Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde depremin yaralarını saran Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, “Sayın Cumhurbaşkanımızın görevlendirmesi doğrultusunda o bölgeyi normalleştirene de kadar, oradaki hemşehrilerimizi normal hayata döndürene kadar Sivas olarak Malatya’dan ayrılmayacağız” dedi.
Sivas Belediyesi; 6 Şubat’ta meydana gelen depremin ardından bölgede yaraların sarılması için tüm imkanlarını seferber etti.
Arama kurtarma faaliyetlerinden enkaz kaldırmaya, yardımların ulaştırılmasından deprem bölgesinin temizliğine kadar birçok konuda önemli çalışmalara imza atan Sivas Belediyesi’nin çalışmaları takdir topladı.
Depremin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Malatya’nın Doğanşehir ilçesine görevlendirilen Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, bu süreçte yürütülen çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu.
İKİNCİ DEPREM MALATYA’YI YIKTI
6 Şubat’ta saat 04.17’de Türkiye’nin asrın felaketini yaşadığını dile getiren Bilgin, “O günden bugüne sahada olan birisi olarak şunu söylüyorum ki deprem demek olayın büyüklüğünü küçültüyor. Biz Malatya’dayız, Doğanşehir’deyiz ama diğer illeri de ziyaret ettim; cidden büyük bir felaket yaşandı. Allah’a şükürler olsun millet-devlet kaynaşmasıyla sahayı toparladık. İnşallah bundan sonraki süreçteki çalışmalarla çok çok daha iyi olacak. Hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum; geride kalanlarına başsağlığı, yaralılarımıza da acil şifalar temenni ediyorum. Depremi o gece evimizde yaşadık. 04.17’de depremin sarsıntısıyla birlikte uyanır uyanmaz Sayın Valimizle birlikte koordine olarak AFAD’da hızlı bir şekilde toplandık. Tüm kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Olayın ilk anından itibaren sarsıntının hissedilmesiyle tüm kurumlar derhal AFAD’da toplanarak AFAD Başkanlığından gelecek talimata göre hazırlıklarımızı yaptık. Bize gelen talimat doğrultusunda belediyemiz başta olmak üzere Özel İdaremiz, AFAD, sivil arama kurtarma ekipleri, Kızılay ve diğer kamu, kurum ve kuruluşlarının desteğiyle tüm arama kurtarma ekiplerimizi ve araç gereçlerimizi Maraş’a yolcu ettik. Daha sonra da İçişleri Bakanlığımızın görevlendirmesiyle biz de Doğanşehir’e hareket ettik ve ikinci depremi de Malatya girişinde yaşadık. Çok şiddetli bir deprem oldu. Tüm olumsuzluklar peş peşe gelmişti. Yollar kapalıydı; fırtına, ayaz vardı ve deprem olmuştu. İkinci depreme Malatya’da yakalandık ve derhal görev bölgemiz Doğanşehir’e giderek önceliği arama ve kurtarma faaliyetlerine verdik. Çünkü o bölge ilk depremde çok etkilenmemişti. Malatya merkez ve Doğanşehir merkezde ilk depremde çok bir etkilenme yoktu ama ikinci deprem Doğanşehir’i de Malatya’yı da yıkmıştı” dedi.
CENAZELERİMİZİ DİNİ KURALLARA UYGUN OLARAK DEFNETTİK
Doğanşehir’de mevcut binaların yüzde 60’ından fazlasının ağır hasarlı ve yıkık vaziyette olduğunu belirten Bilgin, “Doğanşehir’in köylerinde ciddi manada tahribat var. O günden itibaren önceliğimiz arama ve kurtarma oldu. Dışarıdan o bölgeyi bilmeyenler klasik söz ‘devlet nerede?’, ‘devlet gecikti’ diyebiliyor ama sahada yaşayan hemşehrilerimiz yapılanları ve yapılmayanları gördü. Eksiğimiz mutlaka vardır. Belli alanlarda gecikmiş olabiliriz ama ilk andan itibaren devletimiz de milletimiz de bölgedeydi. Cenazelerimizi defnettik. Tamamını dini kurallara uygun olarak defnettik. Sayın Valimizle biz de cenaze namazlarının birçoğuna katıldık” açıklamasında bulundu.
