail’in Mısır’da yapılan darbede aktif olarak yer almasının ve Mursi’yi devirmesinin ve Gazze’ye yeniden saldırmasının temelinde bu doğalgaz kaynaklarının kontrolünün ele geçirilmesinin yattığını belirten Hazırbulan, “Maalesef İslam dünyası bu olanların farkında olmayıp bir gaflet içerisindedir. Kuzey Irak’ta Bölgesel Kürt yönetimi tarafından çıkartılan petrol Türkiye kullanılarak İsrail’in Aşthod limanına akıtılmaktadır. Elbette İsrail askeri olduğu kadar ekonomik olarak bu tür desteklerle daha da güçlendirilmektedir. Hem de Müslümanlar tarafından. İsrail kimseye aldırmadan canı isterse yakıyor, canı isterse yıkıyor, olmadı sivil silahlı ayrımı yapmaksızın havadan milyonlarca insanın yaşadığı şehirleri bombalıyor vs. Tüm dünya olan biteni izliyor, hatta kimi devletler yaşananlara çanak tutuyor. Bu durumda sormak gerekiyor, İsrail tüm dünyaya nasıl meydan okuyor, tüm dünyanın gözü önünde uluslararası hukuku ve insanlığı nasıl hiçe sayabiliyor?” diye eleştirdi. “2000 yılından bugüne kadar İsrail güvenlik güçlerinin öldürdüğü çocuk sayısı 1,500’ü geçiyor. Başka bir deyişle İsrail, her üç günde bir çocuk öldürüyor. İsrail hapishanelerinde sakat kalan Filistinli çocuk sayısı ise 6.000’in üzerinde” diyen Başkan Hazırbulan, şunları dile getirdi: “Yani İsrail hemen hemen her gün birden fazla çocuğu sakat bırakıyor. Üç Yahudi gencinin ispat edilememesine rağmen Filistinliler tarafından öldürüldüğü yalanına tüm dünya tepki gösterirken aynı dünya, masum Filistinli binlerce çocuğun ölümüne,  sakat kalmasına ve işkence görmesine ise sessiz bir tepki vermektedir. Siyonizm’in kontrolündeki bu ülkeler dilsiz şeytan rolü oynamaktadırlar.” İsrail’in bu saldırı ve genişleme politikalarına karşı tek çarenin İslam Birliği olduğunu söyleyen ASKON İzmir Şube Başkanı Zekeriya Hazırbulan, bunun için D-8’lerin mutlaka canlandırılması gerektiğini öncelikle İslam dünyasının kendi iç meselelerini İslam’ın ortaya koyduğu hak ve adalet esaslarına dayanarak çözmesi hususunda adımlar atmasının zaruri olduğunu ifade etti.

 Hazırbulan, “Müslümanlar İslam’ın ortaya koyduğu prensipleri düstur edinerek kendi aralarındaki meselelere çözüm bulmak zorundadırlar. Eğer bu prensipler yerine Batı’nın ve Siyonizm’in dayattığı sahte reçetelerle bu sorunları çözmeye kalkışırlarsa bu çözümden çok bölünme ve parçalanmaya yol açacaktır. Zaten son olaylar da bize bunları açık bir şekilde göstermiştir. Siyonizm’in ve ırkçı emperyalizmin karşısına ancak İslam kardeşliğini temel alarak karşı koyabiliriz. Etnik ve mezhepsel kimliklerimizi ön plana çıkartarak bir takım kukla devletçikler kurarak sorunlarımızı çözemeyiz. Tam aksine Siyonizm’in ekmeğine yağ süreriz.” eleştirisini dile getirdi.

Askon İzmir

"TEK ÇARE İSLAM BİRLİĞİ"

