Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), 1 Mayıs 2013’te çıkarılan 6461 Sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleşmesi Kanunu sonrası ikiye bölündü. Özelleştirmenin yolunu açmak amacıyla yapılan bu düzenleme, kurumun mali tablolarına olumsuz yansıdı. AKP döneminde her yıl artan zararlar, 2022’de 6,3 milyar TL iken 2023’te 11,4 milyar TL’ye yükseldi. 2024’ün sonunda ise zarar 37 milyar TL’ye dayandı. 2002-2024 arasında toplam zarar ise 84 milyar TL’yi buldu.
Bu ağır mali tablonun yanı sıra, TCDD’nin Ankara-Kars demiryolu güzergahı üzerindeki Kangal ilçesinde hat boyunca bulunan köylülere 90 yıl geriye dönük ecrimisil tahakkukları yapılmaya başlandı. Köylüler, bugüne kadar böyle bir uygulamayla karşılaşmadıklarını belirterek, hatta hat üzerinde okul ve sulama tesisleri gibi kamu hizmeti alanlarının bulunduğunu dile getirdi. Yüksek bedeller karşısında mağduriyet yaşanıyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, TCDD’nin kötü ve liyakatsiz yönetimle her geçen yıl zarar ettiğini vurguladı. “Cumhuriyetimizin gözbebeği TCDD, eşe dosta dağıtılan ihalelerle çökertildi” diyen Karasu, “Şimdi müflis tüccar gibi eski defterler karıştırılarak, köylülere ecrimisil tahakkukları çıkarılıyor. Devletin okul yaptığı, sulama için sondaj çalışması yaptığı alanların da ecrimisile konu edilmesi kabul edilemez” dedi.
Karasu, konuyu TBMM gündemine taşıyarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na şu soruları yöneltti:
Demiryolu hattı üzerindeki alanlarda hangi tespitler neye göre yapıldı?
90 yıl geriye dönük hesaplama iddiası doğru mu?
Alan kullanımları mevzuata uygun şekilde belirlendi mi?
Ecrimisil bedelleri belirlenirken vatandaşların görüşleri alındı mı?
Kamu hizmeti için kullanılan alanlar neden ecrimisile konu edildi?
Arazilerin tapusunun köylülere bedelsiz verilmesi için çalışma var mı?
Mağduriyetlerin giderilmesi adına ne tür önlemler düşünülüyor?
TCDD’nin artan zararları ve köylülerin mağduriyeti, kamuoyunda tartışılırken, konu yakından takip ediliyor.
