A Life Hospital Sivas, Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. A.Bahadır Çetin, göz kapağında çıkan tümör şikâyetiyle gelen bir hastanın ameliyatını başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Op. Dr. Çetin, “Göz kapağı onarımı özel bir önem taşır. Başarısız ve yetersiz onarımlar estetik kusurlara yol açmasının yanında; konjonktivit, keratit ve sonunda körlüğe kadar gidebilen ciddi komplikasyonlara neden olabilir” dedi.
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. A.Bahadır Çetin, “Deri, mukoza, kas, salgı bezi gibi birbirinden farklı dokulardan oluşan göz kapakları; gözün anatomik bütünlüğünün sağlanması ve görme işlevinin sürdürülmesi açısından hayati önem taşırlar. Birbirine yaklaşarak gözü travmalardan korur, göze giren ışığın miktarını ayarlar ve gözyaşı filminin yayılmasına yardımcı olur. Kapaklar gözleri ıslatmak, korumak ve göz yüzeyini temizlemek amacıyla özel olarak biçimlenmiş yüz derisinin devamıdır. Göz kapak derisi oldukça incedir” dedi.
Göz kapağı tümörleri hakkında bilgi veren Op. Dr. Çetin, göz kapaklarında çok değişik malign ya da benign (iyi ya da kötü huylu) tümör görülebildiğini dile getirerek, “Göz kapağında karşımıza çıkan lezyonlar; vücutta deri ile kaplı herhangi bir yerde de görülebilirler. Fakat; gerek histolojik özellikleri, gerekse tedavisinde uygulanan cerrahi prensipler açısından, vücudun diğer bölgelerindeki lokalize cilt lezyonlarından farklıdırlar. Bu tümörlerin olabildiğince küçük boyutlarda erken dönemde tanınması, benign ya da malign olduğunun kararlaştırılması son derece önemlidir. Yetersiz veya uygun olmayan tedavi sonucunda ciddi kozmetik, anatomik ve fonksiyonel anomaliler oluşturmaları; çevre dokulara yayılım yapabilmeleri, göz kapak tümörlerinin önemini arttırmaktadır. Benign lezyonlar tecrübeli bir göz tarafından klinik görüntü ve davranışlarıyla tanınabilmesine rağmen, biyopsi ile histopatolojik tanının konulması, ölümcül olabilen malign kapak tümörlerin erken tanınmasını ve tedavisini sağlamakta ve hayat kurtarıcı olmaktadır” diye konuştu.
BEN’LER DÜŞÜNÜLDÜĞÜ KADAR MASUM DEĞİL
Vücudun tüm bölgelerinde olabilen halk arasında ‘’ben’’ olarak isimlendirilen nevüslerin düşünüldüğü kadar her zaman masum olmadığını söyleyen Op. Dr. Çetin şöyle devam etti: “Mevcut olan ‘ben’ ilerleyen yıllarda büyüme, renk değiştirme, kanama veya ülserleşme, üzerindeki kılların dökülmesi gibi değişiklikler gösteriyorsa dikkatli olunmalı ve bir uzmana danışılmalıdır. Sonradan ortaya çıkan kitle veya ‘ben’ olarak nitelendirilen lezyonlar mutlaka değerlendirilmelidir. Benign olarak değerlendirdiğimiz ve büyüme, değişiklik göstermeyen lezyonlar takip edilmeli, fotoğraflanmalıdır. Bazı durumlarda eksizyon tıraşlama gerekmektedir. Malign tümörlerde tedavi cerrahidir. Tümör geniş olarak sağlam doku sınırı içerecek şekilde çıkartılır. Çıkartılan deri kenarına koter krio uygulması yapılır. Gereken durumlarda radyoterapi kemoterapi uygulanır. Kapak kitlelerinin tedavisinde, kitleyi ortadan kaldırmak temel amaç gibi görünmekle birlikte, esas amaç; gözün anatomik ve fizyolojik fonksiyonlarının devamının sağlanması, anatomik yapının ve kozmetik görüntünün korunmasıdır. Küçük tümörlerin rekonstrüksiyonunda primer onarım yeterli olurken büyük tümörlerde fleb kaydırması veya vücudun başka bir bölgesinden (kol içi- kulak arkası gibi) greft nakli gerekmektedir.” /Sultan Şehir/