SOYSADER Başkanı ve Anadolu Kurumsal Yemekçilik Hizmetleri şirketinin sahibi Serdar Dağlar; sektörde yaşanan sorunların çözümü için canla başla çalışmaya devam ediyor.
Sivas ve Orta Anadolu Yemek Sanayicileri Derneği (SOYSADER) Başkanı ve Anadolu Kurumsal Yemekçilik Hizmetleri şirketinin sahibi Serdar Dağlar; sektörde yaşanan sorunların çözümü için çalışmalarına ara vermeden devam ediyor.
Başkanlığını Sivaslı Hüseyin Bozdağ’ın yaptığı Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) çatısı altında faaliyetlerini sürdüren SOYSADER’in Başkanı Dağlar; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Hizmetler Meclisi toplantısına katıldı. Toplantıda sektörde yaşanan sorunlar hakkında heyeti bilgilendiren Dağlar daha sonra YESİDEF heyetiyle birlikte Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Mustafa Kayhan’la toplantı gerçekleştirdi.
Başkan Dağlar; Et ve Süt Kurumunun endüstriyel yemek sektörüne hammadde tedarik etmesi başta olmak üzere birçok konunun masaya yatırıldığı toplantının ardından gazetemize özel açıklamalarda bulundu.
GIDADAKİ FAHİŞ FİYAT ARTIŞLARI BELİMİZİ BÜKÜYOR
Son süreçte özellikle gıda fiyatlarında ciddi artışlar meydana geldiğini kaydeden Dağlar; “Bu fiyat artışları tabii ki toplu yemek sektöründe ciddi uçurumlar oluşturdu. Firmalara vermiş olduğumuz fiyatlarda veya kurumlara vermiş olduğumuz fiyatlarda enflasyona tamamen yenik düştük. Bu arada devletten sektör olarak bir takım destekler için talepte bulunuyoruz. Bizler 81 vilayette örgütlendik. Dernek başkanlarımız, bölge başkanlarımız var. Ben İç Anadolu Bölgesi Başkanıyım. Bağlı olduğumuz kurum da YESİDEF. Aynı zamanda TOBB’da Hizmetler Meclisinde sektörümüzü temsil ediyoruz. Birçok alanda mücadele vermekle beraber gıdadaki fahiş fiyat artışları da bizim belimizi büküyor ve biz de dernekler olarak YESİDEF Federasyonumuzun çatısı altında bununla ilgili ciddi mücadeleler veriyoruz. Bunun en son örneği de Et ve Süt Kurumu Genel Müdürüyle yapmış olduğumuz toplantı. 6 bölge başkanımız, Anadolu’dan 10-15 dernek başkanımız, Federasyonumuzun tüm başkan ve başkan yardımcıları, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ndeki temsilcilerimizle beraber Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Mustafa Kayhan Bey’le görüştük. Bizleri kabul etti, kendisine teşekkür ediyorum. Güzel bir sohbet oldu” dedi.
ŞAP HASTALIĞI HAYVANCILIĞI ETKİLEDİ
Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Mustafa Kayhan ile 30 dakika olarak planlanan toplantının 2 saat sürdüğünü dile getiren Dağlar; “Biz sektör olarak sıkıntılarımızın hepsini Mustafa Bey'e tek tek anlattık. O da çok sağ olsun bu konuya duyarsız kalmadı. Tabii son zamanlarda depremde telef olan hayvanlarımız, ülkemizde hayvancılıkla ilgili yapılan yanlış politikalar et üretimini olumsuz etkiledi. Biliyorsunuz ben aynı zamanda hayvancılıkla da uğraşıyorum. Maalesef şu anda ciddi manada bir fiyat istikrarsızlığı var. Örnek veriyorum X bir kasaba gidiyorsun eti 280 liradan alıyorsun; başka bir kasaba gidiyorsun 290 lira, başka bir kasaba gidiyorsun 270 liradan alıyorsun. Aynı şey toplu tüketimde bizler için de geçerli. Türkiye'deki bu hayvan sıkıntısına bir de şap hastalığı eklendi. Ülkemizde maalesef hayvancılık çok geriledi. Bu da ciddi dalgalanmalara neden oldu. Bu dalgalanmalardan dolayı bizim gibi toplu tüketim yapan firmalar çok büyük sıkıntılar yaşadı. Çünkü kırmızı et ve beyaz et bizim maliyetimizin önemli bir kısmını oluşturuyor. Bize külfet getiriyor. Buradaki çok küçük rakam oynamaları bile sofraya gidene kadar fiyatı otomatikman yükseltiyor” şeklinde konuştu.
