Tarih: 14.11.2014 06:13

SİVAS BÖLGE BİRİNCİSİ

Facebook Twitter Linked-in

SİVAS BÖLGE BİRİNCİSİ

Organ bağışı konusunda bölge birincisi olan Sivas, Türkiye sıralamasında da hızla yükseliyor. Bölge Koordinatörü Erzurum’un da aralarında olduğu 14 il içerisinde bağışçı ve nakil yapılan bağışçı sayısı ile birinci sırada yer alan Sivas, ülke sıralamasında ise 23’üncü sıraya yükseldi

Numune Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Gülseren Apak, Sivas’ta organ bağışı konusunda ciddi bir ilerleme kaydedildiğini söyledi. Bölgede bu yıl beyin ölümü gerçekleştikten sonra organları nakledilen 6 bağışçının 6’sının da Sivas’tan çıktığını belirten Apak, bölge birincisi olan kentin bağışçı sıralamasında ise 81 il içerisinde 23’üncü sıraya yükseldiğini söyledi. Apak; “Sivas bölge olarak şuanda birinci sırada. Beyin ölümü gerçekleşip de aile görüşmesi sonucu yakınlarının organlarını bağışlayan şuan bölgede bu yıl itibariyle bugüne kadar 6 tane aile var ve bunun 6’sı da Sivas’tan. Sivas’tan yapılan bu bağışların 3’ü de Numune Hastanesi’nden yani bizim hastalarımızdan.” Dedi.

SİVAS SIRALAMADA 28’DEN 23’E YÜKSELDİ

Organ bağışı konusunda Sivas’ta ciddi çalışmalar yapıldığını belirten Apak, Organ Bağışı Haftası öncesinde kentin ülke sıralamasında 28’inci sırada yer alırken, hafta sonrasında 23’üncü sıraya yükseldiğini söyledi. Apak; “Biz organ bağışı konusunda farkındalık oluşturmak için eğitimlerle, açtığımız stantlarla çeşitli çalışmalar yapıyoruz.  Gerçekleştirilen bu çalışmalarla canlı organ bağışçısı sıralamasında Sivas üst sıralara doğru çıkıyor. Bağış haftası öncesinde Türkiye’deki bütün iller içerisinde Sivas 28’inci sıradaydı.  Şuan Sivas 23’üncü sıraya yükseldi. Yani, Sivas’ta şuan (dün) canlı organ bağışlayan kişi sayısı 969 kişiydi. 320 bin şehir merkezi nüfusunu düşünürseniz 969 sayısı çok az ama zamanla bunun daha da artacağını düşünüyoruz. Organ bağışı konusunda özellikle genç bağışçıların sayısında artış var. 18-40 yaş arası bayanlar ise bu konuya daha duyarlı. Zaten bir ailede eğer bir bayan bağışçı ise, diğerlerini de bu konuda ikna etme konusunda daha etkili oluyor.”

ÇOĞU İNSAN ORGAN BAĞIŞININ NASIL OLDUĞUNU BİLMİYOR

Organ bağışının nasıl gerçekleştiği konusunda ise bir bilgi kirliliği bulunduğunu belirten Apak, çoğu insanın bu işlemin nasıl gerçekleştiği konusunda bilgi sahibi olmadığını söyledi.

Apak; “İnsanlar organ bağışının nasıl olduğunu bilmiyorlar. Bir insanın ölüm halinde organ bağışçısı olabilmesi için bu kişinin hastanede yoğun bakım servisinde solunum cihazına bağlı olarak yatıyor olması ve beyin ölümü tanısı konulması gerekiyor.  Tek şartı budur. İnsanlar herhangi bir şekilde öldüklerinde organlarının alınacağını zannediyor. Böyle bir şey yok. Kişinin organ bağışçısı olabilmesi için tek şart; hastanede yoğun bakımda yatması ve beyin ölümü tanısının konulması. Diyelim ki bir kişi organ bağışında bulundu, gayet sağlıklı ve kartı da cebinde. Allah korusun yolda bir trafik kazası geçirdi, evde, yolda ya da herhangi bir yerde ölüm gerçekleşti. Bu kişi sağlıklı ve bağışçı olduğu halde hastane dışında öldüğü için hiçbir şekilde organları alınmaz. İnsanlar bunu bilmiyor. Birçok kişi de ise ‘tam geldik tam gideriz, insanları parçalıyorlar’ gibi düşüncesi var.

Organ bağışı, ameliyat halinde yapılan bir işlem. Kişi sağlıklı iken nasıl özen gösteriliyorsa organ bağışçısı olan ve ölen kişiye de aynısı yapılıyor. Burada görev alan personel son derece duyarlı hareket ediyor. Çünkü ortada bir hayır işi var ve daha büyük özenle davranılıyor. İnsanların bu noktayı çok iyi anlaması gerekiyor.  Her ölenden organ nakli yapılmaz. Ayrıca bağışçı her beyin ölümü tanısı konulan kişiden de organ alınmaz. Kişinin o zamanki yaşı, geçirdiği travma, uzun süreli hastalık ya da ilaç kullanımı var ise organları kullanılmayabilir.” İfadelerini kullandı.