İsrail’in 3 Yahudi gencin ölümünü bahane ederek Filistin’e havadan ve karadan saldırılar düzenlenmesini ve masum sivillere yönelik saldırılarını değerlendiren Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) İzmir Şube Başkanı Zekeriya Hazırbulan, İsrail’in sınır tanımaz şiddetinin gün geçtikçe arttığını ve soykırıma varan bir hale dönüştüğünü söyledi. Irkçılığı kendisine politika ve inanç edinmiş Siyonist İsrail Devleti’nin bu saldırı ve katliamlarına karşı ABD başta olmak üzere dünyanın gözlerini kapadığını hatta İsrail’i savunarak bu katliamlara ortak olduklarını belirten, Hazırbulan, “Asıl üzücü olan İslam dünyasının İsrail’in Filistin halkına ve Müslümanlar için mukaddes olan Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarına karşı sessiz olması ve bu konuda net bir tavır koyamamasıdır.” dedi. Siyonistlerin tarihinin baştan sona zulüm ve vahşetle dolu olduğunu, bozgunculuğun, zulmün, inkârcılığın, yalancılığın, şeytanlığın, çirkinliğin, ahlaksızlığın, arsızlığın, azgınlığın ve hepsinden önemlisi de ırkçılığın temel özellikleri olduğunu ifade eden ASKON İzmir Şube Başkanı Zekeriya Hazırbulan, Siyonizm’in nihai hedefinin Büyük İsrail projesini gerçekleştirmek ve dünya krallığı kurmak üzerine bina edildiğini belirtti. Hazırbulan, “Bu planın en önemli ayağı olan BOP projesi adım adım gerçekleştiriliyor. Fas’tan Endonezya’ya olan İslam coğrafyasının bu plan dâhilinde bölünüp coğrafi sınırları yeniden şekillendiriliyor.” dedi. İslam coğrafyasında özellikle Irak ve Suriye’de meydana gelen olayların tesadüf olmadığını, bu olayların çok önceden planlanarak bir takım taşeron örgütler kullanılarak bu iki ülkenin fiilen bölündüğünü belirten, Hazırbulan, “Siyonizm, kendisine yakın kukla bir takım yeni devletçikler ihdas ederek, Irak’ın petrol kaynaklarını kontrolüne almanın yanı sıra, Doğu Akdeniz’de uluslararası ihtilaflı Bölge’de ve Gazze’de bulunan yaklaşık 500 milyar m3’lük doğalgaz kaynaklarını da ele geçirerek Bölge’de hâkimiyetini perçinlemeye çalışmaktadır.” İfadelerini kullandı.

 

İsrail’in Mısır’da yapılan darbede aktif olarak yer almasının ve Mursi’yi devirmesinin ve Gazze’ye yeniden saldırmasının temelinde bu doğalgaz kaynaklarının kontrolünün ele geçirilmesinin yattığını belirten Hazırbulan, “Maalesef İslam dünyası bu olanların farkında olmayıp bir gaflet içerisindedir. Kuzey Irak’ta Bölgesel Kürt yönetimi tarafından çıkartılan petrol Türkiye kullanılarak İsrail’in Aşthod limanına akıtılmaktadır. Elbette İsrail askeri olduğu kadar ekonomik olarak bu tür desteklerle daha da güçlendirilmektedir. Hem de Müslümanlar tarafından. İsrail kimseye aldırmadan canı isterse yakıyor, canı isterse yıkıyor, olmadı sivil silahlı ayrımı yapmaksızın havadan milyonlarca insanın yaşadığı şehirleri bombalıyor vs. Tüm dünya olan biteni izliyor, hatta kimi devletler yaşananlara çanak tutuyor. Bu durumda sormak gerekiyor, İsrail tüm dünyaya nasıl meydan okuyor, tüm dünyanın gözü önünde uluslararası hukuku ve insanlığı nasıl hiçe sayabiliyor?” diye eleştirdi.

 

“2000 yılından bugüne kadar İsrail güvenlik güçlerinin öldürdüğü çocuk sayısı 1,500’ü geçiyor. Başka bir deyişle İsrail, her üç günde bir çocuk öldürüyor. İsrail hapishanelerinde sakat kalan Filistinli çocuk sayısı ise 6.000’in üzerinde” diyen Başkan Hazırbulan, şunları dile getirdi: “Yani İsrail hemen hemen her gün birden fazla çocuğu sakat bırakıyor. Üç Yahudi gencinin ispat edilememesine rağmen Filistinliler tarafından öldürüldüğü yalanına tüm dünya tepki gösterirken aynı dünya, masum Filistinli binlerce çocuğun ölümüne, sakat kalmasına ve işkence görmesine ise sessiz bir tepki vermektedir. Siyonizm’in kontrolündeki bu ülkeler dilsiz şeytan rolü oynamaktadırlar.”

İsrail’in bu saldırı ve genişleme politikalarına karşı tek çarenin İslam Birliği olduğunu söyleyen ASKON İzmir Şube Başkanı Zekeriya Hazırbulan, bunun için D-8’lerin mutlaka canlandırılması gerektiğini öncelikle İslam dünyasının kendi iç meselelerini İslam’ın ortaya koyduğu hak ve adalet esaslarına dayanarak çözmesi hususunda adımlar atmasının zaruri olduğunu ifade etti. Hazırbulan, “Müslümanlar İslam’ın ortaya koyduğu prensipleri düstur edinerek kendi aralarındaki meselelere çözüm bulmak zorundadırlar. Eğer bu prensipler yerine Batı’nın ve Siyonizm’in dayattığı sahte reçetelerle bu sorunları çözmeye kalkışırlarsa bu çözümden çok bölünme ve parçalanmaya yol açacaktır. Zaten son olaylar da bize bunları açık bir şekilde göstermiştir. Siyonizm’in ve ırkçı emperyalizmin karşısına ancak İslam kardeşliğini temel alarak karşı koyabiliriz. Etnik ve mezhepsel kimliklerimizi ön plana çıkartarak bir takım kukla devletçikler kurarak sorunlarımızı çözemeyiz. Tam aksine Siyonizm’in ekmeğine yağ süreriz.” eleştirisini dile getirdi.