İlimizde birçok sivil toplum kuruluşunda görev yapan en son ise Sivas Sarraf ve Kuyumcular Derneği Başkanlığı görevini yürütürken ilimizden geçici olarak ayrılan Taner Deliktaş; kendisinin mağdur edildiğini söyledi. Deliktaş; bu durumu kamuoyuna duyurmak için Sultan Şehir Gazetesi İmtiyaz Sahibi Naci Yıldız’a aşağıdaki metni gönderdi.
Deliktaş; kaleme aldığı yazısında şu açıklamalara yer verdi:
“Öncelikle; Sultan Şehir İmtiyaz Sahibi Naci Yıldız beye sonsuz teşekkür ediyorum.
Kıymetli hemşehrim; kısaca kendimi tanıtmak istiyorum...
Ben 1964 Sivas Kangal doğumlu Taner Deliktaş, Sivas’ta ticaretle uğraşan aynı zamanda Kangal eşraflarındanım.
Siyasi hayatım AK Parti kurucu üyeliği ile başladı ve 16 yıl İl Başkan Yardımcılığı, İl Yönetim Kurulu üyeliği, Demokrasi Hakem Kurulu üyeliği, bunun yanı sıra Kızılay Başkan Yardımcılığı, MÜSİAD Sivas Kurucu Üyeliği, Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundum.
Sivas’a ve Sivaslıya hizmet etmek, kadim şehre ve insanlarına layık olmaya çalışmaktan başka hiçbir amaç içerisinde olmadım.
Sivil toplum işlerinin içerisinde bulunduğum sürede ailemi ve akrabalarımı ihmal ederek bu görevleri hakkıyla yerine getirmeye çalıştım. Çok emekler harcadım. Son olarak 7 yıl içerisinde Sivas Sarraf ve Kuyumcular Dernek Başkanlığı görevini yaptım.
Bu zaman zarfı içerisinde Valiliğimizin 5.000 öğrenciye burs kampanyasına en yüksek katkıda bulundum.
Pandemi döneminde evden çıkamayan ihtiyaçlı ailelere Valiliğimizin aracılığı ile koli desteğinde bulundum.
Her yıl belediye iftar çadırında 2.700 kişiye iftar programına kesintisiz katılarak destek oldum.
İhtiyaçlı insanların her zaman yanında oldum, olmaktan gurur duydum.
Sivasspor’umuza deplasmanlarda otobüs, atkı gibi bir çok destekte bulundum. Tüm üyelerimize, Passolig aldırarak katkıda bulunmayı hiçbir zaman eksik etmedim. Yine aynı zamanda vatan için kendini feda eden aziz şehitlerimizin eşlerinin yanlarında olduğumuz kadar bunları eyleme dökerek şehit yakınları için il protokolünün katılımı ile 55 adet tektaş hediye ettim.
15 Temmuz hain FETÖ darbe girişiminde meydanda nöbet tutan hemşehrilerime 20.000 su, 20.000 poğaça ikram ettim.
Ben bir Türkiye sevdalısı, Sivas aşığı insan olmaktan her zaman gurur duydum.
Bazı kötü niyetli insanlar şahsımın kamuoyundaki itibarını kullanarak benden haksız kazançlar elde etmek amaçlı tehdit ve şantajla bozdurdukları altını tekrar istemeye çalıştılar. Sivas’ta tefecilik yapan 20 kişiyi savcılığa şikayet ettim. Bu hak hukuk tanımayan yan kesicilerin aradan 4 ay geçmesine rağmen insanların kanını emen haksız kazanç sağlayan bu tür insanların halen elini kolunu sallayarak geziyor olmaları vicdanımı sızlatıyor. Ben adalet istiyorum. Avukatım Hamza Nuh Özer’in tüm çabaları devam etmesine rağmen yargı bir adım dahi atmadığı gibi bazı kansızlar ellerine benim kartvizitimi alıp ‘Bana borcu var’ diyerek suç duyurusunda bulunuyorlar. Bu sahtekarları, insan onurunu zedeleyici insanları dikkate almaları beni derinden üzmüştür.
Gerek devlet gerek halkımızın yanında olmaktan şeref duyduğum bu ülkenin bir ferdi olarak bana yaptıklarına çok üzüldüğümü söylerken, bu utanç verici insanlarla yıllarca kadim şehirde nasıl yaşamışım demek içimden gelmiyor da değil. Sivas’ta kuyumculuk yapan birçok arkadaşım bu yalanların farkında ancak bazı çekinceleri oldukları için seslerini çıkaramıyorlar. Bu süreçte benim liderim Sayın Cumhurbaşkanım Recep Tayyip Erdoğan’dır. Yıllarca siyaset yaptım siyasetçilerin hiçbirini yanımda göremedim. Benim için ve Sivas açısından çok ama çok üzücü. Ne belediye başkanı ne il başkanı ne bakan ne milletvekilleri ne de mülki amirleri yanımızda göremedik.
Geldiğimiz noktada siyasetin ve siyasetçinin tribüne oynayarak siyaset yaptıklarını da öğrenmiş olduk. Siyasetin vefasızlığı da bu tür işlerin salon toplantıları yaparak bir yere varılmadığını ortaya koymuştur. Geçmiş yıllarda birçok arkadaşımız ve Sivas’ta yüzlerce insana ekmek veren iş adamlarının başlarına da işler geldi. Hiçbir Allah’ın kulu sahip çıkmadı, çıkmazlar da. Biz Bir Kayseri değiliz ki tutkun olalım. Memlekette dedikodu, fitne hat safhada…
Ben haklarında suç duyurusunda bulunduğum şahıslar için adalet istiyorum. Adaletten sonuç alamazsam gerekirse Sayın Cumhurbaşkanımın huzuruna çıkacağım.
En azından başka bir arkadaşımın başına bir iş gelirse yazık olmasını önlemiş olur. Bundan sonra da bu şehrin yönetimini ona göre ayarlarlar; itibarlı, memleket aşığı bir insanı yerlere vurmadan yanında olurlar.
Üç buçuk çulsuz koca memlekette tefecilik yapıyor. Buradan açık ihbar ediyorum Türkiye Cumhuriyeti savcılarına. Bunlardan bazıları tefecilik yapıyor, kanunları hiçe sayıyorlar. Devletime buradan ihbar ediyorum bu kan emicileri. Bu gibi tefecilik yapanlar için adalet istiyoruz. Bizler şerefli ve onurlu insanlarız. Kimsenin hakkına hukukuna tecavüz etmeyiz. Devletinin, milletinin, şehitlerinin yanında olan insanım. Ne Sivas’a ne de Sivaslıya kırgınım. Sadece davada ve yolda yürüdüğümüz veya yürüdüğümüzü düşündüğüm insanlara kırgınım. Selam ve dua ile...”