Tarih: 15.01.2016 05:25

Cumhuriyet Üniversitesi Tek SES

Facebook Twitter Linked-in

Cumhuriyet Üniversitesi Tek SES

Devleti katliam yapmakla suçlayan bin 128 akademisyenin bildiri yayınlamasının ardından başlatılan kampanyaya, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Faruk Kocacık ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ertan Buyruk´un da aralarında bulunduğu 100´den fazla akademisyen destek verdi.

Devleti katliam yapmakla suçlayan akademisyenlere karşı Cumhuriyet Üniversitesi tek ses oldu.

Bir grup akademisyenin teröre destek veren bildirisinin ardından ?Bu Ülkenin Akademisyenleri Olarak Devletimizin ve Milletimizin Yanındayız!? bağlığı ile karşı bir kampanya başlatan akademisyenler devletin terörle mücadelesine destek verdi.

Başta Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Faruk Kocacık olmak üzere Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ertan Buyruk ve Prof. Dr. Sami Hizmetli ve 100 den fazla akademisyen Bu Ülkenin Akademisyenleri Olarak Devletimizin ve Milletimizin Yanındayız!? kampanyasına destek verdi.

Ülke genelinde büyük bir katılımın olduğu kampanyaya şuana kadar bin 500´e yakın akademisyen imzaları ile destek oldu.

Bu Ülkenin Akademisyenleri Olarak Devletimizin ve Milletimizin Yanındayız!? başlığı ile yayınlanan bildiride şu ifadelere yer verildi:

Herkesin bildiği üzere üniversiteler, toplumsal değişimin öncülüğü yapan örgütlerin başında gelmekte; ekonomi, teknoloji ve sosyal alanlardaki çalışmalarıyla toplumu etkilemektedir. Bundan dolayıdır ki üniversitelerin ve akademisyenlerin özerk, bağımsız ve tarafsız olması önemlidir. Ancak söz konusu olan Türk Devleti´nin ve Türk Milleti´nin bekâsı ise bu ülkenin imkânları ile yetişen bir akademisyenin tarafsız olması elbette düşünülemez. Bu şartlarda bir akademisyenin taraf olabileceği tek yer Anayasa´mızda tarifi yapılan demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti´dir.

Son zamanlarda buldukları her fırsatta Türkiye Cumhuriyeti´ni karalamak ve aşağılamak için hiç çekinmeden iftiralar atan, yalan söyleyen ve kendilerini akademisyen olarak nitelendiren bir güruh, devletimizi işkence ve katliam yapmakla suçlamaktadır. Buna karşın aynı güruh, hak ve özgürlük bahanesiyle terör örgütü tarafından katledilen masum bebeklerden, öksüz ve yetim kalmış çocuklardan, şehit edelin ya da yaralanan polis ve askerlerden; yakılan, yok edilen millî, dinî ve tarihî servetten hiç bahsetmemektedir. Ağızlarından demokrasi ve barış sözlerini hiç düşürmeyenler, bu cinayetlerin asıl müsebbibi olan terör örgütünün adını nedense hiç anmamaktadır.

Kırk yıla yakın bir süredir kalleş ve alçak PKK terörünü yaşayan ülkemiz, maalesef sadece bu menfur örgütün kurşunlarına maruz kalmamış, bu ülkenin bilimsel ve teknolojik gelişmesine katkıda bulunması amacıyla kendi bağrında yetiştirdiği sözde akademisyenler tarafından da saldırıya uğramıştır. Onların şu anki tavır ve ifadeleri, dağdaki eşkıyanın kurşunlarından daha tehlikeli ve daha alçakçadır. Bu güruhun Türkiye Cumhuriyeti´nden talep ettikleri sözde barışın arkasında yatan hendek siyasetinin tek bir amacının olduğunu akıl ve vicdan sahibi herkes gibi biz de biliyoruz. İnanıyoruz ki, akademik ve insani her türlü hassasiyet ve gerçekten mahrum olan bu bildirinin tek bir amacı vardır: Terörle mücadeleyi akamete uğratmak ve güvenlik güçlerimizin moralini bozmak?

Sonuç olarak, bu kasıtlı ve akademik çehreli cahilane bildiriye reddiye olmak üzere ve Türk Milleti´nin gerçek duygu ve düşüncelerini temsil ve ifade arzusuyla hazırladığımız bu bildiriye imza atan bizler, bilinsin istiyoruz ki şu anda Sur´da, Silvan´da, Nusaybin´de, Cizre´de, Silopi´de ve daha pek çok yerde yapılan operasyonlara destek veriyoruz. Milletimizin huzuru için orada dikkat, samimiyet ve cesaretle çarpışan ve bu uğurda kendi çocuklarını yetim bırakan polis ve askerlerimizin sonuna kadar yanında olduğumuzu açıkça ifade ediyoruz.

Çanakkale´de düşmana karşı savaşmak için öğrencileriyle birlikte cepheye giden öğretmen ve öğretim elemanları gibi, ülkemize karşı yapılan bu menfur saldırılara kalemimiz ve yüreğimizle karşı koyacağımızı, operasyonlara sonuna kadar destek vereceğimizi, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti´nin belirlediği esaslar çerçevesinde barışı sağlamak için üzerimize düşen her türlü görevi yerine getireceğimizi taahhüt ve ilan ediyoruz.

Bizim gibi düşünen Türkiye Sevdalısı tüm akademisyenlerin desteklerini bekliyoruz.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —