Sahte Altına Dikkat
Altın fiyatlarının 100 liraya kadar ulaşması, piyasada sahte altın endişesi uyandırdı
Her kesimden vatandaşın korkulu rüyası olan sahte altın hakkında gazetemize özel açıklamalarda bulunan Sivas Sarraf ve Kuyumcular Derneği Başkanı Mustafa Er, “Türkiye genelinde fiyatların hareketlendiği süreçte sahte altın olayları artmaktadır. Şuan için Sivas’ta rastlanmadı ama altın alıcısı da satıcısı da çok dikkatli olması gerekir” dedi
Altın fiyatlarındaki artış yatırımcısını sevindirdi. Diğer taraftan 100 liraya kadar artış göstermesi sahte altınlarında piyasaya çıkmasına neden oldu. Altın hususu Türkiye’nin yatırım araçlarından biri olduğunu ve Türkiye’de vatandaşların emlak tan sonra en önemli yatırım araçlarından birinin altın olduğunu ifade eden Sivas Sarraf ve Kuyumcular Derneği Başkanı Mustafa Er, “Son günlerdeki altın üzerindeki değişimler yükseliş, insanlarımızın yatırım noktasındaki cazibe merkezi haline geldi” dedi.
Er, “Şimdi sahte altınla ilgili Türkiye’nin genelinde fiyatların hareketlendiği süreçte sahte altın olayları artmaktadır. Buna öncelikle meslektaşlarım dikkat etmek zorunda. Çünkü öyle güzel yapılıyor ki ufak bir dikkatsizlik kuyumcunun da sahte altını alma olayına vesile olabiliyor” şeklinde konuştu.
Vatandaşların sahte altın konusunda dikkatli olması gerektiğini kaydeden Kuyumcular Derneği Başkanı Er, şöyle devam etti:
“Vatandaşlar şöyle bir durum ile karşı karşıya kalıyor. Şimdi belki üçkâğıtçı olanlar ya da dolandırıcı noktasında olanlar bizim acil paraya ihtiyacımız var. Bunun bedeli 2-3 bin liradır ama siz bin lira verin, siz bunu zaten istediğinize 3-4 bin liraya satarsınız tarzında vatandaşa cazip gelen hep bir menfaat söz konusu oluşturuluyor. Hemen yıkılırız ona. Adam götürüp 3 bin liraya vermez de bin liraya size getirip verir. Böyle bir şey olması halinde, mutlaka sahte olduğunu, hırsızlık olduğunu hesaba katarak alacak kişi bunun üzerinde değerlendirme yapması lazım. Ya reddedecek ya da alıyorsa bunun sahteliğini ya da hırsızlık oluşunu sineye çekmiş olacak. Yani ürünün dünya üzerinde bir değeri var. Kimsenin evinin bahçesinde yetişen bir ürün değil ki.
Ben kendim üretiyorum kendim yapıyorum o yüzden emeğimden kısrak veriyorum tarzında bir şey olamaz. Bu anlamda hani ucuzun etin yahnisi yenmez derle ya büyüklerimiz. Hakikaten çok güzel bir tespit çok güzel bir noktaya değinilmiş. Şimdi burada da hangi insanımız hangi kuyumcudan, bakın bunu kuyumcu olarak da ifade ediyorum, ucuz fiyata altın alıyorsa alan kişi birkaç kez düşünmesi lazım. Bir kez değil birkaç kez yani. Aldıktan sonra efendim ben bunu bilmiyordum, yani eğer altının gramı 80 lirada sen 75’den alıyorsan bunu bu işin içerisinde bir şey olduğunu bal gibi bilmen lazım. Yoksa adam gramda 2 bin lira kazanacak, sana 3 bin lira ikram edecek yani böyle bir şey yok. Buna vatandaşlarımız mutlaka dikkat etmesi lazım.”
