Saadet Partisi Sivas Kolları Başkanı Mihriban Geldi, basının politik baskılar altında olduğunu söyledi.
Saadet Partisi Sivas Kolları Başkanı Mihriban Geldi, Milli Gazete’nin kuruluş yıl dönümü için açıklama yaptı. Milli Gazete’nin 1973’ten beri yayın hayatında olduğunu belirten Geldi, basının politik baskılar altında bulunduğunu savundu.
Geldi, yaptığı açıklamada; şu ifadelere yer verdi:
“İnsan, çevresinde olup bitenleri öğrenmek, öğrendiklerini başkalarına duyurmak ister. Bu ihtiyaç az veya çok her insanın doğasında vardır. Bu ihtiyacın giderilmesi için girişilen çeşitli teşebbüsler sonunda bugün basın-yayın dediğimiz ve medeni toplumun dördüncü kuvveti saydığımız “basın müessesesi” doğmuştur. Tarihten gelen süreç içerisinde toplumların aydınlanmasında ve reaksiyon göstermesinde basının önemli bir rolü vardır. Bu reaksiyon gerek iktidara, gerekse muhalif olanlara yönelebilir. Ancak burada önemli olan basının büyük kitleler üzerindeki etkisidir. Bugün Türkiye’de basınımızın en temel sorunu haber yapma özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nin 2022 yılı sonuçlarına göre Türkiye basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 149. sıradadır. Bu ülkelerin 8'inde özgürlük durumu "iyi", 40'ında "tatmin edici", 62'sinde "sorunlu", Türkiye'nin de aralarında olduğu 42 ülkede "kötü", 28 ülkede ise "çok kötü" kategorisinde bulunuyor.
Medyamız politik baskılarla, medya çalışanlarımızsa olumsuz çalışma koşullarıyla mücadele ederken, kâr amaçlı medya içerikleri toplumumuzun ahlaki yapısına dinamit koymaktadır. Medya üzerinden yürütülen küresel algı eğilimleri kapitalist bir mantalite ile işletildiği için insanları tüketime odaklamaktadır. İkincisi, ahlak dışı unsurları sürekli gündem yaparak doğallaşmasını sağlamakta ve kültürel kodları ortadan kaldırmaktadır. Üçüncüsü, psikolojik argümanlarla insanların özgür iradelerini ipotek altına alarak siyasi ve ideolojik eğilimlerine bilinçli olarak müdahale etmektedir.
Saadet Partisi olarak halkımızın tarafsız, özgür ve doğru bilgiye ulaşması ; iletişim hakkını özgürce istediği şekilde kullanabilmesi için basın-medya sektörünü hâkimiyeti altına alan baskı mekanizmalarından arındırmayı, Türk medyasının her kesimden vatandaşımıza temiz içerikler sunmasını garanti altına almayı hedefliyoruz.
Bizler Saadet Partisi Kadın Kolları olarak; basın özgürlüğünü güvence altına alacak, basının özgür bir şekilde görev yapacağı güvenli ve elverişli bir ortam, Cumhurbaşkanı ya da bakanların uçaklarının sadece birkaç imtiyazlı gazeteciye değil, tüm gazetecilere açık hale geldiği, medyanın tüketim ve kar odaklı bir şekilde ahlaki yozlaşmayı artırmasına izin verilmediği, medyanın reyting uğruna kamu yararını hiçe sayan yayınlar yapmasının önüne geçerek reytinglerini toplum yararının önüne koyan bütün yayın kuruluşlarının dikkatle denetlendiği, özellikle dizilerin, gündüz kuşağı programlarının ve yarışma içeriklerinin RTÜK aracılığıyla denetlenmesinin artırılarak, toplumsal yozlaşmaya sebebiyet veren yayınlara son verdiği bir düzen için çalışıyoruz. Bugün burada toplanmamızın bir başka sebebi ülkemizdeki bu zor şartlar altında çalışmaya gayret eden kendi kelimelerimizi, kendi, kavramlarımızı, kendi terimlerimizi, kadim değerlerimizden beslenen kültür dilini kullanması dolayısıyla Millî Gazetemizdir. Millî Gazete, Batı kalıpları içinde bir düşünce tarzı yerine, yerli ve millî olanı benimsemiştir. Diğer basın kuruluşlarını etkilemiş, birçok medya kuruluşu Millî Gazeteyi dikkate almak zorunda kalmıştır. 51 yılı geride bırakan Milli Gazete, asırları temsil edebilecek bir yayın ilkesiyle varlığını bugüne kadar getirmiş ve halen bu yürüyüşe devam etmektedir. Bu anlamda 12 Ocak günü gazetecilik heyecanıyla değil Hakk’ın ve haklının yanında olma düsturu olan bu gazetenin kuruluş günü bizim için bir bayram ve heyecan günüdür. 12 Ocak'ta bu mutluluğu ve heyecanı yeniden yaşatma ve yeşertme olarak görüyoruz. Millî Gazete’nin 1973’ten beri sürdürdüğü mücadele sonucunda insan hakları, inanç ve fikir özgürlüğü konusunda büyük mesafeler alınmış, insanlar kendi kavram ve terimleri ile düşünmeye, özgün hayat tarzımızı benimsemeye başlamıştır.
Türkiye'de Milli Gazete hariç tüm muhafazakar gazeteler Müslümanlığı yanlış temsil ettiler. Amerikancılığı, faizciliği Müslümanlara bir gereklilik olarak anlattılar. Birileri Amerika dedi birileri Rusya dedi ancak Milli Gazete bu millet için İslam Birliğini haykırmaya devam etti. ‘Hak Geldi Batıl Zail oldu' ayetiyle başlangıç yapmış ve 51 yıldır bu başlangıca sadakatsizlik yapmamıştır. Bu vesile ile bir kez daha yarım asrı geride bırakan yayın hayatı süresince her daim hak, hakikat ve adaletten taraf olan Milli Gazete’nin kuruluş yıl dönümünü tebrik ediyor; bugüne kadar emeği geçenleri hayırla yâd ediyor ve Milli Gazete ailesine başarılar diliyoruz.”