Fakat ne yazık ki bugün ülkemizde, özellikle iktidar tarafından, tarımın önemi ve çiftçimizin değeri iyi anlaşılmamakta; gerekli destekler de verilmemektedir” dedi.
Saadet Partisi (SP) Sivas Kadın Kolları Başkanlığı Yerli Malı Haftası dolayısıyla SSK Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasına SP İl Başkanı Mehmet Zahit Tokgöz’ün yanı sıra il ve ilçe yönetimi ve çok sayıda vatandaş da destek verdi.
Yerli Malı Haftası’nın tutumlu ve bilinçli bir tüketici olmanın öneminin anlatıldığı ve yurt genelinde tüm okullarda 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanan özel bir hafta olduğunu söyleyen Geldi, “Yerli malı; ülkede yetiştirilen, üretilen her türlü mal anlamına gelmektedir ve yerli malı haftası ile de yerli üretim ve tüketim desteklenerek teşvik edilmektedir” dedi.
Yerli Malı Haftası’nda akla gelen üretim alanlarından birinin de tarımsal üretim ve gıda olduğuna vurgu yapan Geldi, “Tarım, bir ülkenin en stratejik ve önemli ekonomik faktörlerinin başında gelmektedir. Bugün, içinde yaşadığımız sistemsel krizin sonuçlarını her geçen zaman daha da derinden hissettiğimiz dönemde gıda güvenliği ve tarımsal üretim kapasitesinin önemi hayati bir nitelik taşımaktadır. Tarımsal üretimin yüksekliği bir ülkenin refah kaynağıyken gıda güvenliği sağlıklı bireyler, mutlu bir toplum demektir. Tarım, bugünün dünyasında artık bir milli güvenlik meselesidir! Gıda güvencemizi ve güvenliğimizi sağlamak ise hayati öneme haizdir. Fakat ne yazık ki bugün ülkemizde, özellikle iktidar tarafından, tarımın önemi ve çiftçimizin değeri iyi anlaşılmamakta; gerekli destekler de verilmemektedir.
Çiftçimiz, döktüğü alın terinin karşılığını alamamakta ve toprağa küstürülmektedir! Kanunda yer alan; ‘Her yıl bütçeden tarımsal desteğe ayrılması gerek kaynak, GSMH’nın yüzde 1’inden az olmamalıdır’ hükmü dahi hiçe sayılmaktadır. Maalesef bugün çiftçimiz, artık borçlarını dahi ödeyemez duruma gelmiş; traktörünü, toprağını ve hayvanını satmak zorunda kalmaktadır. Çiftçimizi desteklemek için kurulan Ziraat Bankası ise uzunca bir süredir aslî görevini yerine getirmemektedir. Çiftçiye icra üstüne icra gönderilirken, bir avuç yandaş şirketin borçları bir kalemde silinmekte; çiftçimize verilmesi gereken destek buralara aktarılmaktadır! İktidar bilmese de biz çiftçimizin emeğinin değerini biliyor; iktidar anlamazlıktan gelse de biz Saadet Partisi olarak, tarımın, üretimin hayati önemini gayet iyi idrak ediyoruz. Bu nedenle, ülkemizin yeniden ‘tarımda kendine yeten bir ülke’ olması en öncelikli hedefimizdir” dedi.
Başkan Geldi, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Saadet Partisi iktidarında; ülkemizi dışa bağımlı kılan ithalat mantığını değiştirerek, ithalata ayrılan kaynakları çiftçimize destek olarak vereceğiz! Üreticilerimizi ve ülke tarımını çok uluslu ve küresel şirketlere bağımlı hale getiren ‘maksatlı kotalar’ kaldırılacaktır. Gübre, mazot, ilaç, tohum, elektrik, yem, sulama ücreti gibi girdi maliyetlerini doğrudan destek ve vergi indirimi yoluyla makul düzeylere çekeceğiz. Daha fazla ve daha kaliteli üretim yapılabilmesi için çiftçilerimize teknik bilgi ve teknolojik destek vereceğiz. Her bölgeye ve her ürüne uygun politikalar geliştirilecek ve politikaları belirleme süreçlerine çiftçi temsilcilerimizin doğrudan katılımı sağlanacaktır. Tarımsal desteklemeler tarla sahiplerine değil, gerçek üreticilere yapılacak ve yeterli seviyelere çıkartılacaktır.
Tarım alanlarının amaç dışı kullanımını ise kesinlikle engelleyeceğiz! Tohumdan sulamaya, faizsiz kredi imkanından çiftçimizin borçlarını yeniden yapılandırmaya kadar daha bir çok adımı hızlıca atarak; tarım sektörünü ayağa kaldıracağız. Çiftçimizin alın terinin karşılığını eksiksiz alabilmesi, bereketli topraklarımızda ekilmedik bir dönüm tarım arazisinin kalmaması bizim en büyük vaatlerimizdendir. Biz insanca yaşamın aynı zamanda sağlıklı ve huzurlu bir yaşam olduğunu biliyoruz. Bu yüzden temiz ve güvenilir gıdaya erişimini onurlu bir yaşamanın parçası olarak görüyoruz. Bu yüzden biz, Saadet Partisi olarak; ucuz ve kaliteli gıdaya ulaşımı kolaylaştıracağız. Türkiye’nin gıda üretimini artıracak tarım politikalarına ağırlık vereceğiz. Nüfus büyüklüğünü ve ihtiyaçlarını dikkate alarak kısa, orta ve uzun vadeli plan ve projelerle tarımsal üretim kapasitemizi arttıracağız. Herkesin ucuz, sağlıklı ve kaliteli gıdaya ulaşabilmesini sağlayacağız. Çünkü biz biliyoruz ki; çiftçimiz kazandıkça 85 milyon kazanır, tarım sektörü ayağa kalkınca Türkiye şaha kalkar!” /SULTAN ŞEHİR/