Sivas Belediyesi tarafından başlatılan Kale Projesi kapsamında geçtiğimiz yıllarda startı verilen kazı çalışmalarının ikinci etabına geçildi. Büyük bir titizlikle yürütülen çalışmalarda yoğunluk olarak Orta Çağ dönemine ait malzemeler bulundu. Alanda bulunan Hitit dönemine ait 2 seramik parçası heyecan uyandırdı. 700 gün içerisinde bitilmesi planlanan kazı alanında yeni sezonda ağırlıklı olarak alçı malzeme ve seramik parçalarına rastlandı. Alçı malzemelerin Selçuklu dönemine ait olduğu değerlendiriliyor. Öte yandan elde edilen verilerle bölgede bir seramik atölyesi olabileceği de düşünülüyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Erdal Eser kazı çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu.
En eski parça Hitit dönemine ait
Prof. Dr. Erdal Eser, bulunan en eski malzemenin Hitit dönemine ait olduğunu belirterek, “Biz kazı çalışmalarına 2019 yılında başladık. Çalışmalarımız hala devam ediyor. Çok geniş ve büyük bir alan. Bu alanda tabi ki yapılan işler parça parça planlanıyor. Bir plan dahilinde bu işleri sürdürüyoruz. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalar çerçevesinde en yoğun bulgu Orta Çağ tarihleri. Az sayıda da olsa Sivas’ın Hitit dönemine ait malzemede elimize geçti. Bunun artmasını umuyoruz tabi ki o döneme ait malzemenin yoğunlaşmasını umuyoruz ama büyük çoğunluğu Bizans ve Selçuklu beylikleri Osmanlı dönemini kapsayan Orta Çağ dönemine ait malzeme geliyor. Bulduğumuz en eski parça Hitit dönemiyle tarihlenen 2 seramik kap parçamız. Onun dışında Bizans dönemi söz konusu olduğunda 6. yüzyıl ve sonrasına ait malzeme geliyor. Bizim Türk dönemiyle ilgili olarak da tabi ki 13. ve 14. yüzyılda malzeme çok yoğunlaşıyor ve geç dönem Osmanlı malzemeleri bu bütün içerisinde büyük bir bölümü kaplıyor’’ dedi.
Çok sayıda alçı malzeme ve seramik bulundu
Prof. Dr. Eser, Selçuklu dönemine ait olduğu değerlendirilen çok sayıda alçı malzeme bulunduğunu söyleyerek, “Geçen yıl yapılan çalışmalar sırasında burada 42 bin parça buluntu ele geçirildi. Bunların içerisinde 65 eseri müzeye sergilenebilir nitelikte eser olarak kazandırdık. Diğerleri de Kazı Başkanlığı ve Üniversite arasında yapılan protokollerle çalışılmak üzere üniversiteye götürüldü. Bu yıl Şuana kadar toplam bir sayı verebilmem pek mümkün değil ama çok yoğun olarak alçı buluntu söz konusu. Selçuklu dönemi ile tarihlendiriyoruz. 12. yüzyılın sonu 13. yüzyılın başı olduklarını değerlendiriyorum. Seramik parça da çok geliyor’’ şeklinde konuştu.
“Her an seramik fırınına ulaşılabilir’’
Prof. Dr. Erdal Eser, alanda çok sayıda fırın malzemesi ele geçirildiğini dile getirerek, “Geçen sezon çalışmaları sırasında alanda çok yoğun fırın malzemesi ele geçirildi. Henüz biz bir seramik fırınına ulaşamadık ama her an tabi ki öyle bir şeyde çıkabilir. Bu fırın malzemeleri özellikle pişirmeye yönelik. Kapların fırın içerisine düzgün istiflenebilmesi için kullanılan üç ayak olarak tabir ettiğimiz parçalar var. Bu parçalardan yaklaşık 3 bin küsur kasalarla müzeye götürülen malzeme söz konusu. Bu malzemelerin yoğunlaştığı yerlerde genellikle seramik fırınları seramik atölyeleri olur. Maalesef onların çevresinde zaman içerisinde oluşan tahribat nedeniyle biz bir fırın verisine henüz ulaşamadık. Ama ümit ediyorum ki alan çok büyük bir alan daha yapılacak çok iş var bu çalışmalar sırasında o türden bir veriye rastlama ihtimalimiz çok güçlü’’ ifadelerini kullandı.