Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Sivas'ta İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı’nda konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Sivas'ta İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı’nda konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özel, “105 yıl sonra yeniden Sivas’tayız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini yerel seçimlerde olduğu gibi yeniden birinci parti yapmanın hedefiyle birlikte yan yanayız, kol kolayız, omuz omuzayız. Yol haritamızı belirlemek, en demokratik tüzüğü yapmak, Türkiye’yi nasıl yöneteceğimiz tarif edeceğimiz program değişikliklerini başlatmak üzere sayın genel başkanlarımı, kurultay delegelerimi, grup başkanvekillerimi, milletvekillerimi, parti meclisi üyelerimi, tüm belediye başkanlarımı ve tüm kurultay delegelerimizi iktidar yürüyüşüne ilk adımı atmak üzere Ankara’ya davet ediyorum. Sizleri Ankara’ya davet ediyorum. Kalkın Ankara’ya gidelim. Partimizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini iktidar yapalım. İktidar yürüyüşümüz Sivas’tan başlıyor, Ankara’da devam ediyor. Çankaya’da bir CHP’li Cumhurbaşkanı olana, bu ülkeyi yeniden Gazi’nin partisi yönetene kadar devam edeceğiz. Yürüyelim arkadaşlar. Ankara’ya gidiyoruz. İktidar yürüyüşümüzü başlatıyoruz” ifadesini kullandı.
Sivas'ta İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı’nda konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, “Bugün önceki genel başkanlarımız Sayın Altan Öymen, Sayın Hikmet Çetin, Sayın Murat Karayalçın ile birlikte, milletvekillerimiz, parti meclisi üyelerimiz, il başkanlarımız, kurultay delegelerimizle birlikte Milli Mücadele’nin simge kenti Sivas’tayız. Bundan tam 105 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, Birinci Dünya Savaşı’nı kaybetmiş, Mondros Mütarekesi’ni imzalamış, toprakları taksim ve işgal edilmiş, tersanelerine girilmiş, orduları dağılmış bir ülkeyi ayağa kaldıran bir kongreyi Sivas’ta toplamışlardı. O kongrede sekiz gün süren tartışmaları, fikir alışverişlerinin sonunda hem Kurtuluş Savaşı örgütlendi, hem de Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı’ndan sonraki kuruluşuna yönelik idealler ve yol haritası ana hatlarıyla belirlendi. Biz bugün 105 yıl önce bu topraklarda Cumhuriyetimize ve bağımsızlığımıza uzanan yolun en önemlilerinden birinin atıldığı Sivas’tayız. Bugün bizi Sivas’ta ağırlayan Sivas il örgütümüze, milletvekilimize ve tüm üyelerimize yürekten teşekkür ediyorum. Hepiniz hoş geldiniz” dedi. Özel şöyle devam etti:
“BAĞIMSIZLIK VE ÖZGÜRLÜĞÜMÜZE GİDEN YOLUN EN GÜÇLÜ KOLONU SİVAS KONGRESİ’NDE İNŞA EDİLMİŞTİR”
“Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışı, Havza ve Amasya genelgeleriyle, Erzurum Kongresi sonrası Sivas’a geldi. Temsil heyeti, Gazi Mustafa Kemal başkanlığında 41 kongre delegesi 4 Eylül 1919’da Sivas Sultani binasında toplandılar. Kongre’de tam sekiz gün boyunca Cihan Harbi’nden çıkan, işgale uğrayan ülkenin nasıl kurtarılabileceği tartışıldı. Tıbbiyeli Hikmet’ten, Mülkiyeli Hakkı Behiç’e, Bitlis Valisi Mazhar Müfit’ten, Karaman Belediye Başkanı Halit Hami’ye, Beyrut Valisi Bekir Sami’den, Reji İdaresi Memuru Yusuf Bahri’ye kadar tüm delegeler fikirlerini açıkça beyan ettiler. Özgürce tartıştılar. 11 Eylül günü mutabakatla çıkan bildirgede ‘Milli istiklalimizin sağlanması için milli iradenin hâkim kılınması esastır’ ifadesi yer alarak, manda ve himaye kesin bir dille reddedildi. Bölgelerinde mücadele yürüten cemiyetler, dernekler, yapılar Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti altında birleştirildiler. İstanbul hükümetine Milli Meclis’i bir an önce toplama çağrısı yapıldı. Burada alınan tüm kararların Meclis’in denetimine ve onayına sunulması net bir dille talep edildi. Bu nedenle Sivas Kongresi önce son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin toplanmasını, ardından Kurtuluş Mücadelemizi de yönetecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasını kolaylaştırmış, teşvik etmiş ve zorlamıştır. Bağımsızlık ve özgürlüğümüze giden yolun en güçlü kolonu Sivas Kongresi’nde inşa edilmiştir. Atatürk yıllar sonra Sivas Kongresi’ni ‘Bir milletin kurtuluşuna hazırlayan kararların verildiği yer’ olarak tanımlamıştır.”
“PARTİMİZ, ULUSAL BAĞIMSIZLIK MÜCADELEMİZİ YÖNETEN İRADENİN TA KENDİSİDİR”
“Partimizin kurulduktan sonra, yani 9 Eylül 1923’te kuruluş dilekçesini verdikten sonra ilk kongresini, o günkü adıyla kongre, Ekim 1927’de gerçekleştirdi. O gün kongrenin açılışında Cumhuriyet Halk Fırkası’nın ilk kongresinin anonsu yapılmıştı. Ancak Atatürk ilk kurultayımızı Sivas Kongresi olarak tanımlamış. Sivas Kongresi’nin partimizi doğurduğunu açıkça ifade etmiştir. Sivas Kongresi bizim ilk kurultayımızdır. Atatürk büyük nutku olarak bilinen 1927 büyük kongresinin açılış konuşmasında şöyle demiştir. ‘Fırkamız geçen ıstırap senelerin içinde milletimizin hayatı ve şerefi için gösterdiği yüksek azim ve iradenin temsilcisi olarak bundan dokuz sene evvel meydana çıkmıştı. Bütün Anadolu ve Rumeli’yi kapsamak üzere ilk genel kongremiz Sivas’ta yapılmıştı. Teşkilat esas itibariyle korunmuştur. Bugün siyasi fırka haline tecelli eden mevcudiyete başlangıcı o gün teşkil edilmiştir. Dolayısıyla bugün açılışı iftar ettiğim büyük kongremiz Sivas Kongresi’nden sonra teşkilatımızın ikinci büyük kongresidir, hayırlı olsun’. Kurucumuzun ifade ettiği gibi Sivas Kongresi’ndeki yapı korunarak, 1923 yılında siyasi fırkaya dönüşen partimiz, ulusal bağımsızlık mücadelemizi yöneten iradenin de ta kendisidir. Kurucu kadrolarımız 4 Eylül 1919’da Sivas’ta üstlenilen sorumluluğu taşırken, arasız devrimler yaparken, ülkenin çıkarı için cesur adımlar atmakta bir an için bile tereddüt etmemişlerdir. İşte bu nedenle ikinci Cumhurbaşkanımız, Lozan Fatihi İsmet Paşa 14 Mayıs 1950 akşamı seçimleri kaybettiğimizde bu yenilgiyi ‘demokrasinin en büyük zaferi’ olarak nitelendirmekten bir an için tereddüt etmemiştir.”
“CHP BUGÜN ÖZGÜVENLİ SİYASETİYLE İKTİDARIN TEK VE EN GÜÇLÜ SEÇENEĞİDİR”
“Ülkemizi kurtaran, bağımsızlığı mümkün kılan partimiz ülkemizi önce demokrasiyle, sonra sosyal demokrasiyle tanıştırmıştır. Ne yazık ki partimiz son yarım asırda tek başına iktidar olma imkânından mahrum kalmış ve bunu başaramamıştır. Ülkeyi yönetecek sorumluluğu elinde bulunduramamıştır. Ancak bugün Sivas’tan kurucu kadrolarımıza armağan etmek isteriz ki bugün kuruluş felsefesinden sapmayan CHP, yapılan son seçimlerin ve Türkiye’nin birinci partisidir. Partimize ömrünü adayanlara armağan ederiz ki 4 Eylül 1919’da Sivas Kongresi’nde kurulan Partimiz, o kongreden tam 105 yıl sonra yapılan seçimleri kazanarak, 47 yıl aradan sonra Türkiye’nin birinci partisi olmuştur. CHP bugün özgüvenli siyasetiyle iktidarın tek ve en güçlü seçeneğidir. Atatürk’ün hatırasına armağan ederiz ki Partimiz Cumhuriyet’i korumaya, yüceltmeye ant içmiş, gençlerin ve kadınların daha çok söz sahibi olduğu, bizatihi milletin partisi olarak yapılacak ilk seçimlerde Ata’mızın partisini iktidar yapacak kararlılıktadır.”
