Ramazana kavuşmanın huzur ve mutluluğunu yaşadıklarını belirten Altunkaya, “Mübarek Ramazan ayının gelişiyle birlikte, bir kez daha iyiliğin, dayanışmanın ve merhametin yüreklerimizde yeşerdiği bu kutlu zaman dilimine giriyoruz. Ramazan, sadece oruç ibadetiyle sınırlı kalmayan; paylaşmanın, yardımlaşmanın ve manevi arınmanın ayıdır. Bu ayda, ihtiyaç sahiplerine el uzatmanın, kalpler arasındaki mesafeleri iyilikle kapatmanın ve toplumda sevgi ile hoşgörü iklimini yaygınlaştırmanın önemi bir kez daha gönüllerimize işlenmektedir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Ramazan ayında her zamankinden daha cömert olur, hayrı ve iyiliği arttırarak muhtaçlara yardım ederdi. Onun bu kutlu mirasını devam ettirerek, dayanışmanın en güzel örneklerini sergilemek, Ramazan’ın bereketini paylaşmak ve toplumsal birlikteliğimizi güçlendirmek hepimizin sorumluluğudur” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığının her yıl Ramazan ayında toplumsal duyarlılığı ve farkındalığı artırmak amacıyla önemli bir temayı kamuoyunun gündemine taşıdığını ve belirlenen temanın etraflı bir şekilde ele alındığını söyleyen Altunkaya, “Bu bağlamda 2025 yılı Ramazan ayı teması ‘İyilik Ayı Ramazan’ olarak belirlenmiştir. İslam medeniyetini inşa eden belli başlı kavramların içinde hiç şüphesiz iyilik kavramı çok önemli bir yer tutmaktadır. Kur’an-ı Kerim, ‘İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun.! (Âl-i İmrân, 3/104) ayetiyle insanlara iyiliği teşvik eden bir toplum modeli sunmaktadır. Aynı şekilde Peygamber Efendimiz (s.a.s) ‘Allah’ım yaşamayı benim için her türlü iyiliği artırma vesilesi yap.’ (Müslim, Zikir, 71) duası ve ‘Her iyilik sadakadır.’ (Buhari, Edep, 33) nebevî hatırlatmasıyla da iyiliği hayatın her alanına yaymamızı vurgulamıştır. İyiliği önce kendi içimizde büyütmeli sonra ailemize ve çevremize yaymalıyız. Bunun için de bizi kendimizden, ailemizden ve çevremizden uzaklaştırarak günah ve isyanlara yaklaştıran hastalıklarımızı, gönüllere şifa Kur’an’ın rahmet yüklü mesajlarıyla tedavi etmeliyiz. Hiçbir zaman unutmayalım ki bizi huzur ve mutluluğa götürecek iyilik ne doğuda, ne de batıdadır. Resulullah (sav) ve şanlı ecdadımızın bize emanet bıraktığı Kur’an ve sünnettedir. Nitekim Bakara suresi 177. ayette; ‘İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz (den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır...’ buyrulmuştur. Kur’an ve sünnetin rahmet yüklü mesajları doğrultusunda; zalimin zulmüne engel olmak, mazlumun elinden tutup kaldırmak suretiyle iyilik dalgasını başta Filistin, Kudüs ve Doğu Türkistan olmak üzere mazlum coğrafyalara da ulaştırmalıyız. Zulüm altındaki kardeşlerimiz için dua etmek, onlara destek olmak ve Ramazan’ın bereketini tüm insanlıkla paylaşmak, bu mübarek ayın ruhuna en uygun davranışlardan biridir. Bu vesileyle, başta Sivaslı kardeşlerim olmak üzere tüm halkımızın Ramazan ayını en içten dileklerimizle kutluyor; bu kutlu ayın barış, huzur ve rahmet getirmesini temenni ediyorum. Rabbimden kalplerimizde iyiliği büyüterek, birlik ve beraberlik ruhuyla Ramazan’ı en güzel şekilde idrak etmeyi niyaz ediyorum” dedi.