ABD merkezli ´alışveriş çılgınlığı´ kampanyası olarak başlatılan ´Kara Cuma´ (Black Friday) tartışmaları ekonomi camiasında da tartışmaları artarak devam ediyor. Cuma gününün kara olarak nitelendirilmesinin, Müslümanların kutsal gününe hakaret olduğunu be
Kara Cuma Türk Ticaretinde Yer Bulmamalı
ABD merkezli ´alışveriş çılgınlığı´ kampanyası olarak başlatılan ´Kara Cuma´ (Black Friday) tartışmaları ekonomi camiasında da tartışmaları artarak devam ediyor. Cuma gününün kara olarak nitelendirilmesinin, Müslümanların kutsal gününe hakaret olduğunu belirten TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan, ?Cuma gününde, hatta müminin bayramı olan günlerde üretici de, tüketici de kazanmalı, ancak kutsal Cuma gününde tüketicinin, vahşi bir tüketim ortamına sevk edilmesinin ticarette bir karşılığı yok? dedi.
24 Kasım tarihinde "Kara Cuma" adı altındaki Tüketim ve Alış-veriş Çılgınlığı ortamını tasvip etmediğini belirten TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan; "Serbest piyasa ekonomisinde yer alan ve tüketiciye kolaylık sağlayan indirim, ödeme kolaylıkları ve kampanyalar ticareti canlandırmaktadır. Ekonominin dinamiklerinden olan ticaret ve tüketimin doğru seyrinde ilerlemesi hem üretici hem de tüketici açısından ekonomiye katkı sağlamaktadır. Ancak "Black Friday" tüketim çılgınlığının bir kaç yıldır ülkemizde de görülmesi tasvip ettiğimiz bir durum değil. Ekonomideki bu dinamiklerin, Kara Cuma adı altında bir güne sığdırılarak vahşi bir tüketim çılgınlığına dönüşmesi ve Müslümanların kutsal günü ile olumsuz ifade çağrıştıran ?kara? kelimesinin birleştirilerek her yerde pazarlanmasını değerlerimiz açısından uygun bulmuyoruz.? açıklamasında bulundu.
Kültürümüzden Uzaklaştırmaya Çalışıyorlar
Bir günlük çılgınlığa dönüşen kampanyaları ve bizler için manevi anlamı olan Cuma gününün bu tür olağan dışı yöntemlerle anlamından koparılmasını kesinlikle doğru bulmadığını belirten Doğan, ?Ticarette indirim, ödeme kolaylıkları ve kampanyalar yılın her günü olabilmektedir. Bayram alışverişlerimiz, ramazan alışverişlerimiz, hediyeleşme kültürümüz bu ekonomik dinamikleri etkileyen faktörlerdendir. Kültürümüzde yer alan bu arz-talep bir çılgınlaşmaya dönüşmemiş aksine insanımız o günlerde maddi ve manevi yardımlaşmaya itmiştir. Ancak, söz konusu alışveriş çılgınlığı kültürümüzden uzaklaştırmaya yönelik yapılan faaliyetlerden başka bir şey değildir."