“BAŞARMAK İÇİN ADIMI ATMAK ÜZERE YİNE SİVAS’TAYIZ, YENİDEN SİVAS’TAYIZ”
“Sivas Kongresi’nin ilk kurultayımızın 105’inci yılında yeniden bu güzel Cumhuriyet kentindeyiz. İkinci yüzyıl değişim kurultayımızın açılışını bugün burada hep birlikte yapıyoruz. Geçen yıl bugünlerde 14 ve 28 Mayıs seçimlerinden mağlup çıkan Partimiz, son derece üzgün, son derece yaralı, umutsuz seçmenlerimiz vardı. Sokakta karşılaştığımız gençlerin gözündeki fer sönmüş, büyüklerimizin omzu yere düşmüştü. Toplumda büyük bir hayal kırıklığı, umutsuzluk hakimdi. Bu tüm ölçümlere yansıyordu. O günlerde hepimizin önünde yeni bir sorumluluk vardı. Yeni bir sayfa açmak için şunu söyledik. Artık hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Ekledik, CHP değişecek Türkiye değişecek. İşte 5 Kasım kurultayında delegelerimizin ortaya koyduğu irade 31 Mart seçimlerinde Partimizi Türkiye’nin birinci partisi yapan iradenin ta kendisiydi. 5 Kasım kurultayımızın sloganı ‘değişim’di. Ancak bu değişimi sadece kişilere indirgemek bir haksızlık, vefasızlık yapmak olur. İhtiyacımız olan bu değişimi başta partinin yazılı belgelerine yansıtarak, sürdürmek, devam ettirmek ve bu değişimin sonucunda başararak sonuç almaktır. İkinci yüzyıl değişim kurultayında, bu değişim talebinin altını doldurarak, tüzüğümüzü daha da demokratikleştirecek, ardından partimizin iktidar programına evirilecek olan parti programımızı değiştirme aşamasına güçlü bir adım atacağız. Şimdiden kurultayımız için Nisan ayından itibaren görüş ve önerileri toplamaya başladık. Önümüzdeki günlerde 6’sında tüzüğümüzü değiştirdikten sonra 7’si ve 8’inde 25 farklı masada, dört ana temada, çok farklı fikir ve görüşlerin tartışıldığı ve değişim kurultayının en önemli bileşeni olan program değişikliğini nasıl yapacağımız, 81 ilde nasıl yürüteceğimiz, ilçelere nasıl taşıyacağımız, kamuoyunun taleplerini nasıl alacağımız, toplumun beklentilerini nasıl duyacağımız, var olan çözümleri nasıl anlatacağımız, yeni çözümleri nasıl üreteceğimizi hep birlikte tartışacağımız çok kıymetli iki günü de yedisinde ve sekizinde hep birlikte gerçekleştireceğiz. Ardından 9 Eylül’de partimizin kuruluş yıl dönümünde aynı zamanda düşman ordularının Ege’ye, Akdeniz’e dökülmesinin yıl dönümünde hep birlikte bugün olduğu gibi önemli bir tarihsel sahipleniş ve vurguyla Türkiye’nin kurulurken de birinci partisi, son seçimlerin de birinci partisi, bugünün de birinci partisi, yapılacak olan ilk seçimlerinde birinci partisi olan CHP’nin birlik, beraberlik içinde bu süreci tamamladığını dostlara büyük bir kıvançla, dost olmayanlara da duyacakları derin kaygıyla hissettireceğiz. Bunun için bugün buradayız. Hep birlikteyiz. Başarmak için adımı atmak üzere yine Sivas’tayız, yeniden Sivas’tayız.”
“CHP’NİN KURULTAYLARI GÖREV ALMAZ, GÖREV VERİR”
“CHP’nin diğer partilerden çok önemli bir farkı vardır. Bizim kurultaylarımızın özelliği şudur. Bizim kurultaylarımız liderlerden talimat almaz. Liderlerin dediğini yapmaz. Liderlerin telgrafında ayağa kalkıp nefes almadan dinlemez. Bizim CHP’nin kurultayları görev almaz, görev verir. Gazi Mustafa Kemal’in liderliğindeki Sivas Kongresi Cumhuriyet Halk Fırkası’nın kadrolarına, Cumhuriyet’in kurucu kadrolarına manda, himayeyi reddetme, kurtuluşu örgütleme, bağımsızlığı ilan etme görevi vermişti. 1972 kurultayı, Bülent Ecevit’i genel başkan seçmiş, ona partimizi işçilerle, üretenlerle, ezilenlerle, hak arayanlarla buluşma, sosyal demokrasiyi iktidar yapma görevini vermişti. Bülent Ecevit de kadroları ile birlikte bu görevleri teker teker yerine getirdi. Tarihe geçti. 5 Kasım kurultayında bizlere verilen görev de partimizin önüne açacak bir değişimi sağlamak, önce yerel seçimlerde ve ardından genel seçimlerde birinci parti olma göreviydi. Biz bu görevi kurultayımızdan aldık. Biz bu görevi siz kurultay delegelerimizden aldık. Gençlerin ve kadınların daha fazla yer bulduğu, bilime inanan, sokağın sesini duyan bir anlayışla yerel seçimlere gittik. Kurultayımızdan aldığımız ilk görevi başarı ile tamamladık. Yerel seçimlerde CHP’yi birinci parti yaptık. Şimdi bize düşen görev, örgütümüzün ve milletimizin beklentilerine göre demokratik bir tüzük yapmak, güçlü bir program yapmak için ilk adımları atmak ve o programı kısa süre içinde hayata geçirmek. Yeni bir kongre ile yürürlüğe sokmak. Kısır kavgalarla, şahsi tartışmalarla değil nitelikli tartışmalarla ve kavga etmeden, nitelikli bir süreci hep birlikte yürüterek, milletin gündeminden başka bir gündemi konuşmadan, bizi çekmek istedikleri kutuplaşma oyunlarına asla gelmeden, birlik ve beraberlik içinde genel seçimlere gitmek. Özgüvenli siyasetimizden ödün vermeden geleceğe yürümek ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini ilk genel seçimlerde iktidar yapmaktır.”
“DİĞER PARTİLERİN HEDEFİ BİZE ULAŞMAK, BİZİM HEDEFİMİZ İSE KENDİ ÇITAMIZI DAHA DA YUKARIYA ÇIKARMAKTIR”
“Türkiye’nin birinci partisinin rakibi artık diğer siyasi partiler değildir. Hedefimiz yerel seçimlerde aldığımız yüzde 38’lik oyu yüzde 50’nin üzerine çıkarmak için milletle kurduğumuz bağı çok daha güçlü hale getirmektir. Diğer partilerin hedefi bize ulaşmak, bizim hedefimiz ise kendi çıtamızı daha da yukarıya çıkarmaktır. Artık Türkiye eski Türkiye değildir. Olmayacaktır. Milleti bölerek, ayrıştırarak iktidarda kalma dönemi kapanmak üzeredir. Çünkü onların karşısında artık milletin hakkının yegâne savunucusu olan bir CHP, Türkiye’nin tüm renklerini kucaklayan Türkiye İttifakı vardır. Bugün Türkiye artık gitmekte olan bir hükümetin neden olduğu ağır sıkıntılar içindedir. Emekliler, asgari ücretliler, üreticiler geçinemiyoruz diye feryat etmekte, sokakta ve meydanlarda ses yükseltmektedirler. Ancak biz iktidar başarısız olursa biz iktidar oluruz diye beklemedik, beklemiyoruz, beklemeyeceğiz. Biz iktidara milletin güvenini kazanarak, milletin rızasını alarak ve iktidarın en güçlü alternatifi milletin gönlündeki tek umut olarak yürüyeceğiz. Bizim her soruna doğru bir tespitimiz, doğru bir çözüm önerimiz mevcuttur. Bizlere düşen partimizin her alandaki tutumunu, önerisini 81 ilde 86 milyon vatandaşımıza ulaştırmaktır. Bunun için görevin en ağırı ne genel başkanda ne grup başkanvekillerinde. Ne parti meclisi üyelerinde, ne milletvekillerinde. Bu görevin esas yükü çok güvendiğimiz, inandığımız sizlerde. CHP örgütündedir.”
