Çırak Sorunu Bitiyor
Dr. Sadık Ahmet Mesleki Eğitim Merkezi dev bir projeye imza atıyor
Müdürlük görevine yaklaşık 1 buçuk ay önce atanan Yüksel Eyertaş’ın aralıksız çalışmalarıyla büyük bir ivme kazanan Dr. Sadık Ahmet Mesleki Eğitim Merkezi, hayata geçireceği projelerle hem ilimizdeki çıraklık sorununu ortadan kaldıracak hem de Türkiye’de örnek 3. Mesleki Eğitim Merkezi olacak
Sivas’ın en büyük sorunları arasında gösterilen çıraklık eğitimi, gün geçtikçe azalmaya devam ediyor. Yıllardır yapılan çalışmalarla istenilen hedefe ulaşılamayan çıraklık eğitimi, Dr. Sadık Ahmet Mesleki Eğitim Merkezi’nin gerçekleştireceği proje ile bu soruna nokta koymaya kararlı. Dr. Sadık Ahmet Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü Yüksel Eyertaş’ın yoğun mesai harcayarak hazırladığı raporda, Sivas’a Mesleki Eğitim Merkezi yeni bir yurda sahip olacak. Hatta proje daha genişletilebilirse misafirhane ve yemekhaneye de sahip olacak. Böylece öğrenciler ilçe, köy ve çevre illerden gelerek Mesleki Eğitim Merkezi yurdunda kalıp çıraklık eğitimini tamamlayabilecek. Konu ile ilgili açıklama yapan Eyertaş şunları kaydetti: “Göreve başlayalı 1 buçuk aylık bir süre oldu. Daha önceki zamanlarda meslek lisesi müdürlüğü ve 5 yılda ilçe milli eğitim müdürlüğü yaptım. Kendi memleketimde de 1 buçuk aydır görev yapmaya başladım. Tabi mesleki eğitim, çıraklık eğitimi olarak ilk defa görev yapıyorum. Göreve geldiğimden bu güne memleketimize faydalı olmak için önemli şeyler planlıyoruz. Göreve geldikten sonra yaptığım araştırmalar sonucunda çıraklık eğitimi Sivas’ta biraz yavaşladığı ve çırak ihtiyacının olduğunu tespit ettim. Bunları esnaf odaları ile görüşmelerimizde onlarında tasdiklerini aldık. Çünkü çırak ihtiyacım var il olarak. Şuanda 450 kayıtlı çırağımız var bizde devam eden. Yine ustalık kalfalıklarına giren yaklaşık 100 civarında kursiyerimiz var.” Tüm bunların ilimize yetersiz olduğuna değinen Eyertaş, “ Daha önceki araştırmalarımızda, bundan 20 sene önce 650-700 çırak gözüküyor kayıtlarımızda. 300-400 tane de kalfa gözüküyor. Ama şuanda il ve sanayi büyüdüğü halde çırak sayımız az durumda. İş yerlerinden de sürekli bize talep geliyor bize çırak öğrenci bulun diye. Meslek lisesinden giden öğrenciler çıraklık yapmıyorlar, yapamıyorlar. Ve doğal olarak sanayinin de işine yaramıyor. Yani bütün bu işle ilgilenen kesimlerin tahmin ettiği meslek lisesi öğrencileri bu açığı kapatır diye tahmin ediyorlar ama meslek lisesi öğrencileri üniversiteyi zaten rahatlıkla gidebiliyor. Yani başka iş imkânları olduğu için çıraklığı pek önemsemiyor. Çırak olarak yetişeyim sonra kalfa olayım diye düşünmüyor. O yüzden meslek lisesindeki eğitim alan öğrenciler sanayinin çırak ve kalfa ihtiyacını karşılamıyor. Ve sanayicilerde o yönden muzdaripler. Dolayısıyla bizim çırak sayısını artırmaya yönelik politikalar oluşturmamız gerekiyor. Bunun içinde il merkezinde çırak öğrenci bulmamız zor. Çünkü gelebilecek öğrenciler bize geliyor, diğer meslek lisesiler okumaya devam ediyor. Bunu artırmamızın bir açık noktası var oda ilçe ve köyler. İlçe ve köylerdeki öğrencileri eğer merkezimize çekebilirsek onlara yatılı bir imkân sağlarsak çıraklık öğrenci sayısında bir artış olacağını düşünüyoruz. Belki başka yakın illerden de gelebileceğini tahmin ediyoruz. Yeter ki yurt pansiyon imkânı sunalım öğrencilerimize. Bununla ilgilide çalışmayı başlattık. Milli eğitim müdürlüğüne rapor halinde sunacağız. Şuanda raporumuzu hazırlıyoruz. Daha önceden arsa konusunda yazışmalar yapılmış ve arsa temini ile uğraşıyoruz. Arsa temin edildikten sonra diğer işlerde kolaylaşacak. Haliyle ilimizde yer sorunu malum.”dedi Pansiyon projesi ile ilgili bilgiler veren Eyertaş ilk başlangıçlarının öğrenci pansiyonu olduğuna değinerek, “Eğer proje daha kapsamlı geçebilirse Esnaf Sanatkârlar Odası ile birlikte Misafirhane ve çok amaçlı yemekhane şeklinde de bunu geliştirebiliriz. Bu yönde düşüncemiz var. Kaç