Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Sivas Belediye Başkan Adayı Reha Kars, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genç Girişimciler Kurulu’nun ev sahipliğinde düzenlenen “Başkan Adaylarıyla İstişare Toplantısı” programına katıldı.
Seçim çalışmaları kapsamında çeşitli sektörlerle bir araya gelen MHP Sivas Belediye Başkan Adayı Reha Kars, MHP İl Başkanı Hakan Uygun, Ülkü Ocakları Başkanı Rıfat Kalkan, Kadın Kolları Başkanı Rabia Karadağ ve parti üyeleriyle birlikte TOBB Genç Girişimciler Kurulu ile buluştu. Programda genç girişimlerin sorularını yanıtlayan Kars, Sivas için canla başla çalıştıkları projeleri anlattı.
“YATIRIMCILARA KOLAYLIKLAR SAĞLAYACAĞIZ”
İlk olarak gençlere ve girişimcilere yönelik projelerinden bahseden Reha Kars, “Girişimcilik anlamında bir ruh taşımamız gerekiyor. Mesleki ve iş anlamında sahip olduğunuz yetkinlikler ne ise ben şunu düşünüyorum, öncelikle kendi işini yapmak isteyen, işini kurmak isteyen, yatırım yapmak isteyen girişimcilere maalesef ki her anlamda çok fazla prosedür uygulayan bir şehiriz. Belediyeden ruhsat alırken bile prosedürlerle birçoğunuz karşılaşmışsınızdır. Kayseri’de okurken 2 büyük çaplı firmada staj yapma imkanım oldu. Orası benim çok ufkumu açmıştı. O firmalar aklınıza gelebilecek bütün kot kumaşlarını üreten bir fabrikaydı. O bana çok vizyon kattı çünkü içerisinde Alman, Amerikan, Japon mühendisler çalışıyordu. Fabrikanın çok farklı bir entegrasyonu vardı. Ama işte Kayseri’de şöyle bir mantık var; kim olursa olsun yatırımcı ise ‘hemen gel, başla, binanı yap, yeter ki çarklarını döndürmeye başla. Prosedürleri biz sonradan tamamlarız’ diyorlar. Bunu o ilin hem belediyesi hem Ticaret ve Sanayi Odası hem organize sanayi müdürü söylüyor. Ortak dilde bu kolaylığı sağlıyorlar. Ama biz de maalesef şöyle bir durum var; ne zaman bir kanun, yönetmelik çıksa pilot bölge olarak hemen Sivas’ı kuradan çekiyorlar. Mesela ben bunun da olmasını istemiyorum. Dolayısıyla hem gençler hem girişimciler hem de yatırımcılar için yerel yönetime gelirsek biz bu prosedürleri minimize etmek istiyoruz. İşi kolaylaştırmak istiyoruz. ‘Bir an evvel hayata geçirilsin, çarklar dönsün, istihdam sağlansın gerisi sonradan tamamlanır’ diyoruz. Elbette olmazsa olmaz bazı şeyler var. O prosedürler istenecektir ama sırf bir belge eksikliğinden dolayı da kimsenin önüne taş koymak istemiyoruz” dedi.
Sivas’taki göç konusuna değinen Kars, “Göç vermemizin birinci sebebi bütün çocuklarımız eğitim için dışarı çıkıyor. Esasında eğitim kalitesinin de yükseldiği bir şehir istiyorum ki çocuklarımız dışarıya çıkmak zorunda kalmasınlar. İkinci temel sorun ise iş yani istihdam. Sivas’ta kısır bir döngüdeyiz. İmkanlarımız oldukça dar. Dolayısıyla üniversite bitiren öğrencimiz şehre geri gelse bile istediği gibi bir iş bulamıyor. Bulamadığı için de otomatikman şehir dışına çıkmak zorunda kalıyor. Hayatını ve ailesini orada kuruyor. Dolayısıyla biz aile yapımızdan bile feragat etmek zorunda kalıyoruz. Bunun bu şekilde olmasını istemiyorum. Sivas’ın eğitim kalitesini artırmamız gerekiyor. Eğer şehrimizde hem eğitim kalitesini artırır hem de iş imkanını artırırsak göçü önlemiş oluruz. Mesela bu noktada yerel yönetimin yapabileceği şeyleri düşündük. 5393 sayılı Belediyeler Kanunu olarak geçen bir kanun var. Bu kanunun 14. Maddesinin b bendinde yerel yönetimlerin görev, yetki ve sorumlulukları tanımlanıyor. Belediyecilik hayatın her alanında hizmet eden bir yapıda olmalı. Devlet aslında bu görevi tanımlamış ve çerçeveyi de çizmiş. İşte bu noktada istihdam ile ilgili olarak şunu yapacağız; kanunun verdiği yetkiye dayanarak söylüyorum ki bir eğitim şirketi kuracağız. Bu eğitim şirketinde Sivaslı gençlerimize, atanamayan öğretmenlerimize iş imkanı sağlayacağız. Çocuklarımızın eğitim hayatına dokunmak istiyoruz. Günümüz ekonomik şatlarında ilimizde biliyorsunuz 5 tane özel okul var. Şu andaki özel okul fiyatları 130-140 bin liradan başlıyor. Herkes bunu veremez. Onların zaten müşteri portföyü farklı. Dershane fiyatlarına gelince de öğrenci başı 60 ila 70 bin liradan başlıyor. Devlet okuluna öğrenci gönderen asgari ücretli bir baba düşünün. Ulaşım, okul ve bir öğün yemek hesaplarsak bir öğrenci 50 TL’ye mal oluyor. Aylık harcama da bin TL yapıyor. Bu noktada eğitimin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Belediye olarak çocukların eğitim hayatına mutlak süratle temas etmeliyiz. Bu anlamda mahallelerimize etüt merkezleri açacak ve buralarda o bahsettiğimiz öğretmenlerimize iş imkanı sağlayacağız” diye konuştu.
Kars konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi; “Mahallelerde etüt merkezleri açıldığında bir de güvenlik şirketimiz olsun istiyoruz. Herkes o etüt merkezlerine girip çıkamayacak. Çünkü güvenlik son derece önemli. Bunların yanı sıra mobil belediyecilik anlayışını halkımıza kazandırmak istiyoruz. Bunun için de mesela o etüt merkezlerinde güvenlik kameraları olacak. Vatandaş çocuğunu etüt merkezine gönderdiğinde neler yaptığını görebilecek. Aynı şeyi park ve bahçelerde de düşünüyoruz. Park ve bahçelerimizin güvenliğini artırmak amacıyla güvenliklerin silahlı bir pozisyonda ve emniyet mensuplarıyla iyi bir diyalog içinde olmalarını sağlayacağız. Aydınlatma lambalarını çoğaltacağız, parkların etrafındaki duvarları kaldıracağız ve mobil belediyecilik uygulamasıyla oraları güvenlik kameralarıyla donatacağız.
TARIMA STRATEJİK OLARAK BAKIYORUM
Sivas’ın tarım, sanayi ya da lojistik şehri mi olacağı noktasında bir düşünce var. Ben Sivas’ın hem tarım hem sanayi hem de lojistik bir şehir olabileceğine inanıyorum. Biz tarım ili olmalıyız ki bu durum zaten böyle. Tarıma stratejik olarak bakıyorum. Tarım olmazsa olmaz. Çünkü bunu Rusya-Ukrayna savaşında hep beraber gördük. Bütün dünya bir tahıl krizi yaşadı. Ayçiçek yağı krizini biz yaşadık. Fiyatlar bir anda 3’e katladı. Dolayısıyla bana soracak olursanız tarım da milli savunma sanayi kadar önemli. Lojistik noktasına gelecek olursak. Anadolu’nun zaten ortasındayız. O da olmalı diye düşünüyorum. Sanayi olarak da bugün gerçekten de güzel şeyler oluyor. Biliyorsunuz Demirağ bizim için değerli ama eksik. Demirağ OSB’nin şehrimizde cazibe merkezi olmasında en büyük pay, bizim milletvekilimiz yani MHP Milletvekilimiz Sayın Ahmet Özyürek tarafından sürekli dile getirilmesiyle, bakanlıklara sürekli gidip gelmesiyle oldu. Sivil toplum kuruluşlarının da payı oldu elbette ki ama Sayın Ahmet Özyürek çok fazla bir performans sergiledi. Ama artık diyoruz ki ‘yetmez.’ Çünkü oradaki imkanlarla mevcut 1. OSB’deki imkanlar arasında bir rekabet eşitliği oluşmadı. Bu sefer 1. OSB’deki yatırımcı fabrikasını Demirağ OSB’ye taşımaya kalkışıyor. O zaman biz Sivas olarak bu işten ne anladık. Yerel yönetim olarak gelirsek eğer, mutlak süratle bütün odalarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla beraber belediye olarak her şartta, her koşulda, her yerde dile getireceğiz. Tek ses tek yürek olacağız. Hükümetten mutlak süratle bütün Sivas’ın cazibe merkezi olmasını isteyeceğiz. Her kapıyı çalıp, her yerde dile getireceğim.
ÜRETKEN VE SOSYAL BELEDİYECİLİK
Üretken ve sosyal belediyecilik vizyonu ortaya koyduk. Belediye olarak 1. sırada enerji alanına girmek istiyoruz. 2’nci olarak da kendi belediye alanlarımız içerisinde bulunan ekilebilir tarım alanlarında kendi çiftçimizle ortaklaşa olarak mahsul kaldırmak istiyoruz. Biliyorsunuz bir imar alanı var, belediye alanları var, bir de mücavir alan var. Belediye alanları içeresinde olanlar için söylüyorum; boş boş durmasındansa tarıma kazandırılması gerektiğini düşünüyorum. Bizimle ortaklaşa çalışacak çiftçiye de devlet haricinde mazot desteği vermek istiyorum. Çünkü belediyenin akaryakıt işiyle uğraşan bir yönü de var. Amacımız ise çiftçimiz kazansın, şehir ekonomisine katkı sağlansın ve asıl amacımız belirli insanlara değil de gerçekten ihtiyacı olan vatandaşlarımıza sosyal yardım kaynaklarını sağlamak ve artırmak istiyorum. Sivas rüzgar potansiyeli bakımından iyi bir konumda. Şehrimizde özellikle Esentepe, Mereküm taraflarına rüzgar tribünleri kazandırmak istiyoruz. RES sistemleri de yapacağız GES de ancak GES’leri tarım arazileri üstüne değil. Buradan elde edilecek gelir ile bir kaynak oluşturmak istiyorum. Bu kaynağı da halkımıza yansıtmak istiyorum. Şehir içi ulaşımı, su fiyatlarını ucuzlatmak gibi projemiz var. Her şeyden önce su problemini çözmemiz lazım tabi. Bizler belediyeyi algıyla değil akılla yönetmek istiyoruz.”
