“KAZILARIYLA YÜKSELİŞE GEÇEN ÇORUMU ÖRNEK ALMALIYIZ”

Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Arkeoloji Bölümü öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Bora Uysal, “Anadolu’da birçok medeniyete ev sahipliği yapan Sivas, kültürel açıdan son derece zengin bir bölge. Tarihimizin bıraktığı miras’a bizlerin sahip çıkması ile Sivas g

KÜLTÜR SANAT 3.02.2015 16:54:18 4298 0
“KAZILARIYLA YÜKSELİŞE GEÇEN ÇORUMU ÖRNEK ALMALIYIZ”

“KAZILARIYLA YÜKSELİŞE GEÇEN ÇORUMU ÖRNEK ALMALIYIZ”

Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Arkeoloji Bölümü öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Bora Uysal, “Anadolu’da birçok medeniyete ev sahipliği yapan Sivas, kültürel açıdan son derece zengin bir bölge. Tarihimizin bıraktığı miras’a bizlerin sahip çıkması ile Sivas gelişip güzelleşecektir.

Hafik Gölü üzerinde bir adacık olan Pılır Höyük’te yetkililerce düşünülen projeler hayata geçirilirse halkın iyi vakit geçirebileceği işlevsel bir mekân haline gelecektir. Son zamanlarda kazılarıyla yükselişe geçen Çorum’u örnek almalıyız.”Dedi.

Sivas’ın Arkeolojik zenginlikleri ve bu alandaki gelişimi hakkında açıklamalarda bulunan CÜ Arkeoloji Bölümü öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Bora Uysal, kentteki ilk yüzey araştırması çalışmalarının 1927 yılında yerli ve yabancı ekipler tarafından başlatıldığını belirtti,

Uysal, “1927 yılından itibaren Sivas’ta Arkeolojik araştırmalar başladı. Anadolu’nun birçok medeniyete ev sahipliği yapması sebebi ile Sivas da, kültürel açıdan son derece zengin bir bölge. Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Ayşe Tuğba Ökse, 1992-2000 yılları arasında Sivas’ı araştırdı ve bölge hakkında birçok yayın yaptı. 2007 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Atilla Engin, yüzey araştırması yapmaya başladı; bürokratik oligarşi yüzey araştırmasını şimdilik durdurmuştur.” dedi.

“KAZILARDAN AÇIĞA ÇIKAN ESERLER MÜZEDE SERGİLENİYOR”

Diğer kazı çalışmaları hakkında da bilgiler veren Doç. Dr. Atilla Engin, şu ifadeleri kullandı:

“Bir diğer çalışma ise 1946 yılında Sivas Kalesi’nde yapılan kazı çalışmasıdır. Kale, esas olarak Selçuklu kalıntılarını barındırmaktadır, ancak Hitit Dönemi’ne ait eserler de bulunmuştur. Yine 1946 yılında şehre 5 dakika uzaklıkta ve Erken Tunç Çağı’na (3100-2000 yıl önce) ait Maltepe Höyüğü’nde kazı çalışmaları yapılmıştır. 1993-2004 yılları arasında Altınyayla ilçesinde Sarissa (Kuşaklı) Kazısı yapılmıştır. Alman Arkeolog Andreas Müler Karpe tarafından yapılan kazıda Hitit dönemleri ve Demir Devri’ne ait tabakalar açığa çıkarılmıştır. Malzemeler Sivas Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Kronolojik olarak 2005-2009 yılları arasında Yıldızeli-Kayalıpınar, Andreas-Vuslat Müler Karpe tarafından kazıldı. 2012 yılında ise Müze Müdürlüğü ve Cumhuriyet Üniversitesi işbirliğiyle kazı çalışmaları tarafımızca yürütüldü. 2013-2014 yıllarında ise tekrar Andreas-Vuslat Müler Karpe devam ettirmiştir. Kayalıpınar; Eski Tunç Çağı (MÖ 3100-2000), Hellenistik Devir (MÖ 333-30), Roma Dönemi (MÖ 30-MS 395), hatta Hıristiyanlık Dönemi’ne ait kalıntıları barındıran geniş bir yerleşim alanıdır.

Günümüzde devam eden ve 2007 yılında başlamış bir diğer kazı ise Divriği Kale Kazısı’dır. Kazı, Cumhuriyet Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünden Doç. Dr. Erdal Eser tarafından yürütülmektedir. Divriği Kale Kazısı, Selçuklu Dönemi’ni temsil etmektedir.”

“HALKIN İYİ VAKİT GEÇİREBİLECEĞİ BİR MEKÂN HALİNE GETİRİLECEK”

Sivas’ta yapılan en eski kazının 1944 yılında Hafik Gölü üzerinde bir adacık olan Pılır Höyük’te olduğunu ifade eden Uysal, 5500 yıl öncesine tarihlendirilen Kalkolitik Devirden başlayarak günümüze kadar uzanan bu adacığın tamamının “Höyük” olduğunun altını çizdi. Uysal,“Hafik Gölü, yetkililerce düşünülen projeler hayata geçirilirse halkın iyi vakit geçirebileceği işlevsel bir mekân haline gelecektir.” Dedi.

“SİVAS, ZENGİNLİKLERİNE SAHİPÇIKTIĞINDA ARKEOLOJİ İLE GÜÇLENECEKTİR”

“Sivas’ın Arkeolojik açıdan zenginliği, Anadolu’nun zengin oluşu sayesindedir.” Diyen Uysal, Anadolu’nun kente bıraktığı mirasın sadece Sivaslıların sahip çıkması ile kentin gelişebileceğine vurgu yaptı.

Bu konuda son zamanlarda kazılarıyla yükselişe geçen Çorum ilini örnek gösteren Uysal, “Yalnızca yapılan kazılar sayesinde Çorum, bir ‘Arkeoloji Şehri’ olmuştur. İlimizde birkaç tane kazı var. Destek verildiğinde elbette bu sayı artacaktır. Çorum da birdenbire bu konuma gelmedi. Sahip çıkıldıkça şehir güçleniyor, gelişiyor. Kısacası, Sivas’ta yapılması gereken çok iş var.” İfadelerini kullandı.

 “YAKLAŞIK OLARAK 2000-3000 ARKEOLOJİK ALAN VAR”

Uysal, Sivas-Merkez ve ilçeleri kapsayan “Sivas Kültür Envanteri” kaynağındaki bilgiler ışığında, bölgedeki höyüklerin kazı yapılmayı beklediğini söyledi. Potansiyel olarak 2000 ila 3000 civarında Arkeolojik yer olduğunu ifade eden Uysal, bu alanların aynı zamanda köprü, kale, yerleşim yerleri gibi alanlar olduğunu belirtti. Uysal, ayrıca doğu ilçelerinde saptanan sayının ise 500 olduğunu kaydetti.