?Evlilik programları kötü bir imaj?

Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuncay Dilci, "Evlilik programları kötü bir imajdır. Devlet üzerinde oynanan projelerden birisi de evlenme programlarıdır" dedi

MEDYA 9.11.2016 20:09:25 2192 0
?Evlilik programları kötü bir imaj?

?Evlilik programları kötü bir imaj?

Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuncay Dilci, "Evlilik programları kötü bir imajdır. Devlet üzerinde oynanan projelerden birisi de evlenme programlarıdır" dedi 

 GAZETE ŞEHİR/ÖZEL HABER

Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuncay Dilci, birçok kesim tarafından tepki ile karşılanan evlilik programlarına ilişkin Gazete Şehir´e özel değerlendirmelerde bulundu. 

Ülkemizde mazisi yaklaşık 15 yıl öncesine dayanan evlilik programlarının Türk toplumunun kültürünü ve inancını zedelediğini söyleyen Dilci, özendirme ve dönüştürme programları ile toplumun yönlendirildiğini vurguladı. 

Televizyon kanallarında kapitalist sistemin öngördüğü içerikten oluşan programların izleyiciye sunulduğunu ifade eden Dilci, "Bilinçaltımızı, kültürümüzü, inancımızı kirleten;  şarlatan diyebileceğimiz psikolojileri bozuk insanların toplandığı ve para karşılığında bir takım sergilemelerde bulunduğu bilinmektedir. Dolayısıyla bu tür örneklerin toplum için çok sağlıklı olabileceğini düşünmüyorum. Örneğin orada kadın, ´beni taşıyacak bir erkek lazım´ diyor.  Erkek, hamal mı ki seni taşısın? Taşımaktan kasıt nedir? Ne kadın ne de erkek hamaldır. Uyum sağlayabilme noktalarını tespit edebilecek bir mekanizma olmadığı gibi insanların bilinçaltına sadece  evi var mı, arabası var mı, ne iş yapıyor, emekli mi gibi hususlar yerleştiriliyor" diye konuştu. 

"DUYGUSAL BİR MİLLETİZ"

Sadece maddi odaklı bir düşünce ile evlenmenin  ´proje evliliği´ olduğunu kaydeden Dilci, "Biz Doğu toplumuyuz. Dolayısıyla duygusal bir milletiz. Duyguların olmadığı yerde biz yaşamayız. Bu nedenle evlilik programları kötü bir imajdır. Devlet üzerinde oynanan projelerden birisi de evlenme programlarıdır. Hiçbir Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi de kalkıp ne oluyor diye sorgulamıyor" açıklamasında bulundu. 

"PSİKOLOJİK TAHRİBAT OLUŞTURULUYOR"

Dizi ve filmlerde sunulan karakterler aracılığıyla da  kültürel değerlerde tahribat oluşturulmaya çalışıldığını dillendiren Dilci, "Filmlerde, dizilerde sunulan karakterlere ve aile içi ilişkilere bir bakın. Genellikle lüks içerisinde yaşayan holding sahibi insanlar. 2-3 yakışıklı insanın  sürtüşmesi veya cazibeli kadınların sergilendiği bir yaşam biçimi sunuluyor. O  tür imkanları olmayan yoksul genç kız, çıkıp bunlara özeniyor. Dolayısıyla bu tarafta içerisinde bulunduğu yaşam kalitesi düşüyor. Çünkü, ´Onda var da ben de niye yok?´ Sunulan model bu şekilde. ´Sen de böyle olmalısın. Senin de yaşamın bu şekilde olmalı´ diye bilinçaltını etkilediği için bu tür durumlar sıkıntılı. RTÜK´ün buna müdahale etmesi lazım ve halkın gerçekleriyle hareket eden, kültürel içerikli programların sunulması lazım. Özendirme ve dönüştürme programları ile toplum yönlendiriyor. Psikolojik tahribat  oluşturuluyor.  Bu farklı kanallarda farklı şekillerde yapılmıştır zamanında. Halkın değerleriyle, inançlarıyla uğraşmak yerine bunun nasıl daha iyiye  götürülebileceğini tartışan programların ve içeriklerin olması lazım. Maalesef reyting diye bir kavramdan bahsediliyor" değerlendirmesinde bulundu.