TÜM KURUMLARIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUM
Depremin üçüncü gününden itibaren bölgede farklı ihtiyaçların ortaya çıktığını dile getiren Bilgin, “Sivaslı hemşehrilerimize teşekkür ediyorum. İlk andan itibaren esnafımız, tüccarımız, sivil toplum örgütlerimiz, tüm kurum ve kuruluşlarımız deprem bölgesine yardımları adeta yığdı. Biz de Sivas’ın gücüyle birlikte Doğanşehir özelinde ve Malatya’da bunları organize ettik. Şu an Allah’a şükürler olsun iyi bir noktaya geldik. Konteyner kentleri kurmaya başladık. Tüm köylerimize ulaştık. Enkaz kaldırma çalışmalarımız başladı. İl Özel İdaremiz araç gereçleriyle bölgede, Sivas Belediyesi araç gereçleriyle bölgede. İş makinesini, kamyonunu talep ettiğimiz iş insanlarına da teşekkür ediyorum. İlk günden itibaren talebimizi geri çevirmeden araç gereçlerini gönderdiler. Şu an itibariyle biz Sivas Belediyesi olarak bir belediyenin ne yapması gerekiyorsa ve ne ihtiyaç varsa tüm ekipmanlarımızla, personelimizle o bölgedeyiz. Temizliğinden altyapısına, ilaçlama hizmetinden sosyal faaliyetlere kadar o bölgede çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın görevlendirmesi doğrultusunda da o bölgeyi normalleştirene de kadar, oradaki hemşehrilerimizi normal hayata döndürene kadar Sivas olarak Malatya’dan ayrılmayacağız. Konteyner kentlerimiz kurulmaya başladı. İnşallah Sivas olarak o bölgeye Özel İdaremizle birlikte yaklaşık 200 konteynerden oluşan Sivas konteyner kent de kuracağız. Bölgede kalıcı konutların yapılacağı yerler de belirlendi, planlama çalışmaları devam ediyor. İnşallah 15 gün içerisinde kalıcı konutların da temeli atılarak hızlı bir şekilde etap etap teslim edilecek. Yıkımın boyutu çok çok fazla, etkilenen bölge etkilenen nüfus çok çok fazla. Ona rağmen şu anda milletimizin desteğiyle iyi bir noktaya getirdik. Tüm kurumlarımıza hassaten teşekkür ediyorum. Tüm kurumlar, tüm imkanlarıyla kendi alanlarında yapacakları her şeyi yaptılar. Rabbim inşallah bir daha bizleri böyle afetlerle sınamaz” şeklinde konuştu.
Depremden alınacak dersler olduğunu ifade eden Bilgin, konuşmasının devamında şöyle konuştu:
“Başta yerel yönetimler olmak üzere hepimizin alacağı dersler var. Hem deprem öncesi yapılması gerekenler hem de deprem sonrası bu koordinasyonla ilgili alacağımız dersler var. İnşallah önümüzdeki süreçte bizler de Sivas Belediyesi olarak şehrin imarına yönelik, şehrin yapılaşmasına yönelik atılması gereken adımları atacağız. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Biz 2019’da özellikle yeni imar düzenlemesi yaptığımız alanlarda Sivas’taki kat serbestliğini sınırlandırmıştık. Bu dönemde imara açtığımız yerlerde Sivas Belediyesi olarak zemin artı 4 kat imar verdik. Bu konuda bize sitem edenler oldu ama o dönem Sayın Cumhurbaşkanımız hep söylüyordu; ‘Yatay mimari, sağlıklı yapılaşma ve yaşanılabilir şehirler’ mottosuyla biz tedbirlerimizi aldık. Yüksek kata izin vermedik. Bugün bakanlığımızın ve bilim adamlarının önerdiği şekilde de yeni imara açılan bölgelerde konut altı ticareti yasakladık. Alınacak tedbirler yine var. Artık hiçbir şey 6 Şubat’tan öncesi gibi olmayacak. İnşallah önümüzdeki süreçte şehrin tüm dinamikleriyle bir araya gelerek atmamız gereken adımları atmamız gerekiyor. Teknoloji ve bilimi esas alarak bu şehrimizi daha sağlam ve daha yaşanılabilir bir şehir yapma noktasında kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.”