kişilik olacağı ise sayı olarak araştırmaya müsait bir konu aslında. Çünkü maliyeti de direk etkiliyor. Ortalama 100 kişilik öğrenci pansiyonu ortalama 2 buçuk milyona maal oluyor. Bunu 200 öğrenci olarak düşünsek 3 milyondan aşağı olmayacağı gözüküyor. Yani Milli Eğitim, Özel İdare ile ortaklaşa çalışmayla bütçeyi de göz önüne alarak sayının belirlenmesi gerekiyor. Ama ihtiyaç olarak 250 öğrencilik pansiyonumuz olsa bizim ihtiyaçlarımıza anca cevap verir. Ne kadar büyük ve kapsamlı pansiyon olursa ileriye dönük ihtiyaçlara da o şekilde cevap verir. Bizim sadece öğrenci pansiyonu olarak değil aslında. Diğer illerden esnafların ziyaret ettiği veya konaklamak istediğinde konaklayabildiği, dinlenebildiği veya sanayi esnaf odalarına burada sosyal tesis olarak faydalanabildiği bir tesis şeklinde de düşünüyoruz. Yerimiz daha önceki yıllardan tahsis edilen 4 Eylül Sanayi Sitesinde bir yer var. Ama bunun tahsis durumunun daha tam net değil. Yani daha önce tahsis edilmiş ama okul oraya yapılmamış ve başka bir yere yapılmış. Oradaki tahsisin durumu net değil. Ve oraya imar durumunda tekrardan pansiyon yapılır mı bilemiyorum. Gerekli yazışmalar ve görüşmeler sürüyor ve önümüzdeki engellerden birisi yakından çözülecek. Ama yaptığım ikili görüşmelerde yeri temin edebilecek esnaf odalarından söz verenler var. Yani yeter ki Milli Eğitim pansiyonu yapsın biz yeri temin ederiz diyenler oldu. O yüzden yeri sıkıntı etmiyoruz. Yeter ki Milli Eğitim Bakanlığımız bir pansiyon yapılmasını uygun görsün.” Yapılacak olan bu projenin Türkiye’de örnek olarak 3. il olacağına değinen Eyertaş, “Tabi bu tip durumlar Türkiye genelinde 2 pansiyon var. Sivas olarak biz inşallah 3. olacağız. Buda biraz daha siyasi iradenin takibi ile olacak bir şey. Sadece resmi yazışmayla bunun yapılacağını düşünmekte biraz gerçekçi değil. Çünkü bu daha önceden başka illerde de sıkıntı yaşanmış. Örnek verecek olursak bir tanesi Kayseri’de. Sanayinin büyüdüğü halde Kayseri’de çıraklık sorunu olduğu için oraya yatılı pansiyon yapıldı ve çözüm sağlandı. Bizde bu yolu Sivas’a uygulayarak ileriki yıllara yönelik çırak öğrenci bulma sorununun önüne geçmiş olacağız diye düşünüyorum.
Daha önceden Avrupa Birliği projelerinde hiç yer alınmamış merkez olarak. Avrupa Birliği projelerinde merkeze kattığı çok faydalar var. Çırak öğrenciler, kalfalar bazında ve gerekse buradaki personel öğretmen bazında kattığı faydalar var. Öğretmenin bilgisi görgüsü artıyor. Avrupa da ki mesleki eğitimi, oradaki ortamları görüyor. Burada ilimizde uygulanmasına öncülük ediyor. Çırak öğrencilerimizde yine gittiği zaman oradaki meslek eğitimi görüyor. Buradaki yerimizi ona göre düşünüyor. Daha bilgili görgülü oluyor. Bazı projelerde de merkeze bir tesiste kazandırılabiliyor. O yüzden bu tip projeleri de geldiğim günden itibaren başlatmış bulunmaktayım. Şuan da 2 tane hibe projesine ortak olduk. Ön teklifi verildi. Ayrıca 1 Erasmus Plus projemiz ikinci aşamaya geçmiş durumda. Özel İdare ile ortak olarak bu projeyi de yürütüyoruz. Yine alt yapı oluşturmak açısından proje ekibini kurduk. Ve yeni projeler üzerinde de çalışıyoruz. Bunları da teklif çağrıları gündeme geldikçe de peyderpey gündemimize alacağız.” Çıraklık eğitimi ile ilgili bütün problemleri çözmek için uğraştıklarını ve bunun için gerekli olan materyaller bile hazırlattığına değinen Eyertaş, “Biz elimizden geldiği kadar mesleki eğitimi de, çıraklık eğitimi de ilimize tanıtmayı düşünüyoruz. Çünkü kimsenin bilmediği kanaatindeyim. Mesleki eğitimi normal milli eğitim camiasında bile tam tanınmadığı kanaatindeyim. O yüzden el broşürleri ve afişler hazırlattım. Onları yine okullara göndererek tanıtımını sağlayacağız. Çünkü örgün eğitim dışına çıkmak isteyen ve çıkan öğrencilere de gidebileceği en uygun yerlerden birisi mesleki eğitim merkezleri. Burada hem meslek öğrenecek, hem çalışacak, hem de belli bir ücret karşılığında ekmeğini kazanacak.” İfadelerini kullandı.