“TÜM İMKÂNLAR SEFERBER EDİLİYOR”

Oran bağışı sırasında devletin bütün imkânlarının kullanıldığını belirten Apak, nakil sırasında zamanla yarışıldığı için bunun çok önemli olduğunu söyledi. Apak; “Bizim burada beyin ölümü gerçekleşen bir hastamızın ailesi ile görüşüp onayını aldıktan sonra organ nakil ekibini buraya çağırıyoruz. Sivas’ta organ nakil merkezi yok. Hangi hastaya hangi hastanede nakil yapılacaksa oradan ekip geliyor. Burada beyin ölümü tanısı konulması ile ekibin buraya gelmesi en az 12 saat sürer. Burada artık zamanla yarışıyorsunuz.  Hastanın beyin ölümü gerçekleşmiş ama solunum cihazı onun hala kalbini çalıştırdığı ve dolaşımı devam ettiği için diğer organlar canlılığını koruduğu için organ bağışı yapılıyor. Yani kalp durmadan organların alınması gerekiyor. Yani biz elimiz yüreğimizde zamanla yarışıyoruz. Bakanlığımız bu noktada çok güzel çalışmaları var. Böyle bir bağış anında, 122 devreye giriyor, uçak ambulanslar devreye giriyor, yeri geliyor askeriyeden helikopter yardımı alıyorsunuz. Yani ulaşım araçlarına herkes dâhil oluyor.” Dedi.

“BASININ ETKİSİ BÜYÜK”

Organ bağışı bekleyen, bağış yapıldıktan sonra hayata dönen ya da organ bulunamadığı için hayatını kaybeden, büyük sıkıntılar yaşayan insanlarla ilgili basında yer alan haberlerin bağışçı sayısının artmasında büyük önem taşıdığını belirten Apak, bu nedenle organ bağışlarını basında yer almasını önemsediklerini söyledi. Ancak ailelerin genellikle çekingen davrandıklarını belirten Apak, şu şekilde konuştu: “Biz özellikle beyin ölümünden sonra bağış yapanları her zaman basınla paylaşmak istiyoruz. Çünkü insanlar bunu basında gördükleri zaman ertesi gün organ bağışlaya geliyorlar.  Ben buraya gelen bağışçılara genellikle soruyorum, ‘basında gördüm etkilendim, sosyal paylaşım sitelerinde gördüm’ gibi cevaplar veriyorlar. Bu tür haberlerden sonra ki 3-5 gün bağışçı sayısında bir artış yaşanıyor. Biz de ailelerimizle bu konuda konuşup basınla paylaşmayı arzuluyoruz. Tabi burada amacımız bizim yaptığımız işi göstermek değil, yapılan iyiliklerin diğer insanlara ulaşmasını sağlamak.

Biz organ bağışını ailelerimizle paylaştığımız zaman ‘yapalım ama kimse duymasın, gizli saklı kalsın’ anlamında bir çekinceleri var. Ama biz bunu basınla paylaştığımız zaman diğer insanlara örnek oluyor. Kolay değil tabi, acıları var. Biz bu yapılan iyiliği, bağışları paylaşalım dediğimiz zaman ilk önce tepki gösteriyorlar ama birkaç saat sonra onlar da ‘paylaşabilirsiniz’ diyor ama yine ona da belirli bir sınırlama getiriyorlar. Böyle olunca da tabi burada yapılan bağışları vatandaşımız, Sivas’ta yaşayan insanlar görmediği için de Sivas’ta organ bağışı olmadığını düşünen insanlar var.”

BAĞIŞÇI SAYISI HER YIL YÜKSELİYOR

Sivas’ta, organ bağışında bulunan kişi sayısında her yıl ciddi oranda artış yaşandı. Edinilen bilgiye göre kentte 2009 yılında 81 kişi, 2010 yılında 106 kişi, 2011 yılında 395 kişi,  2012 yılında 390 kişi, 2013 yılında ise 440 kişi organ bağışında bulundu. Sağlık Bakanlığı Türkiye Organ ve Doku Bağışı Bilgi Sistemi verileri göre, dün itibariyle ülkedeki toplam bağışçı sayısı 94 bin 967 kişi olarak kaydedildi. Erzurum bölgesine bağlı illerde ise Erzincan 539, Sivas 969, Tunceli 63, Gümüşhane 362, Bayburt 22, Artvin 116, Ardahan 31, Kars 35, Iğdır 1, Ağrı 83, Muş 0, Bingöl 75 bağışçı sayısı ile verilere yansıdı. Koordinatör il Erzurum’da ise 885 bağışçı kayda geçti.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —