?GÜÇLÜ BİR ?EVET´ BEKLİYORUZ?

AK Parti İl Başkanı Av. Ziya Şahin; ?Sivas´tan güçlü bir evet bekliyoruz. Göstergeler o yönde. Zira AK Parti Sivas´ta güçlü. Aynı şekilde MHP ve BBP´de evet diyor. Diğer partilerin tabanında da belirli bir evet kitlesi var. Ülkemiz genelinde de Sivas´ımız

SİYASET 28.03.2017 15:31:21 4444 0
?GÜÇLÜ BİR ?EVET´ BEKLİYORUZ?

?GÜÇLÜ BİR ?EVET´ BEKLİYORUZ?

AK Parti İl Başkanı Av. Ziya Şahin; ?Sivas´tan güçlü bir evet bekliyoruz. Göstergeler o yönde. Zira AK Parti Sivas´ta güçlü. Aynı şekilde MHP ve BBP´de evet diyor. Diğer partilerin tabanında da belirli bir evet kitlesi var. Ülkemiz genelinde de Sivas´ımızın plakasının üzerinde bir evet çıkacağı kanaatindeyiz. Öyle olunca da Sivas´ın da güçlü bir evet demesi ilimizin lehine olacaktır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 70 oyla Sivas güçlü bir destek verdi Cumhurbaşkanımıza. 1 Kasım seçimlerinde yüzde 69 oyla çok güçlü bir destek verdi. Şimdi bunun daha da üzerinde güçlü bir evetle bu desteğini perçinleyeceğini düşünüyoruz.? Dedi.

AK Parti İl Başkanı Av. Ziya Şahin, 16 Nisan´da gerçekleştirilecek Anayasa Referandumunu değerlendirdi. ?Sivas´tan, güçlü bir evet bekliyoruz? diyen Şahin, ülke genelinde ise Sivas´ın plaka kodunun üzerinde bir oy oranı beklediklerini söyledi. Başbakan Binali Yıldırım´ın Sivas mitingi, Ulaştırma Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Ahmet Arslan ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz´ın Sivas temaslarına da değinen Şahin, Sivas´a yapılacak yatırımlar, devam eden ve hayata geçirilecek büyük projeler hakkında da önemli bilgiler verdi.

?SİVAS İKİNCİ ÜNİVERSİTESİNE KAVUŞACAK?

Sivas´ta, 16 Nisan odaklı çalışmaların devam ettiğini belirten AK Parti İl Başkanı Av. Ziya Şahin, ilk olarak Başbakan Binali Yıldırım´ın Sivas mitingine değindi. Başbakan Yıldırım´ın Sivas´a önemli müjdeler verdiğini belirten Şahin, şu ifadeleri kullandı:

?16 Nisan odaklı çalışıyoruz. 16 Nisan ülke tarihimizde çok önemli bir dönüm noktası olacak. 19 Mart´ta Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım ile mitingimizi yaptık. Çok güzel ve coşkulu bir miting oldu. İhtiyaçlarımızın giderilmesi ve devlet desteğinin devam etmesi için de devletimize, hükümetimize destek vermemiz önem arz ediyor. Başbakanımız da burada Sivas ile ilgili önemli müjdeler verdi. Bunlardan birisi Sivas Teknik Üniversitesi? Yasama döneminde inşallah çıkacak ve Sivas, ikinci üniversitesine kavuşacak. Biri de çok uzun yıllardır çaba gösterilen ama bir türlü kuruluşu gerçekleştirilemeyen Hukuk Fakültesi de Başbakanımızın sözü üzerine Cumhuriyet Üniversitesi´nde kurulacak. Diğer taraftan TOKİ, 4 Eylül Stadyumu´nun yerine karşılık yeni stadyum ve hastane projelerini yapmıştı. Başbakanımız eski stadyum arazisinin yeşil alan olarak şehre kazandırılmasının müjdesini verdi. Eski Numune Hastanesi bölgesini de şehre kazandırmış olacağız. Bunun dışında 2. Organize Sanayi Bölgemiz (OSB) oluşmakta. Orada Lojistik merkezi kurulmakta? Bunun hızla yapılması için gerekli altyapı çalışmaları yapılacak. Orada bazı özel mülkiyetler var. Bununla ilgili acil kamulaştırma kararı Bakanlar Kurulu´ndan çıktı. Sivas´ın 5. Teşvik Bölgesi kapsamına alınması yönünde de hummalı bir çalışma var. Bunu çok önemsiyoruz. Zira son günlerdeki teşvikler de Doğu ve Güneydoğu illeri cazibe merkezi iller arasında yer aldı. Sivas toprağının büyük olması hasebiyle devlet yatırımlarından çokça pay almış bir görüntü içerisinde. 3 tane doğuya giden karayolumuz var. Termik santrallerimiz, hidroelektrik santrallerimiz, Divriği madenlerimiz, bunların hepsinin getirisi bu formüllerde Sivas´ın altyapı yatırımları olarak sayılıyor. Böyle olunca da bu puanımız yükseliyor. Bu puanımız yükselince de güçlü il olarak gözüküyoruz devlet kriterlerinde? Güçlüyüz evet ama ihtiyacı da olan bir memleketiz. Arazisi, coğrafyası geniş, sarp yerlerimiz var. O nedenle de teşvikte 5. Bölge olmak için bir çaba içerisindeyiz. İnşallah bunu da gerçekleştireceğimize inanıyoruz. Bu nedenle mitingimiz önemliydi.?

?MEVCUT SİSTEM KAVGA ÜRETİYOR?

Türkiye´nin geçmişte birçok badireler atlattığını ve koalisyon dönemlerinde yaşanan tartışmaların ülkeye büyük zararlar verdiğini belirten Şahin, mevcut sistemin kavga ve kaos ürettiğini, bunu fırsat bilen güçlerin, Türkiye´yi kasıp kavurduğunu söyledi.

Mevcut sistemin oluşturduğu sıkıntıları, geçmişten örneklerle anlatan Şahin, şu ifadeleri kullandı:

?Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi şuana kadar ki parlamenter sisteminden farklılıklar arz ediyor. 1900´lü yıllarından başından itibaren parlamenter hükümet sistemi o günün belki en iyi sistemiydi. Zira, monarşiden, krallıktan çıkılıyordu.  Ama gelinen noktada 100 yıl sonra o sistemin sıkıntıları yaşayarak görüldü. Bu yaşanan sıkıntılardan ders almak suretiyle önümüzü görmek istiyoruz. O sistemde hem Cumhurbaşkanı hem başbakan sürekli birbirleriyle uğraşan, kavga eden bir yapı arz ediyordu. Örneğin Atatürk 4 Başbakan değiştirdi. İsmet İnönü 5 başbakan değiştirdi. Celal Bayar ile Adnan Menderes çoğu zaman kavgalı oldular. Sonra partiler kapatılıp idam davası açılınca belirli bir dostluklar oluştu ama icraat sırasında çoğu zaman kavgalı oldular. Sonra yine Cevdet Sunay ve Demirel aynı şekilde... Nitekim 1970´ten 1980´e kadar 12 tane hükümet değişti ve bu süreçte ülke kaosa girdi, kalkınamadı. 12 Eylül darbesinden sonra da Özal ile Kenan Evren zamanında çokça kavgalar yaşandı. Daha sonra Özal ile Demirel arasında kavgalar yaşandı. Demirel Çankaya köşküne çıkmadı, Özal´ın Cumhurbaşkanlığını kabul etmedi. Hiçbir bakanı Çankaya köşküne bırakmadı. ?Çankaya´nın şişmanı´ diyerek hakaret etti. Sonra Demirel Çankaya Köşkü´ne çıktı, bu defa yerine bıraktığı Çiller ile kavgalar yaşadı. Sonra Erbakan ile kavgalar yaşadı. Sonra Ahmet Necdet Sezer ile Ecevit arasında büyük bir kavga oldu ve kriz oldu. Dolayısıyla sistem kavga üreten bir sistem, koalisyon üreten bir sistem? Kavga ve koalisyon olunca da vesayet odağı kendiliğinden türüyor ki, askeri vesayet, iş dünyasının, bürokrasinin ve medya dünyasının vesayeti ülkeyi bu süreçte aldı, kasıp kavurdu. Öbür hükümetler geçici olduğu için, bıçak sırtında hükümetler olduğu için sürekli vesayet odakları ülkeyi yönettiler ve dediklerini yaptılar. Ülkenin kaynakları hep yüzde 5´lik zengine aktı. Millet, sürekli çalıştı onlara yedirdi, onlar büyüdü ve millet bir yere gidemedi. Ama 15 yıldır AK Parti hükümetiyle gelir dengesinde bayağı bir düzelme oldu. Ülkenin kaynakları daha geniş kitlelere aktarılmaya başlandı. Onun dışında yüzde 20´yi aşan bir gelir grubu iş dünyası olarak ülke hayatına girdi ve bunlar daha çok; KOBİ´ler? Küçük ölçekten gelip büyüyen, çalışan, üreten ve milletin içerisinden gelen Anadolu Aslanları iş hayatına girdi ve ülke ekonomisini bir dengeye oturttu. 17 çeyrekte de dünyada sürekli büyüyen tek ülke hüviyetini aldı. 15 Temmuz hain darbe girişimi olmasaydı çok daha hızlı, çok daha rantabl büyümekteydik. Ancak, 15 Temmuz Darbe girişiminde yabancı, devletler, rekabet ettiğimiz devletler baktılar ki Türkiye sürekli büyüyor, kendine lazım olan malları, makineleri üretiyor, kendilerinin pazarı olmaktan çıkıyor o zaman 2016 yılı olmasına rağmen darbeye yeşil ışık yaktı, teşvik etti ve destek verdiler. Onların desteğini alan FETÖ terör örgütü de bir darbe girişiminde bulundu. Uçaklarla, tanklarla, helikopterlerle, ağır silahlarla ülkemizin köprülerini, meclisini, külliyesini, yollarını, meydanlarını, emniyet müdürlüklerini, TÜRKSAT´ı, belediyelerini, her tarafı bombaları, ele geçirdiler. Ama o gün milletimiz kendisini caddelere, sokaklara, meydanlara attı. Cenab-ı Hak, milletin gönlünden, kalbinden korkuyu kaldırdı. Hiç kimse başka kimse var mı diye bakmadan ben varım dedi koştular ve tankların önüne yatılar. Helikopterlere, uçaklara taş attılar. 249 şehidimiz oldu. 3 bin 190 gazimiz var. Şehitlerimize Allah´tan rahmet gazilerimize selamet diliyorum. Büyük bir badireyi milletçe savuşturduk. Bu badireyi savuşturduktan sonra millet olarak yeni kapı ruhuyla birbirimize kenetlendik.?

YENİ SİSTEM NELER GETİRİYOR?

Yeni kapı ruhuna vurgu yaparak, yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi´ne dikkat çeken AK Parti İl Başkanı Av. Ziya Şahin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi´nin getireceği yenilikleri anlattı. Daha demokratik ve daha sağlıklı kavganın, kaosun, koalisyonların olmadığı, Türkiye´yi gelecekteki hedeflerine taşıyacak bir sistem geliştirildiğini belirten Şahin, sözlerini şu şekilde devam ettirdi:

?Bu ruhu devam ettirmemiz lazım. Devam ettirmek için de MHP Genel Başkanı 11 Ekim´deki grup konuşmasında seçilmiş bir cumhurbaşkanı var, artık Cumhurbaşkanı seçimle geliyor, halk seçiyor. Diğer tarafta da seçilmiş bir başbakan var. Dolayısıyla iki seçilmiş yetkili arasında her ne kadar şuan bir sıkıntı, bir uyumsuzluk yoksa da bu sistemin şimdiye kadar uyumsuzluk doğurduğunu da görerek gelin bunu tekleştirelim dedi. Sonrasında AK Parti ile MHP arasında komisyon kuruldu. 24 maddede önce uzlaşıldı. Sonra meclise geldi, 18 madde olarak meclisten geçti ve halkımızın önüne geldi. Bu gelecek sistemde yargı, meclis ve yürütme tamamen birbirinden ayrılıyor. Şuanda yürütme ve meclis iç içe. Birbirinden ayrı değil. Meclisin içinden yürütme çıkıyor ve yürütme meclisi yönetiyor. Dolayısıyla yürütme ile meclis esasta aynı. Yani başbakan hem milletvekili hem başbakan, bakanlar hem milletvekili hem bakan. Dolayısıyla hem yürütmede, hem mecliste yetkililer. O sebeple mevcut parlamenter sistem sıkıntıları, sakıncaları olan bir sistem. Biz bunu değiştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini getirdik. Bu tamamen yerli ve millidir. Yani başka ülkelere göre değil, Türk insanının, devletinin üzerine uyan bir formülle geldi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde meclis ile Cumhurbaşkanı aynı gün seçime gidiyor. İki sandık kuruluyor, bir taraftan meclis seçilirken, bir taraftan da yürütme; Cumhurbaşkanı seçiliyor. Sandıktan direk hükümet çıkıyor. Yani koalisyon, kargaşa, kaos çıkmıyor. Direk hükümet, istikrar, icraat çıkıyor. Onun için bu batılı ülkelerin, bizi sömüren ülkelerin işine gelmiyor.  Neden? Çünkü bir yönetim boşluğu olmayacak. Seçim yapılacak, birkaç saat sonra hükümeti kimin kuracağı belli olacak. Onun için Türkiye´nin ihtiyacı olan, şartlarına uyan bir sistemdir. Bu kadar terörün, bizimle uğraşanın, düşmanımızın olduğu bir yerde güçlü bir hükümete ihtiyaç var ve güçlü bir hükümette Cumhurbaşkanlığı hükümetidir.  Cumhurbaşkanlığı hükümetinin belirli yetkileri olacak ama diğer taraftan da belli sorumlulukları olacak. Şuanda Cumhurbaşkanının hiçbir sorumluluğu yok. Yani hiçbir şekilde yüce divanda yargılanması mümkün değil. Ancak gelecek sistemde Cumhurbaşkanı her iş ve işleminden sorumlu. Yani bütün suçlardan dolayı Yüce Divan´da yargılanması söz konusu? İdari işlemleri, atamalar vesaire idari yargıya tabi. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, Anayasa Mahkemesi´nin denetimine tabi? Aynı şekilde meclis soruşturması, araştırması, yazılı sözlü soru, Sayıştay raporlarının meclise gelmesi suretiyle meclis denetimine tabi. Aynı şekilde de meclisin seçime götürebilmesi denetimine tabi. Yani Cumhurbaşkanı aykırı işler yapıyor ise meclis ?seçime gidiyoruz, milletin hakemliğine gidiyoruz´ diyebiliyor. Şuanda bu yok. Dolayısıyla şuandakinden daha ileri, daha otokontrollü bir sistem geliyor. Mecliste bir sıkıntı olduğu zaman Cumhurbaşkanı ?hadi gidelim milletin hakemliğine siz de ben de seçime gireyim´ diyebiliyor. Tabi Cumhurbaşkanı bunu iki defa götürebiliyor ama meclis dilediği kadar, ihtiyaç duyduğu kadar götürebiliyor. Dolayısıyla otokontrolü kendi içerisinde olan bir sistem? Yargıda teklik esas alınıyor. Şuana kadar yargı bağımsız diyorduk ama yargı tarafsız olamadı. Daha önce yargı Ergenekoncu, Ulusalcıydı arkasından FETÖCÜ oldu. Dolayısıyla bağımsız olmak tarafsız olmak anlamına gelmiyormuş. O nedenle şimdi tarafsızlık ilmesini de ekledik. Yargı kanunun ve vicdanın tarafında olsun diyoruz.  Takdir hakkının tanındığı yerde de vicdanıyla hareket etsin kanunu uygulasın, ?şurada da hâkimin takdir hakkı var´ diyorsa kanun, vicdanının sesini dinlesin, falan FETÖ imamının, falan ağabeyin, filan askerin sesini dinlemesin, kendi mevzuatının ve vicdanının sesini dinleyerek Türk Milleti adına karar versin. Askeri yargıyı kaldırıyoruz. Askeri mahkemeler ve sivil mahkemeler, sivil mahkeme olarak devam etmiş olacak. Mecliste mevcut sistem devam ediyor. Meclis tam anlamıyla yasama organı hüviyetine geliyor. Şuana kadar yüzde 98 oranında hükümetin getirdiği tasarılar meclisten geçmiş, yüzde 2´de yine hükümetlerin milletvekillerine verdikleri kanun teklifleri geçmiş. Ama bundan sonra hükümet tasarısı kalmıyor. Tamamen yasama işi milletvekillerinin görevi oluyor ve milletvekillerinin verdiği teklifler yasalaşıyor. Cumhurbaşkanı sadece bütçe kanunu getirebiliyor, onun dışındaki her şeyi milletvekilleri yapacak. Dolayısıyla yasama bu şekliyle yürütmeden ayrılmış ve bağımsızlığını kazanmış, yürütmenin etkisinden uzaklaşmış olacak. Tam anlamıyla yasama, yürütme ve yargı ayrılığı bu şekliyle gerçekleşmiş olacak. Onun dışında gelecek sistem esas itibariyle ülkemizin geleceğe hazırlanması için getirilen bir sistem. 2023, 2053, 2071 hedeflerimize ulaşmak için getirilen sistem. Bu noktada Anayasamız, kanunlarımız ve gelecek yürütmenin güçlü iradesiyle bu yolda yürüyeceğiz. Şuanda Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle ilgili yer yer halka olumsuz sözler söyleniyor ama bunların hepsi gerçek dışı. Zira Cumhurbaşkanlığı kararnameleri kanunlara aykırı olamıyor. Anayasada 82 tane konu kanunla düzenlenir diyor. Kanunla düzenlenir denilen konuda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamıyor. Mevcut bir kanun var ise o konuda da Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamıyor. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yürütme konularında çıkarılabiliyor. Yürütme konularında da meclis bir kanun çıkardığı takdirde gene Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz kalıyor, kanun uygulanıyor. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı kararnamesi icrayla ilgili konularda, günübirlik konularda daha çok çıkarılan bir kararname olacaktır. Ülkenin bütünlüğü ile ilgili hiçbir sıkıntı yoktur. Zira Anayasamızın 4 maddesi duruyor. 3´üncü maddesi ülkemizin birliğini, bütünlüğünü, üniter yapısını, bayrağını, dilini, başkentini hepsini teminat altına almıştır. Anayasanın 82 konu kanunda düzenlenir dediği konular da zaten ülkenin birliğini, bütünlüğünü, üniter yapısını garanti altına almış konulardır. Cumhurbaşkanı kim olursa olsun bu konularda kararname çıkarılamaz, Çıkarırsa Anayasa Mahkemesi direk iptal eder. Bazı muhaliflerin spekülasyon yapmalarının bir anlamı, tutarlılığı, gerçekliği yoktur. Anayasayı bilmemeleri, üniter yapıyı güçlendiren,  Bayrak Kanunu ve diğer kanunları bilmelerinden, cahilliklerinden kaynaklanan söylemlerdir. Biz zaten AK Parti olarak Türkiye´nin birliği bütünlüğü için büyük bir mücadele veriyoruz. Doğu´da, Güneydoğu´da, Suriye´de, Irak´ta biz bu mücadeleyi veriyoruz. Birçok kardeşimiz, parti yetkilimiz oralarda şehit edildi. Üniter yapı için, Türkiye´nin bölünmez bütünlüğü için bu mücadeleyi veriyoruz. Yeni gelecek olan sistemde de terörle etkin mücadele ederek Türkiye´nin parçalanması yönündeki bütün faaliyetleri Allah´ın izniyle bertaraf edeceğiz. Güçlü bir Türkiye çıkacak. Bölgesinde lider, dünyada söz sahibi bir Türkiye çıkacak. Bu Türkiye´de inşallah ilânihaye güçlü olarak bölgede yaşayacak, mazlum milletlere umut olacak.?

