Okul hayal değil

Okul hayal değil

CÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilci, velilerden, eğitim hayatına ilk adımı atacak çocuklara okulu “hayal alemi” gibi bir yer olarak anlatmamalarını önerdi. Dilci: “Okulla ilgili çok iyi şeyler söylendiğinde, çocuk, ufak bir sorunla karşılaştığı zaman yıkım yaşayabilir ve okuldan soğuyabilir”

Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuncay Dilci, eğitim hayatına ilk adımı atacak çocuklara okulun “hayal alemi” gibi bir yer olarak anlatılmaması gerektiğini söyledi. Dilci, yaptığı açıklamada, velilerin ilkokula başlayacak çocuklarının okulla ilgili algılarına dikkat etmeleri gerektiğini belirtti. Çocuğun okulda neyle karşılaşacağını bilmediği için anlatılanlardan yola çıkarak beklenti içinde olacağını dile getiren Dilci, “Veliler, çocuğa okulu çok olumlu ve ‘hayal alemi’ bir yer gibi anlatmamalı. Okulla ilgili çok iyi şeyler söylendiğinde, çocuk, ufak bir sorunla karşılaştığı zaman yıkım yaşayabilir ve okuldan soğuyabilir” diye konuştu. Dilci, çocuğa okulla ilgili olumsuz bir izlenim verilmemesi gerektiğine de dikkati çekerek, bu durumda çocuğun okula gitmek istemeyeceğini ya da oluşacak önyargılar nedeniyle uyum sorunu yaşayacağını belirtti. Bu durumun, çocuğun okul başarısına olumsuz etki edeceğini vurgulayan Dilci, “Veliler, okulla ilgili çocuğun algılarına yönelik düzeyli ve dengeli bir yaklaşım içerisinde olmalılar” dedi. Okulun gidiş geliş güzergahı, bahçe düzeni, lavabo ve tuvalet gibi yerlerinin kontrol edilmesinin önemli olduğunu belirten Dilci, çocuğun özel bir durumu varsa, öğretmenin haberdar edilmesi ve beslenme konusunda da fikir alışverişinde bulunulması gerektiğini söyledi.

– “Öğretmen de veli de müşterek hareket etmeli”

Velilere, çocuklarının ödevlerine hangi aşamaya kadar yardım edecekleri konusunda bilgi almalarını öneren Dilci, şöyle konuştu: “Bazı veliler, ev ödevleri konusunda ya da alanıyla ilgili olmayan konularda daha bilgiliymiş gibi hareket ederek öğretmenle zıt bir uygulama içerisine girebiliyor ve bunun sonucunda çocuk çelişkide kalabiliyor. Veli ne kadar bilinçli olursa olsun, öğretmenin uygulamalarının ve koyduğu sınırların dahilinde ona yardım ve rehberlik etmeli. Veliler kendi bildikleri şekilde davrandıkları zaman çocuk ikilem yaşayabilmekte, bu durum, çocuğun dengesiz bir kişiliğe bürünmesine neden olmaktadır. Bu nedenle öğretmen de veli de müşterek hareket etmek zorundadır. Bu şekilde hareket edilmesi durumunda öğrencinin başarısı daha artacaktır.” Doç. Dr. Dilci, velilerin ilk günlerde çocuklarıyla okula gitmesinin normal olduğunu ancak bunu giderek azaltmaları gerektiğini belirterek, “Aileler bunu öğretmen kontrolünde azaltmalı. Çocuk okula uyum sağladığında aile önce dışarıda beklemeli, sonrasında eve gitmeye başlamalı, çocuğu hepten yalnız bırakmadan kademeli olarak uzaklaşmalı” diye konuştu.