Pandeminin ardından tarım ve hayvancılığın öneminin daha çok anlaşıldığını belirten Çetindağ; üreticilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekerek ilgililerin sıkıntıların çözümü noktasında harekete geçmesini istedi.
BAĞ-KUR PRİMLERİ ÇOK YÜKSEK
Aile çiftçiliğinin artırılması gerektiğini kaydeden Çetindağ, “Gençlerimiz köylerde kalmıyor. BAĞ-KUR primleri çok yüksek. Köylerin bir albenisinin olması lazım. Meralarımız boş kalıyor. Genç evlatlarımıza köylerimizde çiftçiliği ve hayvancılığı yaptırmamız gerekiyor. Bunun altyapısının hazırlanması noktasında gerekli çalışmalar yapılmalı” dedi.
ŞARKIŞLA VE ULAŞ’TA SORUN DEVAM EDİYOR
Şarkışla ve Ulaş’ta su kaynaklarındaki yetersizlikten dolayı şeker pancarı ve yem bitkileri üretiminde kısıtlamaya gidildiğini anımsatan Çetindağ, “Şeker pancarı ve yem bitkilerinin üretiminde bu ilçelerimiz önemli. Şu anda Devlet Su İşleri’nden (DSİ) aldığımız bilgilere göre Şarkışla’da bu sorun devam ediyor. Doluluk oranı Şarkışla’da yüzde 43 ama içme suyu olduğu için bu ilçede şeker pancarı ve yem bitkilerinde kısıtlamaya gidilecek. Çok büyük alanlarda ekime izin verilmeyecek. Ulaş’ta ise barajımızda doluluk oranı yüzde 19. Buraya hiç müsaade edilmeyecek. Ulaş’ta daha çok hububat ektirildi. Bunların haricindeki barajlarımızda hiçbir sıkıntı yok. Merkez ilçede, Hafik’te, Suşehri’nde, Kangal’da, Yıldızeli’nde şeker pancarında, yem bitkilerinde, patateste sulama ile ilgili hiçbir sıkıntımız yok. Çünkü her sene çok az akan Kızılırmak’ta şu anda doluluk oranı iyi. İki yöremiz dışında bir sıkıntı yaşanmayacak. Hasat zamanı da güzel rakamlar vereceğiz inşallah” ifadelerini kullandı.
TOPRAĞI MAHVEDİP ÇEKİP GİDİYORLAR
Patates üretmek için şehir dışından Sivas’a gelen firmalar olduğunu ve bu firmaların kullandığı kimyasal gübrelerle toprağa zarar verdiğini dillendiren Çetindağ, bu konuda denetim yapılması gerektiğini ifade etti. Çetindağ; “Sivas’ta hem tohumluk hem de cipslik patates ekimi var. Bazı firmalar patates üretimi için ilimize geliyor, toprağı mahvedip çekip gidiyor. Bu firmaların kontrol altına alınmasını istiyorum, bunlar çok doyumsuz firmalar. Bunu deyince bazı firmaların zoruna gidiyor. Bunların amacı aslında toprağı korumak değil. Bu kişiler 5-6 yıl burada kalıp alabildikleri kadar ürünü alıp keselerini doldurduktan sonra çekip gidiyorlar. Bu insanları kontrol altına almamız lazım. Elbette ki üretim yapsınlar ama bilinçli üretim yapsınlar. Devletin mühendisleri bu kişileri kontrol etsin. Aşırı derecede kimyasal gübre ve yer altı sularını kullanıyorlar. Bunları soran kimse yok. Bu kişiler kontrol altına alınmalı. Tarım ve Orman Bakanlığı kontrolünde denetimler yapılmalı. Bu insanlar kimseye hesap vermiyorlar. Bu firmalara sizlerin kanalıyla çağrıda bulunuyorum: Bu topraklar bizim. Bu topraklar bize yarın yine lazım olacak. Bunu Sayın Bakanımıza ilettik; kendisi konuyu not aldı. Çiftçimiz 20-25 kilogram DAP gübre kullanırken bu insanlar 300 kilogram, 500 kilogram hatta 700 kilograma kadar gübre kullanıyorlar. Üretsinler ama topraklarımıza da zarar vermesinler. Biz bu toprakların çocuğuyuz. Bu memleket bize lazım. Buralar bize torunlarımızın emaneti. Sen para kazanacaksın diye bu toprakları mahvedip çekip gidemezsin. Bunun kontrol altına alınması lazım” açıklamasında bulundu.
REKOLTEMİZ İNŞALLAH GEÇEN YILDAN FAZLA OLACAK
Sivas’ta son dönemde yağan yağmurun çiftçilerin yüzünü güldürdüğünü belirten Çetindağ, “Ocak ayında havalar bahar havasındaydı. O süreç artık bitti. Ramazan ayının başlangıcından bugüne halen yağışlarımız devam ediyor. Çok güzel yağış aldık. Çiftçimiz de bu durumdan memnun. Havalar şu anda çiftçimizin istediği şekilde gidiyor. Barajlardaki doluluk oranlarımız yüzde 65’e ulaştı. Ekinlerimiz çok güzel. İnşallah böyle gider. Bu aynı zamanda merayı da etkileyecek. Çünkü hayvancılıkta daha çok meralardan faydalanılıyor. Şu anda dağlarımız, yaylalarımız yemyeşil. İnşallah bu şekilde giderse rekoltemiz geçen yıldan daha fazla olacak. Önümüzdeki süreçte inşallah dolu yağışı olmaz” şeklinde konuştu.