“FETİHLE BİRLİKTE AK PARTİ GÖNÜLLERİ FETHETTİ”

Sivas Ulaş Dernekleri Federasyonu (SUDEF) Başkanı İş Adamı Erol Bulut; “İstanbul’un Fethinin 562. Yıldönümü kutlamalarına katılan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun davetine 2.500.000 vatandaş katıldı.

SİYASET 2.06.2015 10:50:28 3324 0
“FETİHLE BİRLİKTE AK PARTİ  GÖNÜLLERİ FETHETTİ”

“FETİHLE BİRLİKTE AK PARTİ

GÖNÜLLERİ FETHETTİ”

Sivas Ulaş Dernekleri Federasyonu (SUDEF) Başkanı İş Adamı Erol Bulut; “İstanbul’un Fethinin 562. Yıldönümü kutlamalarına katılan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun davetine 2.500.000 vatandaş katıldı.

10 gün önce kararsız seçmen sayısı %15 gibi yüksek bir rakamdayken bu kararsızların %10’u Fetih Şöleni’yle beraber AK Parti’den yana kararını verdiler. AK Parti’nin oyları %49’lara dayandı. AK Parti, seçmenin %50’sinin gönlünü fethetti. Böyle giderse AK Parti Sayın Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimindeki rekorunu kırmayı hedefine koydu. Son ölçümlere göre her 2 kişiden birinin oyunu AK partinin aldığı görünüyor.” Dedi.

SUDEF Başkanı Erol Bulut, 7 Haziran seçimlerine sayılı günler kala net bir tavır ortaya koyarak AK Partiye olan desteğini açık bir şekilde dile getirdi. AK Parti iktidarlarının Cumhuriyet tarihinde 80 yılda yapılmayanları yaptığını dile getiren Bulut, AK Parti’nin bir enkaz olarak devraldığı Türkiye’yi dünyada saygınlığı ve itibarı olan, sözü geçen bir ülke konumuna getirdiğini söyledi.

Bulut, “Sevgili vatandaşlarım AK Parti’yi birlikte bir analiz edelim. 4. Genel seçime giren AK Parti’nin oylarında her seçimde yükseliş devam ediyor. Çünkü AK Parti 2002 yılında bu günkü Yunanistan’dan daha kötü yönetilen kasası boşalmış, bankaları soyulmuş, memurlarının maaşını ödeyemeyen, özel sektörü kapanmış, rantiyecilerin yüksek faizle birlikte at koşturduğu batık bir ülkeyi devraldılar. Aldıkları radikal tedbirlerle haksız kazanç hortumlarını keserek, hem borç ödediler hem de İMF’nin boyunduruğundan bu necip milletimizi kurtardılar. AK Parti’nin yaptıkları 80 yıllık Cumhuriyet tarihinde yapılanlardan kat kat fazla idi.

Tek başına iktidara gelen AK Parti’nin son 13 yılda bu ülkeye ne kattı ne verdi? Bir de buna bakalım. 3. hava limanı, 3. Köprü, asrın projesi Marmaray, 2 adet dünya çapında nükleer enerji santralleri, hızlı tren ağları, eğitimde büyük adımlar, katsayıların kaldırılması, başörtüsünün yasağının kaldırılması, orta öğretime dahi kuranı kerimin konulması, Allah Resulünün hayatının konulması, sağlık alanında Amerika’ya dahi örnek olunacak bir sisteminin kurulması, savunma sanayinde yerli üretimimizin %75’lere dayanması, medeniyetin sembolü olan duble yollarla ülkemizin yeniden donatılması, bu yüce milletin AK Parti’ye olan güveninin ve sevdasının kaynağıdır.” Dedi.

“CİN ŞİŞEDEN ÇIKTI”

AK Parti’nin milletin isteklerini bir bir yerine getirdiğini ve bu nedenle oylarını sürekli olarak artırdığını dile getiren SUDEF Başkanı Erol Bulut, “Artık cin şişeden” çıktı diyerek, milletin artık menfaatlerini her bir ferdi ile birlikte belirlediğini söyledi.

Bulut, şu ifadeleri kullandı:

“Millet ne istiyor? Millet vesayetçi rejimden ve darbe anayasasından kurtulmak istiyor. Millet iş istiyor; ancak işi üretimden istiyor. Hatta ileri teknoloji ve yerli otomotivler yapılsın, uçak yapılsın alternatif enerji tesisler yapılsın, ekonomimiz petrolle dışa bağımlıktan kurtarılsın istiyor. Model olarak Japonya, Almanya ve Kore gibi üreterek refah seviyesini yükseltilmesini, Alevi’si Sünni’siyle, Kürt’üyle, Türk’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle hep beraber istiyor. Cin şişeden çıktı. Bu Millet menfaatlerini her bir ferdiyle birlikte belirliyor. Ülkeyi hangi parti büyütüyorsa onu destekliyor. Eskiden olduğu gibi spor takımı tutar gibi parti tutmuyor bu millet. Mitinglerde yoğun katılımlarla siyasetçileri dinliyor. Siyasetçilerin yakın geçmişlerini referans alarak yapmayı taahhüt ettiği projelerine bakıyor. Partilerin projelerinin gerçekçilik oranına bakıyor. Hayal satanlara değil de icraat yapanlara oy veriyor. Bunun için milletin adına birkaç referans gösterecek olursak. Bolu Tüneli 30 yılda tamamlanmadı. Üstüne üstlük 1999 depremini gördü. Şu anda iktidarı talep eden muhalefetin iktidarlarını da gördü. Ancak onlar konuştu, AK Parti yaptı. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Karadeniz otoyolları, Kangal Deliktaş Tüneli gibi birçok örnekle çoğaltabiliriz. Bu aziz millet çok öfkelenene, çok barış güvercini gözükene bakarken bir taraftan aklını kullanıyor ve işi ehline teslim ediyor. Bu yüzden AK Parti’nin oyları artıyor.

“BÜTÜN İŞVERENLER

ZARAR EDECEK”

Asgari ücret vaatleri ile ilgili de eleştirilerde bulunan SUDEF Başkanı Erol Bulut, bu konuda TÜSİAD’a da göndermede bulundu. Asgari ücretin bin 500 TL olması durumunda bütün işverenlerin dolayısıyla TÜSİAD’çıların da zarar edeceğini belirten Bulut, bu konuyu matematiksel olarak ortaya koyarak, sert eleştirilerde bulundu.

Bulut; şu ifadeleri kullandı:

“Ayağı yere basmayan gücünü üretimden almayan ekonomik vaatler havada uçuşurken bu vaatlerin en büyük sıkıntısı maliyetlerin artmasına, işsizliğin artmasına ve firmaların küçülmelerine sebep olmasıdır. Bu hayali seçim vaatlerinin bir örnekle üretime olan zararını tespit edelim. Bir işveren bir personelinin ürettiği aylık üründen bin 700 TL para kazanıyor olsun. Bugünkü asgari ücretle bir işçinin işverene SSK’sı giydirilmiş aylık maliyeti bin 450 TL’dir. İşveren bir işçiden 250 TL aylık para kazanmaktadır. Bir işadamı olarak muhalefet liderlerine soruyorum; siz asgari ücreti bin 500 TL yapmak istiyorsunuz. SSK’sı giydirildiğinde sizin taahhüt ettiğiniz rakamın bana ve bütün işverenlere yansıması 2 bin 50 TL’dir. Şu an işveren olarak asgari ücretli her bir işçiden 250 TL kazanırken sizin kanunla raptı zapt altına almayı taahhüt ettiğiniz bin 500 TL asgari ücreti ödemeye başladığımda 350 TL her bir işçiden ben de TÜSİAD’çılar da bütün işverenler de zarar edecektir. Bu durumda işverenler ya çok küçülecek ya da firmalarını kapatacaktır. Şu anda bile bu vaatler hayata geçmediği halde piyasaları olumsuz etkilemekte ve bu koalisyon kaygıları firmaları küçülmeye zorlamaktadır.

