Sivas, Kendi Vekilini Kendi Seçsin

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, BBP İl Başkanlığı’nın düzenlediği “Çözüm süreci mi? Bölünme süreci mi?” konulu panele katıldı.

SİYASET 15.12.2014 06:49:28 1416 0
Sivas, Kendi Vekilini Kendi Seçsin

Sivas, Kendi Vekilini Kendi Seçsin

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, BBP İl Başkanlığı’nın düzenlediği “Çözüm süreci mi? Bölünme süreci mi?” konulu panele katıldı.

Büyük Birlik Partisi (BBP) Sivas İl Başkanlığı tarafından düzenlenen “Çözüm süreci mi? Bölünme süreci mi?” konulu panele katılan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, yüzde 10’luk seçim barajının kaldırılması gerektiğini vurgulayarak, Milletvekillerinin milletin iradesiyle seçilmesi gerektiğini belirtti. Destici, “Bırakın Sivas kendi Milletvekilini kendisi seçsin. Sivas’ın hali ortada. Sivas’ta ne fabrika bıraktınız, ne iş yeri bıraktınız, işsizlik var ve her gün Sivas küçülmeye devam ediyor” dedi. Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, BBP İl Başkanlığı’nın düzenlediği “Çözüm süreci mi? Bölünme süreci mi?” konulu panele katıldı. Cumartesi günü Fidan Yazıcıoğlu Kültür Merkezi’nde düzenlenen panel öncesinde bir konuşma yapan BBP Genel Başkanı Destici, ülke gündemi konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Genel seçimler öncesinde yüzde 10’luk seçim barajının kaldırılması gerektiğinin altını çizen, Destici, “Türkiye’de anti demokratik bir cunta anayasasıyla yönetiliyoruz. 12 Eylül darbe anayasasıyla yönetiliyoruz ve bunun Türkiye’ye getirdiği seçim kanunu ve siyasi partiler yasasıyla yönetiliyoruz” dedi. AK Parti hükümetinin bunları demokratikleştiremediğini ifade eden BBP Genel Başkanı Destici, “Çünkü iktidarlarını buna borçlular. Bakın, biz diyoruz ki milletin önündeki barajları kaldırın. Millet, kendi milletvekilini kendi iradesiyle, tercihli sistemle kendisi seçsin. Liderlerin iki dudağı arasında belirlenmesin” şeklinde konuştu.

Sivas’ın Milletvekillerinin İstanbul’dan, Ankara’dan atanmaması gerektiğini belirten Destici, şöyle devam etti: “İşte atandığı zaman her dönem Sivas destekliyor, ama Sivas’ın hali ortada. Sivas’ta ne fabrika bıraktınız, ne iş yeri bıraktınız, işsizlik var ve her gün Sivas küçülmeye devam ediyor. Kendileri bir şey kurmadığı gibi Cumhuriyet döneminde kurulmuş pek çok sanayiyi de, pek çok işyerini de Sivas’tan ya götürüyorlar, ya küçültüyorlar. Ya da özelleştirme adı altında yandaşlarına peşkeş çekiyorlar. Sivas bunu hak etmiyor. Onun için bırakın Sivas kendi Milletvekilini kendisi seçsin. Kimi istiyorsa, onu seçsin. Ama buna yanaşmıyorlar.”

ANAYASA’YA BAŞVURUDA BULUNDUM

“Yüzde 10’luk seçim barajıyla ilgili ben Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkımı kullanarak, bu barajın kaldırılması ve hazine yardımının adil dağıtılması başvuru da bulundum” diyen Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, “Başvuruyu yapan Büyük Birlik Partisi adına benim. Bizden sonra Saadet Partisi ve Demokratik Sol Parti başvuru yaptı. Zaten ben bu hakkımı kullanarak, başvuru yapmamış olsaydım, sizlere de ihanet etmiş olurdum” dedi.

HODRİ MEYDAN

AK Parti hükümetinin “Barajı biz mi koyduk” diyerek savunma yaptığına da değinen Destici, “Siz koymadığınız yüzlerce yasa çıkardınız, işinize gelen… Diyorlar ki; baraj, darbe anayasasında yapıldı. Peki, sen darbelere karşısın. Her gün darbelere karşı olduğunuzu söylüyorsunuz. Niye kaldırmıyorsunuz? Diyorlar ki; Anayasa Mahkemesi darbe ürünü. Peki, darbe ne ürünü. İşlerine geldiği zaman, işlerine geldiği gibi konuşuyorlar. Baraj kalksa da netice değişmez diyorlar. Öyle mi? Hodri meydan, kaldırın bakalım barajı. Sivas başta olmak üzere, sonuç değişiyor mu? Değişmiyor mu? Hep birlikte görelim” dedi.