“CHP’NİN HEDEFİ; GÜÇLÜ, ZENGİN, DÜNYA İLE BARIŞIK, DÜNYA İLE YARIŞAN, AVRUPA BİRLİĞİ’NE TAM ÜYE OLMUŞ BİR TÜRKİYE’DİR”
“Bugün CHP tüm mikro sorunların yanı sıra Türkiye’nin önünde makro bir hedef de koymaktadır. O hedef Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefidir. Hedefimiz Balkan coğrafyası, Türki cumhuriyetlerle en iyi ilişkileri yeniden kurmak ve en ileri noktaya getirmektir. KKTC ve Azerbaycan ile olan ilişkilerimizi aynı milletin farklı devletleri olduğu gerçeğini inkâr etmeden ancak üstenci, buyurgan bir dille değil dost ve kardeş bir ülke bağıyla oluşturmak ve sürdürmektir. Diğer yandan Rusya ve Çin gibi güçlü devletlerle diplomatik ilişkilerin en iyi şekilde geliştirilmesi, en üst noktaya getirilmesi ve sürdürülmesi partimizin iktidar yürüyüşünde de iktidarı boyunca da terk etmeyeceği bir yol haritasıdır. Bugün 32’si Avrupa’da toplamda 77 partinin bulunduğu Sosyalist Enternasyonal’de partimizin Avrupa Birliği mücadelesine tam destek vereceğini, hiçbir üye partinin çekimser kalmadığı metin ile kayıt ve imza altına almıştır. Pusulası millet olan CHP’nin hedefi; güçlü, zengin, dünya ile barışık, dünya ile yarışan, Avrupa Birliği’ne tam üye olmuş bir Türkiye’dir.”
“İKTİDAR YÜRÜYÜŞÜMÜZ SİVAS’TAN BAŞLIYOR, ANKARA’DA DEVAM EDİYOR”
“105 yıl sonra yeniden Sivas’tayız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini yerel seçimlerde olduğu gibi yeniden birinci parti yapmanın hedefiyle birlikte yan yanayız, kol kolayız, omuz omuzayız. Yol haritamızı belirlemek, en demokratik tüzüğü yapmak, Türkiye’yi nasıl yöneteceğimiz tarif edeceğimiz program değişikliklerini başlatmak üzere sayın genel başkanlarımı, kurultay delegelerimi, grup başkanvekillerimi, milletvekillerimi, parti meclisi üyelerimi, tüm belediye başkanlarımı ve tüm kurultay delegelerimizi iktidar yürüyüşüne ilk adımı atmak üzere Ankara’ya davet ediyorum. Sizleri Ankara’ya davet ediyorum. Kalkın Ankara’ya gidelim. Partimizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini iktidar yapalım. İktidar yürüyüşümüz Sivas’tan başlıyor, Ankara’da devam ediyor. Çankaya’da bir CHP’li Cumhurbaşkanı olana, bu ülkeyi yeniden Gazi’nin partisi yönetene kadar devam edeceğiz. Yürüyelim arkadaşlar. Ankara’ya gidiyoruz. İktidar yürüyüşümüzü başlatıyoruz. Hepinizi saygı ile selamlıyorum. Sağ olun, var olun. Yolumuz açık olsun, yolunuz açık olsun.”