Ben 900 kişiye istihdam sağlayan bir grubun başkanı olarak feveran ediyorum, bağırıyorum da acaba bu TÜSİAD’çılar küçüldükleri halde neden sesleri çıkmıyor? TÜSİAD’çılar; ‘işsizlik hortlasın faizler yükselsin eski Türkiye geri gelsin şimdi kaybettiklerimizi eskiden olduğu gibi eski Türkiye geldiğinde misliyle kazanacağız’ hesabı içindeler mi? Yoksa Hizmet ettikleri başı dışardaki efendileri emrettiği için mi susuyorlar? Atatürk’ün söylediği milletimize ışık tutacak bir sözünün altını burada çizmek istiyorum. Atatürk; ‘Çalışmadan, üretmeden, yorulmadan rahat yaşama yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler önce hassasiyetlerini, sonra ekonomik bağımsızlıklarını, en sonunda da istikballerini kaybetmeye mahkûmdur.’ diye buyurmuştur. Aydın Doğan merkez medyayı temsil ettiğini iddia eden Kartel grubunun sahibi. Adı Aydın Kafası karanlık. Doğan Grubunun sahibi, ‘ülke batarsa batsın, yeter ki AK Parti gitsin’ diyordu. Bu ülke bizim gitmek isteyen gafiller defolup gitsin. Bu ülkenin gerçek sahipleri bu ülkede yaşamaya, bu ülkede ticaret yapmaya bu ülkeyi kalkındırmaya devam edeceklerdir. Atatürk ile birlikte şehitlerimize gazilerimize, Allah’tan rahmet diliyorum. Atatürk’ün bu sözüne baktığımızda, hiç uzaklara gitmeyelim. Komşumuz Yunanistan’ı gözümüzün önüne getirelim. Yunanistan düne kadar nasıl yaşıyordu. Az çalışıyorlar, yüksek maş alıyorlar bir şey üretmiyor ama çok harcıyorlardı. Eğlenceye düşkünlerdi. Önce hassasiyetlerini kaybettiler, dün bizim kurtulduğumuz IMF boyunduruğuna, bugün onlar girerek ekonomik yönden bağımlı hale geldiler. Cipras diye bir lider çıktı. Seçim vadelerinde ‘IMF’ye olan borcu kabul etmiyorum’ dedi. ‘Sizin bankalara olan borçlarınızı kapatacağım’ dedi. ‘Yine eskisi gibi yüksek maaş alıp rahat yaşayacaksınız’ dedi. Bunalımda olan hassasiyetlerini kaybeden yunan toplumunun oylarını alarak iktidar oldu. Oldu da ne oldu? IMF’ye borçları sildire bildi mi? Hayır. Vatandaşın bankalara olan borçlarını sildirebildi mi? Hayır. İkisini de yapamadığı gibi vadettiği maaşların yarısını dahi ödeyemiyor. Üç kişiden ikisi işsiz durumda. Allah bizi Yunanistan’ın düştüğü duruma düşürmesin ki, bu aziz millet ferasetlidir. Yunanistan’ın bunalımdaki milleti değildir. CHP’de Türkiye’nin Cipras’ı değildir. Bu aziz milletimiz hayal satana değil, iş aş istihdam üreten kadrolara yani AK Parti’ye oy verecektir.  Bu aziz millet, büyük dedesi Şeyh Edibali’nin Kayı Beyi Osman’a nasihati olan; ‘Zümrüt-ü Anka’nı iyi seç ki Kaf Dağı sana yakın olsun. Yolun ebediyete kadar açık olsun’ tavsiyesine uyarak AK Parti’ye oyunu verme istikametinde karar vermiştir.”  

“MİLLET DÜNKÜ

YAPILANLARI UNUTMADI”

Geçmişte yaşanan zulümler karşısında bugün oy için milletin karşısına çıkan MHP’nin sessiz kaldığını ve milletin bu yaşananları unutmadığını belirten SUDEF Başkanı Erol Bulut, BDP ve MHP’ye yönelik sert ifadeler kullandı.

İktidarın isteklerinin milletin istekleri ile aynı çizgide olduğunu, bu yüzden AK Parti’nin oylarının arttığını söyleyen Bulut; “Milletin İsteğine İktidar ne diyor? İktidarda darbeci anayasadan usandığını söylüyor. ‘Bize oy verin 1924 anayasası olan Atatürk’ün yazdırdığı (Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir ve Milletin Elinde Kullanılır) dediği anayasayı milletin emrine sunalım. Yeni anayasa ile birlikte büyük sanayi ve teknoloji dönüşümüyle yeniden dirilişe ve yükselişe geçelim’ diyor. Yani milletin istekleriyle AK Parti’nin söyledikleri aynı çizgide. Oylar bu yüzden bu şekilde yükseliyor.

Muhalefet Milletin İsteğine ne diyor? Muhalefet diyor ki hazinedeki parayı üretmeden dağıtalım, noter onaylı emekliye zam yapalım, asgari ücreti artıralım, Güneydoğu’da bir oy eksik çıkarsa evleri işaretleyelim vuralım. Batıya gelelim. Batıda barış güvercini olarak gösterelim.