ÇÖZÜM SÜRECİ TÜRK-İSLAM COĞRAFYASI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

Çözüm sürecinin sadece Türkiye’de yaşanan 75 milyon insan için değil, tüm Türk-İslam coğrafyası için önemli bir süreç olduğunu belirten BBP Genel Başkanı Destici, “Bu sürecin sonunda ya bu büyük millet, bu büyük Türk devleti hem birliğini, beraberliğini, kardeşliğini koruyarak ileriye daha güçlü adımlar atacak. Ya da birilerinin dışarıdan emperyalist küresel güçlerin ellerine tutuşturduğu yol haritaları üzerinde önce devletin üniter yapısını sonlandıracaklar, ülkenin birliğini sonlandıracaklar. Milletin birliğini sonlandıracaklar” dedi.

ÖNERİLERİMİZ DİKKATE ALINMADI

Büyük Birlik Partisi olarak bu sürecin öneminin farkında olduklarını belirten Destici şöyle devam etti: “Onun için başından beri inandıklarımızı söyledik. Sadece karşı durmadık. Çözüm önerilerimizi de ortaya koyduk. Sadece bu süreç başladıktan sonra değil, Büyük Birlik Partisi kurulduğu günden yani 29 Ocak 1993’ten bu tarafa hep bu PKK terör örgütü – güneydoğu bölgesiyle ilgili biz çekincelerimizi itirazlarımızı tartıştıklarımızı ve aynı zamanda da çözüm önerilerimizi sunduk. Ama bunlar dikkate alınmadı. Büyük Birlik Partisi’nin her dönemde Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a diğer siyasi parti Genel Başkanlarına sunmuş olduğu terörle mücadele raporu kabul edilip uygulansaydı bu PKK terör örgütü bir kere değil, 30 yıl da 30 kere biterdi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve milletinin buna gücü var. Ama maalesef Türkiye’yi bu süre zarfında yönetenler belli bir kısmı gaflet halinde belli bir kısmı da ihanet halinde kendi siyasi çıkarlarını öne koydular. Milletin, devletin önüne koydular. Kendi çıkarları, parti çıkarları için maalesef Türkiye’yi bu günlere getirdiler.” BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin konuşmalarının ardından panel başladı. BBP Genel Başkan Yardımcısı Bayram Karacan’ın Moderatörlüğünde yapılan “Çözüm Süreci mi? Bölünme süreci mi?” konulu panelde Eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın,  Alperen Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Dr. Halil Kol ve eski DPT Uzmanı Muhammed Nezih Kerimoğlu konuşmacı olarak katıldı. Çözüm sürecinin sadece Türkiye’de yaşanan 75 milyon insan için değil, tüm Türk-İslam coğrafyası için önemli bir süreç olduğunu belirten BBP Genel Başkanı Destici, “Bu sürecin sonunda ya bu büyük millet, bu büyük Türk devleti hem birliğini, beraberliğini, kardeşliğini koruyarak ileriye daha güçlü adımlar atacak. Ya da birilerinin dışarıdan emperyalist küresel güçlerin ellerine tutuşturduğu yol haritaları üzerinde önce devletin üniter yapısını sonlandıracaklar, ülkenin birliğini sonlandıracaklar. Milletin birliğini sonlandıracaklar” dedi.

ÖNERİLERİMİZ DİKKATE ALINMADI

Büyük Birlik Partisi olarak bu sürecin öneminin farkında olduklarını belirten Destici şöyle devam etti:

“Onun için başından beri inandıklarımızı söyledik. Sadece karşı durmadık. Çözüm önerilerimizi de ortaya koyduk. Sadece bu süreç başladıktan sonra değil, Büyük Birlik Partisi kurulduğu günden yani 29 Ocak 1993’ten bu tarafa hep bu PKK terör örgütü – güneydoğu bölgesiyle ilgili biz çekincelerimizi itirazlarımızı tartıştıklarımızı ve aynı zamanda da çözüm önerilerimizi sunduk. Ama bunlar dikkate alınmadı. Büyük Birlik Partisi’nin her dönemde Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a diğer siyasi parti Genel Başkanlarına sunmuş olduğu terörle mücadele raporu kabul edilip uygulansaydı bu PKK terör örgütü bir kere değil, 30 yıl da 30 kere biterdi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve milletinin buna gücü var. Ama maalesef Türkiye’yi bu süre zarfında yönetenler belli bir kısmı gaflet halinde belli bir kısmı da ihanet halinde kendi siyasi çıkarlarını öne koydular. Milletin, devletin önüne koydular. Kendi çıkarları, parti çıkarları için maalesef Türkiye’yi bu günlere getirdiler.” BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin konuşmalarının ardından panel başladı. BBP Genel Başkan Yardımcısı Bayram Karacan’ın Moderatörlüğünde yapılan “Çözüm Süreci mi? Bölünme süreci mi?” konulu panelde Eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın,  Alperen Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Dr. Halil Kol ve eski DPT Uzmanı Muhammed Nezih Kerimoğlu konuşmacı olarak katıldı.