Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Dr. Mukaddes Yılmaz, kanserde erken teşhisin önemine değinmek ve vatandaşların kansere karşı farkındalığını artırmak maksadıyla Nisan ayının ilk haftasının Kanser Haftası olarak belirlendiğini söyledi.
Kanserin, dünyada ve ülkemizde önemli ölüm sebeplerinden olup ciddi bir sağlık sorunu olmaya devam ettiğinin belirten Yılmaz; giderek artan sedanter, hareketsiz yaşam, obezite, yanlış beslenme alışkanlıklarının da bu sonuca olumsuz yönde etki ettiğini anlattı.
Dr. Yılmaz; “Erken tanı ve tedavinin hasta yaşamı ve yaşam kalitesine büyük katkı sağladığı göz önüne alınırsa koruma amaçlı taramalar çok önem kazanmaktadır. Tarama yöntemleri özellikle meme kanseri ve kolon kanseri erken teşhisinde oldukça önemlidir” dedi.
Kadınlarda en sık meme kanseri görülüyor
Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Meme kanserinin teşhisi ve bu teşhisi takiben yapılan tanısal işlemler, tedaviler kadının hem yaşamına hem de kadınlık kimliğine bir tehdit oluşturmaktadır. Meme kanserinde altta yatan kanser tanısı ile ilgili endişe ve korkuların yanı sıra yapılacak ameliyat, kaybedilecek organ, özgüven kaybı, beden imajı ile ilgili endişe ve korkular da hastada görülebilir. Her yönüyle kadınlar için önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelen meme kanserinden erken teşhis şansıyla kurtulmak mümkündür. Tarama programlarına katılarak hastalık daha erken evrelerde yakalanabilir. Her kadının adet dönemi sonrasında kendi kendine meme muayenesi yapması hayati öneme sahiptir. Kişinin kendi kendine yaptığı bu muayenede memesinde veya koltuk altında farklılık ya da ele gelen kitle hissetmesi durumunda vakit kaybetmeden doktora başvurması gerekmektedir. Tarama programlarına 40 yaşından itibaren mamografi ve meme ultrasonografisi de eklenmektedir. Ailesinde meme kanseri öyküsü olan, BRCA1-2 genetik mutasyonu olan, öncesinde göğüs duvarına radyoterapi alan yüksek riskli hastalarda daha erken taramaya başlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
Dr. Yılmaz; “Genel olarak genetik yatkınlık kanser gelişiminde etkili olmakla birlikte çevresel etmenler kanser oluşumunun yaklaşık yüzde 80-90’ından sorumludur. Sigara, alkol kullanımı, güneş ışığı maruziyeti, karsinojen maruziyeti, düzensiz yaşam kontrol edilerek; düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, obeziteden korunma toplumumuzda görülen kanser sıklığını azaltabilir ve tarama programlarıyla erken teşhis şansını yakalayabiliriz” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.