Eskiden derin devlet vardı. Şimdi ise illegal yapılarla derin muhalefet oluşturulmaya çalışılıyor. Bir tarafta kandilin temsilcisi Nurettin Demirtaş’ın silahlarla Güneydoğu’da Kürt kardeşlerimizden de oy istediği, batıda ise Doğan Gurubunun ve paralel çetenin parlatmasıyla barış güvercini olarak sunulan Selahattin Demirtaş, diğer uçta MHP… 1999 seçimlerinde MHP; ‘başörtüsü sorununu korkaklar ve ürkekler çözemez’ diyerek dindar kesiminin oylarını aldı, sonra rahmetli Erbakan hocayla hükümeti kurmak yerine Ecevit’i tercih etti. Başörtülü milletvekilinin başını açtırdı, Fazilet Partisi’nden milletvekili olarak seçilen Merve Kavakçı meclise girdiğinde ise aynı MHP, Merve Kavakçı’nın yanında durmak yerine Ecevit’in arkasına saklandı. Yapılan bu zulmü bu millet unutmadı. Ekonomide ise dünkü bu MHP, bol keseden atıyor. Millet dünkü yapılanları unutmadı…”

“BU MEMLEKET NE ÇEKTİYSE

KOALİSYONLARDAN ÇEKTİ”

AK Parti’nin milleti dinlediğini, milletin derdi ile dertlendiğini belirten Bulut, milletin oyunu kullanırken, söylenenlere, partilerin dünkü yaptıklarına dikkatlice baktığını ve kararını öyle verdiğini söyledi.

AK Parti öncesinde ve sonrasında yaşanan bazı hususları örnek gösteren Bulut, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

“Ey muhalefet; AK Parti, millete hizmet ediyor, efendilik etmiyor. Milletin dertleriyle dertleniyor, milleti dinliyor, anlıyor ve eksikte olsa çözüm üretiyor. Barış süreci, kardeşlik ve Çanakkale ruhunun tekrar canlanması, bu millettin batıyla doğusunun kucaklaşması kandan beslenen teröristleri rahatsız eder. MHP diyor ki, ‘barış süreci kepazeliğinden bu milleti kurtaracağım.’ Bu millet artık kan akmasın istiyor. Bu millet bunları görüyor. Bu millet, oyunu vermeden önce siyasileri dinliyor. Dünkü yaptıklarına bakıyor. Dünkü yaptıklarını referans alıyor. Yarın yapmayı taahhüt ettiklerine bakıyor. Aklına uyuyorsa oyunu veriyor. Siyasilerimiz ise şunda yanılıyorlar. Mitinglerinde meydanları dolduran vatandaşlarımızın tamamının kendilerine oy vereceğini düşünerek yanılıyorlar.

Dünü bir hatırlayalım 2002’de ne olmuştu? Bu millet bir milyar dolar için dışardan kefil olsun diye Kemal Derviş’i bakan olarak getirmişti. Rahmetli Ecevit, CHP’nin Karaoğlan’ı bir milyar dolar almaya gittiğinde de IMF başkanı ensesinden Ecevit’e tokat atarak vermişti. Alınan bir milyar dolar sadece memur maşlarını beşinci aya kadar götürmüştü. Altıncı aydan itibaren ise depremzedeler için ayrılan fondan memurların maşları ödenmeye başlandı o günkü DSP bu günkü CHP idi. Bu millet bu muhalefeti tanıyor. Bunlara yabancı değil bu millet. Bu ülke de çok boş vaatler gördü. Hatta iki anahtar vadedenleri gördü, boş vaatlere doydu. Biz milletin temsilcisi olarak diyoruz ki Türkiye’nin sorunları vardır doğru bunların başında da enerji maliyetlerinin yüksekliği, geleceğimiz olan, artan genç nüfusunuzdan dolayı doğan işsizlik, asgari ücretin düşüklüğü…

Bu memleket ne çekti ise koalisyonlardan çekti. 2002’de kitap fırlatılmasıyla oluşan krizde bir gecede rahmetli Sabancı; ‘servetimin yarısını çaldınız. Beceriksiz koalisyonlar’ dedi. Tek başına iktidara gelen AK Parti son 13 yılda bu ülkeye ne kattı, ne verdi? Birde buna bakalım… 3. hava limanı, 3. Köprü, asrın projesi Marmaray, dünya çapında nükleer enerji santralleri, hızlı tren ağları, eğitimde büyük adımlar, katsayıların kaldırılması, başörtüsünün yasağının kaldırılması, orta kısma dahi Kur’an’ın konulması, Allah Resulünün hayatının konulması…

AK Parti Sivas da ve Türkiye genelin de Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını kırmaya koşmaktadır. Bu millet diyor ki; ‘muhalefet konuşur Ak Parti yapar’ çünkü yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır. Bizim oylarımız da teminat altında güvendedir. Oylarımız daha güçlü bir Türkiye için Ak partiye diyor.”

Bulut, son olarak Perşembe günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sivaslılarla buluşacağını hatırlattı. Bulut; “İslam Dünyasının lideri Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan Perşembe günü saat 14.00’da kent meydanında halkımıza hitap edecektir.” Dedi.