Sivas Barosuna bağlı bazı avukatlar 24 Nisan’da Ankara’daki Hacı Bayram Camii’nde verdiği hutbedeki ifadeler nedeniyle Diyanet İşleri Başkanı (DİB) Ali Erbaş'ı eleştiren Ankara, İzmir ve Diyarbakır barosuna tepki gösterdi.
Sivas Barosuna bağlı 9 avukat adına açıklama yapan Avukat Mustafa Tamer; Ankara, İzmir ve Diyarbakır barolarını kınadıklarını söyledi.
“Hiç kimse hukukun sınırları dışına çıkamaz”
Tamamen insani, vicdani ve hukuki sorumlulukları gereği açıklama yapma gereği duyduklarını ifade eden Tamer, “Her şeyden önce şu hususların bilinmesi gerekir: Hukuk, kısaca her işin, her fiilin toplumca kabul edilmiş kurallara bağlanması ve bu kurallara göre hareket edilmesi demektir. Bu böyle olmazsa, toplumda keyfilik, düzensizlik ve kaos ortaya çıkar. Hukuk, toplumda yaşayan herkes için geçerli ve herkesi bağlayıcıdır. Hiç kimse ama hiç kimse hukukun sınırları dışına çıkamaz. Buna hukuk adamları da dahildir. Hatta en başta onların hukuka saygılı olmaları ve uymaları gerekir” dedi.
“Hukuk kurallarının değiştirilmesinin yöntemi bellidir”
Toplumda yaşayan her bireyin o toplumda yürürlükte olan hukuk kurallarını beğenmeme ve eleştirme hakkının olduğunu belirten Tamer, “Ancak mevcut kuralları beğenmemek, hiç kimseye o kuralları çiğneme hakkını vermez. Demokrasilerde beğenilmeyen hukuk kurallarının değiştirilmesinin yol ve yöntemi bellidir. Ne yazık ki ülkemizde hukuk en çok da hukuk adına konuşan ve her konuşmasında demokrasi, özgürlük ve insan hakları sözcüklerinin arkasına sığınanlar tarafından çiğnenmektedir. Bu bağlamda son günlerde Türkiye Cumhuriyeti Anayasası gereğince kurulmuş, görevleri 22.06.1965 tarih ve 633 sayılı Kanun ve bu kanunda değişiklik yapan 01.07.2010 tarih ve 6002 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun ile belirlenmiş bir kurumun başkanı olarak Sayın Ali Erbaş’ın bu yasal mevzuatın verdiği yetki ve sorumluluk gereği hem de bir akademisyen, dini ilimlerde bir uzman olarak yine dini bir vecibe olan hutbe irad ederken yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’in hükümlerini topluma açıklamasından daha doğal ve yasal ne olabilir?” dedi.
“Asıl hedef İslam’ın sesini boğmak”
DİB Erbaş’ın yasaların kendisine yüklediği “Dini konularda toplumu aydınlatma ve bilgilendirme” görevini yerine getirdiğini kaydeden Tamer, “Bunu yaparken de bazılarının iddia ve iftira ettiği gibi nefret dilini kullanmamış, toplumun bir kesimini ötelememiş ve hedef göstermemiştir. Sayın Erbaş’ın yaptığı tamamen fiillere yönelik bir söylemdir, faillere değil. Bir yanlışın yanlışlığını, bir zararlının zararlı olduğunu söylemek hangi hukuk sisteminde suçtur? Kaldı ki dünyanın her yerinde çoğu hukukçular, hem de ünlü hukukçular yani avukatlar bu tür suçların faillerini hararetle savunmaktadırlar ki bu da doğaldır. Bu hukukçular, bu avukatlar fiili mi savunuyorlar, yoksa faili mi? Bir hukukçu ve savunmanın parçası olarak bazı baro yönetimlerinin içine düştüğü bu çelişkiyi ibretle izlemekteyiz. Ama biz buradan şunu görmekteyiz: Bu baro yönetimlerinin açıklamaları üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek yönündedir. Asıl hedef Ali Erbaş değil, asıl hedef kendi ifadeleri ile çağlar ötesinden gelen sesi yani İslam’ın sesini boğmaktır. Oysa çağlar ötesinden gelen ses, hangi renkten, hangi ırktan, hangi mezhepten olursa olsun topyekun aziz milletimizin kırmızı çizgisidir ve bu çizginin çiğnenmesine milletimizin hiçbir bireyi razı olmaz ve izin vermez” ifadelerini kullandı.
“Toplumun sinir uçlarıyla oynamak kimseye yarar getirmez. Aksine topluma fitne ve fesat tohumları eker” ifadesini kullanan Tamer, “Nitekim, ‘Diyanet İşleri Başkanı’nın sözlerini doğru buluyor musunuz?’ şeklinde yapılan ankete bugün itibariyle toplumun yüzde 94’ü ‘ evet’ cevabını vermiştir. İşte en güzel cevap budur. Kaldı ki bildiri yayınlayan baroların bağlı olduğu Barolar Birliği Başkanı Sayın Prof. Dr. Metin Feyzioğlu da adı geçen baroların bildirisini onaylamadığını bildirmiştir. Bu vesileyle Ankara, İzmir ve Diyarbakır baroları başta olmak üzere Ali Ebaş üzerinden yüce dinimizi hedef alan açıklamaları Sivas Barosuna bağlı bir kısım avukat arkadaşlarım adına kınıyor, takdiri aziz milletimize havale ediyoruz” açıklamasında bulundu.
