Sivas’ta 17. yüz yılda inşa edilen, dönemin paşaları tarafından kullanıldığı için Paşa hamamı ismini alan tarihi hamam son 3 asrın en zor günlerini yaşıyor. 3 asır boyunca ayakta kalmayı başarıp 2016 yılına kadar hizmet veren hamamın, 2010 yılında bitişiğine inşa edilen bir binadan dolayı 2016 yılında faaliyeti durduruldu. Hamam sahipleri tarafından 2016 yılında içerisine ciddi hatırımlar yapılan hamam bürokratik engeller dolayısıyla işletilemediği için yok olmaya yüz tutmuş durumda. Sivas’ta bulunan bu önemli Osmanlı eseri işletilemediği, satılamadığı veya çevre düzenlemesi yapılmadığı için kaybolup gitme tehlikesiyle karşı karşıya.
Ne işletilebiliyor ne de satılıyor
Tarihi hamamın 2010 yılında bitişiğinde yapılması izin verilen bina dolayısıyla külhan kısmı zarar gördü. Dönemin yetkilileri tarafından yapılan incelemede bu şekilde külhan kısmının kullanılması halinde güvenlik riski doğacağından, hamamı kurtarmak yerine binanın güvenliği öncelik alınarak hamamın faaliyetti durduruldu. Yurt dışında yaşayan hamam sahipleri tarafından başlatılan hukuk süreci devam ediyor. Hamam sahipleri ne hamamı işlete biliyor nede işletilmediği için satışı gerçekleştirilebiliyor.
Yok olmaya yüz tuttu
Konuyla ilgili açıklama yapan hamam sahiplerinin Avukatı Kürşat Hardal, “17. Yüzyıla ait Tarihi Paşa Hamamı Osmanlı devleti zamanından kalma nadide bir eser. 2010 yılında Sivas Belediyesi ve Anıtlar Kurulu onayıyla hamamın yanında bulunan boş araziye bina yapım ruhsatı verilmiş. Bina yapılırken de hamamın külhan bölümünün üstüne depo inşa edilmiş. Bu depodan kaynaklı olarak da 2016 yılında denetime geldiklerinde hamamın külhanının olması gerektiği yerde depo var ve külhanı yeni yapılmış şeklinde bir gerekçe gösterilerek bu hamamı mühürlemişler. 2016 yılından beri bu hamam maalesef kullanılamaz halde. Müvekkiller bu olayların yaşanmasının ardından hamamı satmak istiyorlar. Ancak satın almak isteyen kişiler geldiklerinde hamamın külhan bölümünün olmaması sebebiyle ve restorasyona alınmayacağı düşüncesiyle satın almaktan vazgeçiyorlar. Bu tarihi eser şuanda çürümeyle karşı karşıya kaldı. Normalde tarihi eserlere zarar veren kişiler ciddi para ve hapis cezalarına karşı karşıya kalmaya gerekirken müvekkillerin iddiasına göre kimseye herhangi bir yaptırım uygulanmamış. Bu tarihi eserde bu şekilde çerçevesinde ki binalarla maalesef yok edilmiş durumda. Müvekkillerin talebi tekrar bu hamamın Sivas’a kazandırılması ve tarihi esere sahip çıkılmasıdır. Sivas Kalesi projesi çerçevesine alınarak çevresinin istimlak edilerek boşaltılması ve bu hamam tekrar halka kazandırılmasıdır” dedi.
Uyuşturucu bağımlılarının meskeni oldu
Hamam sahiplerinin vekili Ahmet Yanık, tarihi mekânın yaşanan sıkıntılar nedeniyle uyuşturucu bağımlılarının mekanı haline geldiğini ifade ederek, “Bu hamam 17 yüzyıldan kalma ve Osmanlının nadide eserlerinden bir tanesi. 2016 yılında yaşanan sorunlardan dolayı hala kullanıma kapalı ve bu sorunlardan dolayı hiçbir şekilde faaliyetini sürdüremiyor. Satılmak istenildiğinde de önümüze bir takım engeller çıkıyor. Günümüzde bakıldığı zaman uyuşturucu bağımlıları ve alkolikler bu tarihi yapıyı mesken tutmuş durumda. Çevrede ki vatandaşlardan ciddi şikayetler geliyor. Fakat maalesef sesimizi duyuramıyoruz. Bizim yetkililerden isteğimiz bir an önce bir çözüm üretilerek hamamın restore edilip halka açılmasını istiyoruz. Bu hamamın sahipleri bizim aile dostlarımız, hamam kendilerine dedelerinden miras kaldı. Kendileri yurt dışında ikamet ettiklerinden dolayı yeterince yaşanan gelişmelerin takipçisi olamıyorlar. Biz uzun yıllar gerek yerel basında gerek hukuki olarak mücadele verdik. Fakat bir türlü neticeye varamadık. Şuanda bu hamamı hizmete sokamıyoruz. Külhan problemi yüzünden satmamıza da engel olunuyor. Bir an önce bu durumun çözüme kavuşmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.