Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Okulları Kurucusu Onur Feridun Bozyiğit, çocukların sağlıklı ve bilinçli beslenmesini sağlamak için acilen milli bir beslenme politikası geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Bozyiğit, şu ifadelere yer verdi:
“Çağımızda akıl, bilim ve bunların ürettiği üst düzey teknolojinin varlığı hüküm sürmektedir. Gelişmiş dünya ülkeleri arasında var olabilmek ve söz sahibi olmak için geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın fiziksel ve mental gelişimleri en üst seviyeye çıkaracak şekilde politikalar düzenlemeliyiz ve bunu biz yapmalıyız, biz geliştirmeliyiz. Galip olmanın artık savaş meydanlarında zaferler kazanarak sağlanmadığı aşikar. Gelişmiş ülkeler, ülkemizin de içinde bulunduğu gelişmekte olan, az gelişmiş ve geri kalmış olarak etiketledikleri ülkeler üzerinde baktığınızda çok masum ve insancıl gözüken ama aslında tamamen onların çıkarlarına hizmet eden üst düzey politikalar yürütmektedir. Bu politikaların hedef kitleleri de büyük ölçüde çocuklar ve gençler olmakta. Yıllardır ülkemiz üzerinde dış güçler tarafından geliştirilen beslenme politikaları da hem ülkemizdeki üretimi bitirmekte hem de geleceğimizin teminatı dediğimiz çocuklarımızın hem fiziksel hem de mental sağlığını olumsuz etkilemektedir. Çocuklarımızın fiziksel ve mental gelişimini etkileyen pek çok etken var. Bu faktörlerin en önemlileri genetik, çevresel faktörler ve beslenme alışkanlıkları. Türk milleti olarak genetik mirasımızın güçlülüğüne inanıyorum. Çevresel faktörlere müdahale şansımızda sınırlı. Fakat çocuklarımıza doğru beslenme alışkanlıkları kazandırarak onların hem daha sağlıklı hem de daha zeki ve başarılı olmalarını sağlayabiliriz. Bilimsel araştırmalar neler söylüyor; bu konuda yapılan birçok çalışma var. Örneğin İngiltere Bristol Üniversitesi yaklaşık 4 bin çocuğun yiyeceklerinin planlandığı bir araştırma yapmış. Farklı yaş aralıklarında bulunan çocuklar 8,5 yaşına kadar ağırlıklı olarak 3 farklı yeme programıyla beslenmişler. Birinci grup, yağ şeker, hazır yiyecekler ve işlenmiş besinlerle beslenmişler. İkinci grup, patates, makarna vb. karbonhidrat içerikli yiyeceklerle beslenmişler. Üçüncü grup, sebze, meyve, balık ve kaliteli protein kaynaklarından beslenmişler. Araştırmaya katılan bu çocuklar 8,5 yaşlarına geldiklerinde IQ testine alınmışlar. Değişken faktörlerin etkisi de hesaba katılarak yapışan IQ testlerinin sonuçları çok çarpıcı. Üçüncü grupta olan yani sebze, meyve, balık ve kaliteli protein menüleriyle beslenen çocukların IQ sonuçlarının çok yüksek olduğu ve diğer gruptaki çocuklarla anlamlı bir farklılık bulunduğu saptanmış. İş böyleyken bizimde çocuklarımız için bir şeyler yapmamız gerek. Almanya, Japonya, Güney Kore ve daha birçok ülkede uygulanan gıda politikalarını incelediğimizde bu bilimsel araştırmaların bize ne demek istediğinizi daha net anlayabiliriz. Şeker, ekmek ve işlenmiş gıdalar çocuklarımızın beyin hücrelerini öldürüyor, zeka gelişimini engelliyor. Sevgili anne, babalar özelde bizim, genelde de devletimizin çocuklarımızın beyin ve zeka gelişimi ve akademik başarılarının daha iyi hale gelmesi için yapacağımız çok şey var. Çocuklarımız bizim geleceğimiz ve onlar bizim gösterdiğimiz yollardan geçerek büyüyecekler. Biz onların geleceği için en güzel yolları var etmek durumundayız. Farkındalıklarımızın artması dileğiyle...”