Sivas Kuzey Kafkas Kültür Derneği Başkanı Nesrin Alpan, Kafkasya'da yaşanan soykırım ve sürgünün 156’ncı yılında yaşananları yaptığı açıklama ile protesto etti.
Çarlık Rusya’nın 156 yıl önce 21 Mayıs’ta Kafkas Halkları üzerine uyguladığı orantısız güç sonunda, eli silah tutan büyük bir Çerkes nüfusunun şehit olduğunu sağ kalanların ise eşi benzeri görülmemiş bir zulüm, soykırım ve sürgüne tabi tutulduğunu söyleyen Sivas Kuzey Kafkas Kültür Derneği Başkanı Nesrin Alpan, Rusya Federasyonu’nun Çerkes soykırımını resmen kabul ederek özür dilemesi gerektiğini söyledi.
Alpan, “Çarlık Rusya’nın bundan 156 yıl evvelinin 21 Mayıs’ında (1864), Kafkas Halkları üzerine uyguladığı orantısız güç sonunda, eli silah tutan büyük bir Çerkes nüfusu şehit olmuş, sağ kalanlar ise eşi benzeri görülmemiş bir zulüm, soykırım ve sürgüne tabi tutulmuştur. Büyük toplumsal olaylar, tüm insanlığın sorunudur. Olayları görmezden gelmek, yardım çığlıklarına duyarsız kalmak, zulme destek vermektir. Zulme dur demenin bedeli ağırdır. Biz Çerkesler zulme dur demenin bedelini ağır ödedik ve ödemeye de devam ediyoruz. Onurlu bir varoluş ve özgürlüğü, canını verebilecek kadar önemseyen Çerkesler olarak bugün, ahirete intikal etmiş olan tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor ve atalarımıza şöyle seslenmek istiyoruz. Akan kanlarınız, katlandığınız fedakârlıklar asla boşa gitmedi-gitmeyecek. Erdemle, inançla yoğurarak bıraktığınız o muhteşem manevi mirası, gelecek kuşaklara aynen teslim edeceğimizden emin olabilirsiniz. Ruhunuz şad olsun. Geçmişte yaşanan acı olaylar değiştirilemez ama ders çıkarılabilir. Ancak ne yazık ki bugün dahi, Rusya Federasyonu Kafkasya bölgesindeki Cumhuriyetler üzerindeki baskısını arttırmaktadır. Yeni anayasa çalışmaları bunun ispatı niteliğindedir” dedi.
Rusya Federasyonu’na çağrıda bulunan Alpan, “Çerkes soykırımı bütün ekonomik, sosyal ve siyasal sonuçlarıyla birlikte, resmen kabul edilmeli ve özür dilenmelidir. Soykırım olduğuna dair aranan şey ‘kanıt’ ise, bunun için sadece ilkeli Rus yazar, siyasetçi ve bilim insanlarının ifadelerine bakmak yeterlidir. Rusya Federasyonu tarafından halk oylamasına sunulacak olan yeni anayasa metnindeki KAFFED Deklarasyonunda dile getirilen maddeler değiştirilmeli ve Çerkeslere ve diğer halklara pozitif ayrımcılık yapılarak, bu tüm halkların Rus insanı ve Rus dili karşısındaki direnci artırılmalıdır. Kafkasya bölgesindeki böl-parçala–yönet zihniyetinden vazgeçilerek, bölgedeki Cumhuriyetlerde örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalı, sivil toplum ve aktivistler üzerindeki hukuk dışı uygulamalara son verilmelidir. Tüm dünya ülkelerinden anavatanlarına dönmek isteyen Çerkeslerin önündeki her türlü engel kaldırılmalı, çifte vatandaşlık hakkı sağlanmalıdır. Özellikle Suriyeli savaş mağduru Çerkeslerin anavatana dönüş hakkı güvence altına alınmalıdır. Ve tüm dünya halklarına çağrımızdır: Ey adalete inanan, çocuk hakları, kadın hakları, kısaca insan hakları için mücadele veren bütün birey ve gruplar! Bir soykırımın, kendi topraklarından sökerek başka dünyalara savurduğu Çerkes’leri haklı davalarında destekleyin, seslerine ses katın” açıklamasında bulundu.