?Bütün birimleri tek merkezde toplamalıyız?
Üniversite içerisinde bulunan TEKNOKENT´in karşısına yapılacak yeni hastane ile birlikte bu alanı sağlık kampüsüne çevireceklerini ifade eden Cumhuriyet Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ahmet Yılmaz, şu an mevcut Üniversite Hastanesi´nin hemen yanına inşa edilen 230 yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi´ni ise farklı bir hizmet için kullanmayı düşündüklerini söyledi.
Cumhuriyet Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ahmet Yılmaz, çalışmaları hakkında Gazete Şehir´e özel açıklamalarda bulundu. Hastanenin borcundan yeni hastane projesine, inşaat halinde olan Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi´nden döner sermayeye kadar bir çok konuda değerlendirmede bulunan Yılmaz, Sivas halkına daha nitelikli hizmet sunmak için çalıştıklarını söyledi.
Cumhuriyet Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesini 100 milyon lira borçla devraldıklarını ifade ederek sözlerine başlayan Başhekim Yılmaz, "Yönetime geldikten sonra yıllık bazda hastanenin mevcut sisteme göre zararlarını çıkardık. Netice şu: Biz bir buçuk yılda hastanenin zarar etme katsayısını azalttık. Zarar etmiyoruz mu şu an? Ediyoruz. Bunun birçok nedeni var. Önceki yönetimin fazla personel alımı bunlardan birisi. Sağlık Bakanlığı´nın Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyatlarında değişiklik yapmaması da bir diğer etken. SUT fiyatları ne demek? Örneğin, biz 2006 yılında yaptığımız bir ameliyat için devletten 100 lira alıyorsak, aradan geçmiş 12 yıl halen 100 lira alıyoruz. Ama bu ameliyatlarda kullandığımız malzemeler genellikle yurt dışı kaynaklı, dövizle. Dövizde de yaklaşık yüzde 300 oranında artış var, rakamsal veriler ortada. Bu kadar döviz artışı varken artı enflasyon farkı söz konusuyken gelirimizde maalesef 12 yıldır hiçbir değişiklik olmadı. Bu da bizi zarar ettiren nedenlerden bir tanesi. Biz buna engel olamıyoruz" dedi.
Göreve geldikleri 2016 yılında aylık kesilen fatura miktarının 8 milyon lira olduğunu söyleyen Yılmaz, bu rakamı 12 milyon liranın üzerine çıkardıklarını belirtti. Zararı, ellerinden geldiği kadarıyla minimuma indirebilmek için çaba sarf ettiklerini belirten Yılmaz, diğer yandan da eksik olan bölümlerin hocalarını getirdiklerini ifade etti.
"HASTA SAYIMIZ ARTTI"
Başhekim Yılmaz, şu şekilde konuştu: "Farklı bölümlerde öğretim üyelerinde eksiklerimiz vardı. Özellikle pediatride eksiklerimizi tamamladık. Erişkin endokrinde ihtiyacımız vardı, burada bir olan hoca sayısını 2´ye çıkardık. Kalp cerrahisine bir öğretim üyesi hocamızı aldık. Birçok branşta eksiklerimizi tespit ederek hocalarını getirtmeye çalışıyoruz. Bu arada emekli olan hocalarımız da oldu. Kamuoyunda ´döner sermaye verilmiyor, hocalar ayrılıyor´ şeklinde bir algı oluşturulmaya çalışılıyor ama böyle bir şey yok. Bir buçuk yılda 4 ya da 5 hocamız ayrılmıştır. Kimisi özel nedenlerden dolayı, kimisi de emekliliği geldiğinden. Yani hocalarımızda bir ´kaçış´ söz konusu değil. Bunun haricinde bizim hasta sayımız da arttı. Günlük poliklinik sayımız 1800-1900´lerden 2 bin 500´lere çıktı. Ayrıca eskiden bir çok klinikte randevusuz gelen hastaya bakılmıyordu. Biz bunu düzenledik. Önceliği randevulu hastamıza veriyoruz ama randevu almamış olup da hastanemize gelen her vatandaşa da bakıyoruz, muayenesini rahatlıkla olabiliyorlar."
"ÜNİVERSİTE BÜNYESİNDE DEĞERLENDİRECEĞİZ"
TEKNOKENT´in karşısına yapılacak yeni hastane projesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, bu alanı sağlık kampüsüne çevirmeyi düşündüklerini belirtti. Yılmaz; bu minvalde mevcut hastanenin yanına yapılan 230 yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi´ni farklı bir hizmet için kullanmayı düşündüklerini ifade etti. CÜ Rektörü Prof. Dr. Alim Yıldız´ın ukdesinde "ortak akıl" ile buna karar vereceklerini dile getiren Yılmaz, "TEKNOKENT´in karşısına kuracağımız hastaneye ilişkin 800 ila bin yatak arasında öngörümüz var. Fakat daha önceki yanlış politikadan dolayı devasa bir Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi onayı alınmış. Bakıyorsunuz şu an kadın doğum hasta sayısına 30 yataktan sadece 15´i dolu. Pediatri için ihtiyaç var ama kadın doğum için bu kadar devasa bir yatırıma gerek var mıydı? Bence yoktu. Şimdi yeni hastanemizi başlattıktan sonra bu binayı henüz ince inşaatı tamamlanmadan farklı bir hizmet için kullanma aşamasına çevireceğiz. Artık öğrenciler için kullanacağımız derslik mi olur, konferans salonları mı olur, Rektör Hocamızın görüşüyle farklı bir şekilde mi değerlendirilir bilemiyorum; buna bakacağız. Bir inşaata girilip de 7-8 katlı bina yapıldıktan sonra boş kalmaz veya yıkılması mümkün değil. Orayı üniversite bünyesinde değerlendireceğiz. Çünkü hastanenin bütün birimlerini tek bir merkezde toplamamız lazım. Hastanenin diğer kısımlarının orada olup da Kadın Doğum ve Pediatri´nin burada olması mümkün değil. Bunu bir şekilde değerlendireceğiz" açıklamasında bulundu.
"OLDUKÇA ESKİ"
Yeni yapılacak hastanenin tamamlanmasının ardından şu an kullanılan hastanenin yeşil alana çevrilebileceğini veya öğrenci yurdu olarak kullanılabileceğini dillendiren Başhekim Yılmaz, "Biliyorsunuz bu bina 40 yıllık bir bina. Birtakım düzenlemeler yapıyoruz ama oldukça eski. Şimdi de birçok servisimizi yeniledik. Tabii bunlar geçici çözümler, birtakım makyajlar. Burası ta 40 yıl önce koğuş sistemi ile yapılmış. 6-7 kişilik hatta 8 kişilik yataklarımız var maalesef. Burada bir düzenleme yapacağız inşallah" diyerek sözlerini tamamladı.