?SİVAS´TAN GÜÇLÜ BİR EVET BEKLİYORUZ?

Sivas´ta sıkı bir çalışma yürüttüklerini ve sürekli olarak kentin nabzını tuttuklarını belirten AK Parti İl Başkanı Av. Ziya Şahin, AK Partiye büyük destek veren Sivas´ta referandumda da güçlü bir destek beklediklerini söyledi.

Şahin; ?İki tane anket çalışmamız oldu. Sivas´tan güçlü bir evet bekliyoruz. Göstergeler o yönde. Zira AK Parti Sivas´ta güçlü. Aynı şekilde MHP ve BBP´de evet diyor. Diğer partilerin tabanında da belirli bir evet kitlesi var. Ülkemiz genelinde de Sivas´ımızın plakasının üzerinde bir evet çıkacağı kanaatindeyiz. Öyle olunca da Sivas´ın da güçlü bir evet demesi ilimizin lehine olacaktır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 70 oyla Sivas güçlü bir destek verdi Cumhurbaşkanımıza. 1 Kasım seçimlerinde yüzde 69 oyla çok güçlü bir destek verdi. Şimdi bunun daha da üzerinde güçlü bir evetle bu desteğini perçinleyeceğini düşünüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da Sayın Başbakanımız da Sayın Bakanlarımız da Sivas´a büyük ehemmiyet vermekteler. Sivas´ın büyük projeleri var. Hızlı Tren Sivas´ı diğer illere göre farklı bir yere taşıyacak bir projedir. Hızlı trenle birlikte birçok hizmet gelecek, işte Lojistik Merkez´de olduğu gibi. Sivas´ın ekonomisi, eğitimi, ticareti, her şeyi yükselecek. Yani bir marka olacak. Zira Ankara´da İstanbul´da ne var ise birkaç saat içerisinde Sivas´ta olacak. Bu bilim adamı olur, bu eğitimci, ticaretçi, öğrenci olur. Ne var ise birkaç saat içerisinde Sivas´ta olacağı için Sivas´ın önünü açacak olan ve ileri de Gürcistan, Azerbaycan üzerinden Çin´e kadar gidecek olan bir dünya projesi. Teknik üniversite Sivas´ı geliştirecek. 2 OSB´nin ihtisas OSB olması için büyük çaba göstermekteyiz. Demirağ OSB´sinin yerli vagon yapımında bir merkez olmasını arzu ediyoruz. Sayın Ulaştırma Bakanımız da Başbakanımız da bu yönde Sivas´a müjdeler verdi. Yeni nesil milli yük vagonumuzun açılışını Ulaştırma Bakanımız ve Milli Eğitim Bakanımızın katılımıyla gerçekleştirdik. Bu da Sivas´ın bu alanda merkez olmasına imkân sağlıyor. Demirağ OSB´sinde de hem vagon hem de diğer demiryolu parçalarıyla ilgili ihtisas OSB olacak inşallah. Orada da 15-20 bin kişinin istihdam edileceğini umuyoruz. Yine bin 500 civarında Lojistik Merkez de istihdam edileceğini umuyoruz. Hem Sivas´ın işsizliğine bir çare, hem de kalkınması için büyük bir imkân olarak görüyoruz.? 


Anahtar Kelimeler: GÜÇLÜ EVET BEKLİYORUZ