Vatandaşların ucuz altın satan kuyumcularla karşılaştıklarında Sivas Sarraflar ve Kuyumcular Odası ile irtibat kurmasını isteyen Mustafa Er, “Yani alıp cebine koyup da menfaatlendim diye bakmasın olaya. Çok özür dileyerek söylüyorum, yiyeceği bir kazık var bunun bedelini ödüyor. Eğer hangi kuyumcu ucuz olarak satıyor diye düşünüyorsa tespit ediyorsa hiçbir kuyumcu ile paylaşmasına gerek yok. Direk dernek başkanı olarak desin ki gelip, başkanı ben gezdim baktım şu kuyumcu şu fiyata ürün verdi. Ben anlamadım siz bundan ne kadar kazanıyorsunuz ki desin. Zaten altının fiyatlandırma bütün kuyumcularda var. Bu sistemimizi kurduk. Hiç kimsenin kafasında soru işareti kalacak tarzda bir şeyimiz çok şükür. Alışı belli satışı belli. Şimdi bunun altında bir kuyumcu ikram ediyorsa almasın o kuyumcudan. Hatta bize de şikâyette bulunsun biz bakalım biz inceleyelim. Bizde insanınız yanlış yapabiliriz, yanılıyor olabilir, ihmalliğimiz olabilir. Bunu kimle yapacağız” ifadelerini kullandı.
Er şunları kaydetti:
“Bu durumlara sizde düşebilirsiniz bir başkaları da düşebilir. Bizimle kesinlikle böyle durumların paylaşılmasını istiyorum. Yani bunun dışında tedbir alınacak bir şey söz konusu değil. Ev hırsızlıkları oluyor mesela. Böyle bir durumda mutlaka biz emniyet ile beraber çalışma yürütüyoruz. Bizim bilgimiz olur. Bizde kuyumculara bilgi veririz. Şimdi hırsız kişinin alnında yazmadığı için, iş yerine giren kişinin halinden konuşmalarından, giyiminden şüphe ederse kuyumcu ucuz fiyat veriyorsa bilinmesi gerekir ki hırsızdır ya da sahte altın satıyordur.
Sahte altın olayının tespiti ya da ayaz bozukluğunun tespiti doğrudur. Kuyumcuda alıyor bir bedel ödeyecek, vatandaşta alıyorsa bir bedel ödeyecek. O zaman ikisi de çok dikkat etmek zorunda. Vatandaş kuyumcudan alırken dikkat edecek, kuyumcuda vatandaştan aldığı zaman dikkat edecek. Onun için buradaki çözüm işten anlayan kişi ile bunu paylaşacak. Bizlerde genelde olur, düğün falan olduğunda. Altın alınmaya gelinir ve yanında bir bilecen getirili Ayşe Hanım, Fatma hanım altın işinden çok iyi anlıyor derler. Kuyumcu dükkânında hayırlı işin bozulduğuna çok şahit olmuşumdur. Orada başlar işte. Ayşe hanıma dersinki, Ayşe hanım şu altın güzel, oda kaldırır yok yok bu güzel değil, bu iyi değil. Altının iyisi kötüsü yok. Eğer ayarı 22 ayarsa hepsi aynıdır zaten. Ama modeli beğenmeyebilir. Fakat Ayşe Hanım için derler ki yok yok Ayşe Hanım altın işinden iyi anlar gibi konular oluyor.”
Vatandaşların altın almaya gittiklerinde gerçek ile sahte altını ayırt etmeleri hakkında da açıklamalarda bulunan Er, “ Vatandaşlarımız tamamen tanıdığı kuyumcudan alması avantajlıdır. Bizim denetimlerimiz çok sık oluyor. Denetimlerimizin sıklığından dolayı ben Sivas’ta 11 senedir dernek başkanlığımı sürdürüyorum. Bu süreç içerisinde hakikaten de bu tarzda bir olay yaşamadık. Kuyumcunun sattığı ürünlerde sahtesine denk gelmedik. Geçmişte yaşanmıştır yaşanmamıştır onun şeyine de girmiyorum. Sonuç itibariyle de siz bozduracaksanız ya da alacaksanız mutlaka bildiğiniz kuyumcuya gidin. Bildiğiniz kuyumcuya gitmenizdeki olay şu, en azından bu şahsı tanıyorum ve bana yanlış yapmaz kanaati olur akıllarda. Ayrıca şunu istiyorum ben özellikle müşterilerden, hangi kuyumcudan altın alıyorsa mutlaka gramını oraya yazdırsın. Fatura kesip kesmemek devletin memurları takibindedir. Ama kartına mutlaka gramını ve ödediği bedelini yazdırsın. Bu çok önemli. Yani o kartı da muhafaza etsin mümkünse. Yani oradan çıktıktan sonra, 1 ay sonra, 1 yıl sonra yanımda ne taşıyacağım diye düşünmesinler. Koysunlar dolabın bir kenarına 10 sene dursun. Yani özellikle müşteri olarak adlandırdığımız insanlarımız, mutlaka alışverişlerinde tanıdığı ile muhatap olsunlar ve kuyumcunun kartvizitine bilgileri yazdırsınlar” ifadelerini kullandı.
“Altına yatırım yapacak vatandaşlar içinde bugün ki altın piyasasını değerlendiren Sarraflar ve Kuyumcular Odası Başkanı Er konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bununla ilgili olumlu veya olumsuz bir ifade kullansam denir ki, altın satmak için söylüyor diye değerlendirilir ama benim öyle bir mantıkla söylediğimi düşünmelerini istemem. Ben sadece şunu söylüyorum, şuan da ki yaklaşık 1 aylık süreç içerisinde altının ciddi bir değer kazandığını hepimiz görüyoruz. Altında yatırım için düşünen insanlar 10 günlük, 1 aylık gibi düşüncelere girmemeleri gerekir. Yani aldığında en kötü şartlarda, hani bankaya götürür parayı yatırır 1 yıl onun vadesini beklerler ya, şimdi altın alan kişide mutlaka 1 yılı gözden çıkaracak. Ben şunu alayım 1 yıl bekleteyim. 1 yılsonunda ödediği rakama bakacak, 1 yıl sonraki bozduracağı paraya bakacak ve aradaki farka göre kendi yorumunu yapacak. Ya gidip fantezi ürün alıyor. Yani bunlar zevke dayalı ürünler. Zevk için alınan her şeyin bedelini ödeyeceksiniz.
Şimdi ya gidiyor fantezi ürüne takılıyor yarı yarıya zarar ediyorum diye ya da gidiyor bugün almış altını yarında bozdurmaya götürüyor düşüyor. Sonra diyor ki başkan bize yükselecek dedi, sonra altın düştü. Öyle bakmayacaksınız yani. Netice itibariyle biz şuanda trendin yükselişte olduğunu kanaatindeyiz. Yükselme olayında kesinlikle yükselecek alın bunu bu fırsat tarzında demiyorum. Sadece tavsiye anlamında algılanması gerekiyor diye düşünüyorum. O kadarını bilsek zaten kuyumcuların hiç birisine altın sattırmayız. Ya da şimdi düşeceğini bilsek şimdi sattırırız düşüncede alın deriz. Onun için burada vatandaş alacağı ürünü mutlaka tanıdığından alması lazım. Yatırım için aldığı altını da en az 1 sene endeksli düşünerek alması lazım. Böylece günübirlik fiyatların düşmesi çıkması o kişiyi bağlamaz. Bugün almışsızdır bir hafta sonra düşmüştür ama bir ay sonra yine yükseleme göstermiştir. Bunun trendini 3-5 aya bağlanmaması lazım.
2008 yılında altının gramı 30 liraydı. Bakın şimdi 7 sene geçmiş ve şimdi 90 lira. 3 kat artış var. Hatta 2009 yıllarında falan 109 liraya kadar artış göstermişti. O sürece zaten aşırı yükselme oldu ve geri düşmeler oldu. Şuanda ki trend yine yükseliş durumunda. Elinde nakit parası olan insanların bu imkânı değerlendirmelerini isterim. Ama bu tavsiye niteliğinde bir görüştür. Bir iddia da bulunmuyorum.”