KIRMIZI ET ÜRETİMİ ANADOLU’DA DAHA FAZLA
Kırmızı ete paralel olarak beyaz etin fiyatının da yükseldiğinin altını çizen Dağlar, “Tabii bununla ilgili ne yapabiliriz diye mücadele içerisindeyiz. Birçok arkadaşımız bu fiyatların fahiş artması dolayısıyla sektörden çekildi. Sektörü bırakanlar oldu veya stabil duruma geçenler oldu. Yani faaliyetini devam ettirmeyenler oldu. Bununla ilgili Hüseyin Bozdağ başkanımız çok ciddi çalışmalar yaptı. Et ve Süt Kurumu görüşmeler yaptık. Birçok alanda faaliyetler de yaptık. Et ve Süt Kurumu; arz ve talep dengesini karşılayabilmek için yurt dışından 5 ülkeden hem karkas et hem de canlı hayvan ithalatı yapmaya başladı. Bu gerçekten çok ciddi bir olaydı. Bir dönem etin hararetini biraz aldılar. Yani biraz düşürdüler. Daha sonra bu tekrardan hareketlendi. Şu anda da öyle. Mesela bugün aldığımız fiyatla yarınki fiyat arası borsa gibi. Çok ciddi farklar çıkmaya başladı. Yani kiloda 5 lira, 10 lira bizim için çok büyük dalgalanmalardır. Bunun mücadelesini verdik ve bundan yaklaşık 3 ay önce Et ve Süt Kurumu Daire Başkanıyla da toplantı yapmıştık İstanbul'da. Oradaki toplantının ardından da İstanbul ve Sakarya'daki kombinelerinden endüstriyel yemek sektörüne kırmızı et vermeye başladılar. Sınırlı sayıda, tam değil. Biz onu üyeler içerisine dağıttık. Karınca kararınca artık ne faydalanabilirsek hesabına gidildi ama şahsen Anadolu ve Sivas olarak ısrarla anlatmak istediğim olay şu idi: Onlar ette İstanbul’un ateşi alınırsa Anadolu’nun ateşinin söneceğini iddia ediyorlardı ben ise tam tersini iddia ettim. Anadolu’nun ateşi alınırsa İstanbul’un ateşinin söneceğini dile getirdim. Çünkü satışlar zaten Anadolu’dan gidiyor. İstanbul’u besleyen Anadolu. Kırmızı et üretimi Anadolu’da daha fazla. Anadolu’daki iş insanlarımızın zor olduklarını dile getirdim. Federasyon Başkanımız da bunun üzerinde çok durdu. Mustafa Kayhan bey bizi güzel karşıladı. Bütün dertlerimizi kendisine izah ettik. Akabinde federasyonla, Et ve Süt Kurumu arasında sözleşme yapılması kararı alındı. Ben Et ve Süt Kurumu Genel Müdürümüz Mustafa Kayhan Bey’e YESİDEF Başkanımız Sayın Hüseyin Bozdağ’a ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
TEK ÇÖZÜM ÜRETİM
Dağlar; kırmızı ette ülkemizde yaşanan sorunun çözümü için üretimin desteklenmesi ve damızlık hayvanların kesime gönderilmesinin de bir süre yasaklanması gerektiğini sözlerine ekledi.
