Tarih: 14.12.2024 15:35

AYDINLIK YARINLAR İÇİN MİLLİ GÖRÜŞ

Facebook Twitter Linked-in

Saadet Partisi Sivas İl Başkanı Mehmet  Zahit Tokgöz, il ve ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. 

Tokgöz, 24 Kasım’da yapılan 9. Olağan Büyük Kongre’de Saadet Partisi Genel Başkanlığı görevine seçilen Mahmut Arıkan’a başarılar dileyerek konuşmasına başladı.  İl Başkanı Tokgöz, görevini Arıkan’a devreden hemşehrimiz Temel Karamollaoğlu’na da Milli Görüş davasına verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür etti. 

Türkiye’nin sorunlarını dile getiren İl Başkanı Tokgöz,  “Türkiye’nin en önemli sorunları sıralamasında bir numarada adalet devamında ise liyakat ve maneviyat problemi var.  Devletin dini adalettir ve hayatımızda ve devlet yönetiminde adalet olmadığı sürece hiçbir durumun sürekliliğini sağlaması mümkün değil. Büyük kavgalar tamamen adaletsizlikten kaynaklanmıştır. Gerek dünya siyasetinde gerekse ülkemizde bir numaralı problem adalettir. Bundan dolayı hem dünya çok karışıktır hem de milletimiz hak ettiği konforda yaşayamamaktadır. Arkasından liyakat konusu çok önemli. İdarecilerimizin görevlendirilmesinde ehil kadrolar oluşturulamadığı için ülkemizin en büyük problemlerinden birisi olmuştur. Bizim için önemli konulardan birisi de maneviyat. İslam güzel ahlaktır. Yani insanlar elbette namaz kılmalıdır, oruç tutmalıdır diğer ibadetlerini yapmalıdır fakat bir Müslüman yalan söyleyemez, rüşvet alamaz-veremez, yetim hakkını asla yiyemez. Dolayısıyla bizim manevi problemlerden kastımız asıl budur. Ülkemizin de dünyanın da ana problemi bu 3 ana başlıktaki boşluktur” dedi. 

MEVCUT İKTİDAR KÜRESEL GÜÇLERİN OYUNLARINA ALET OLUYOR

Dünya nüfusunun 8 milyara yaklaştığının altını çizen Tokgöz, “Bütün milletler birbiriyle ilişki içerisindeler. Dolayısıyla böyle bir kompozisyonda yönetici iradenin olmaması mümkün değil. Bizim yaşadığımız bu yıllarda batıl zihniyetler olarak tarif ettiğimiz; hakkı, adaleti gözetmeyen insanların maalesef güçlü olduğunu görüyoruz. Bu zihniyetler insanları yönetirken teknolojinin son imkanlarını kullanıyor ve insanların bilinçaltını kontrol ediyorlar. Dolayısıyla büyük bir manipülasyon dönemi yaşıyoruz. Bunu bir değişik boyutuyla ülkemizde de yaşıyoruz. Ben algı yönetimlerinin çok üst seviyede olduğuna inanıyorum. Bunların en büyük göstergelerinden birisi de insanımıza çok fazla özgüvensizlik aşılanmaya çalışılıyor. Milli ve manevi değerler adeta sömürülerek, toplum kamplaştırılarak adil düşüncesinden ve maneviyatından koparılıyor. Bunu bizim Siyonizm olarak tarif ettiğimiz grup yapıyor. Bu işin ele başı da terör devleti İsrail’dir. Mevcut iktidarı da biz ‘iş birlikçi’ olarak tarif ediyoruz. Elbette bu yöneticiler bizim kardeşlerimiz, aynı toplumu paylaşıyoruz ama bilerek veya bilmeyerek bu küresel güçlerin oyunlarına alet oluyorlar. Gerçek ve hakikat yönetimini sağlayamıyorlar” ifadelerini kullandı. 

Sivas’ın en büyük sorunlarının başında göçün geldiğini kaydeden Tokgöz, durumun vahametini istatistiki veriler üzerinden açıkladı. 

KÖYLERİMİZ BOŞALTILIYOR

Tokgöz, “Aslında göç problemini sadece Sivas’ın değil Anadolu’nun bir problemi olarak görüyorum. Bunda da idarecileri mesul tutuyorum. 2000  yılından 2020 yılına kadar aldığım verilere göre bu 20 yıl içinde Sivas’ın nüfusu 755 binden 635 bine düştü.  Türkiye’nin nüfusu da 65 milyondan 80 milyonun üzerine çıktı. Sivas olarak nüfus almamız gerekirken ciddi oranda nüfus kaybetmişiz. Ancak ben ilin toplam nüfusunun kaybedilmesinden ziyade dikkatlerinizi tarımsal nüfusa çekmek istiyorum. Bizim 2000 yılında Sivas’ın yüzde 56’sı şehir merkezinde yaşarken yüzde 44’ü de kırsalda yaşayan nüfus olarak kayıtlara geçmişti. 2020’de şehir merkezlerindeki nüfus yüzde 75’e çıkarken  kırsaldaki nüfusumuz ise yüzde 25’e düştü. Dolayısıyla hükümetin genel yaklaşımında tarımı ve hayvancılığı sıkıntılı zamanlara sokmanın planlı şekilde işletildiğini görüyorum ve asla iyi niyetli bir yaklaşım olarak görmüyorum. Bütçenin yüzde 1’i tarım ve hayvancılığa ayrılması gerekirken bunun 5’te 1’i dahi 2025 bütçesinde işlenmemiş durumda. Böyle olunca bizim köylerimiz boşaltılıyor. Zaman zaman ilçelerimize, köylerimize gidiyoruz. Bir yerleşim yerine gittiğinizde ne görmek istersiniz? İnsanların yüzü gülsün, sokaklarımıza çocuklar, gençler olsun isteriz. Bizim büyük ilçelerimizde dahi böyle tablo yok. Köylerimizde hiç yok. Ben 1-2 ilçemizin verilerini paylaşarak bu konuyu izah etmeye çalışayım. Şarkışla en büyük ilçelerimizden birisi. 2000 yılında nüfusu 49 bin iken 2020 yılında 38 bine düşmüş. Özellikle dikkat çekmek istediğim ise şu: Şarkışla’nın 2020 yılında kırsal nüfusu 28 bin 600 iken 2020’de 14 bin 400’e düşmüş. Yıldızeli’nin 2000 yılında nüfusu 76 bin iken 2021 verisi 30 bine düşmüş. Daha da vahimi kırsal nüfusu 60 bin iken 23 bine düşmüş. Köylerde yüzde 60-70’lerde bir nüfus kaybı var. İşin daha vahim tarafı köylerimizde yaş ortalaması 60. Bunların çeşitli gerekçeleri var ama siz koskoca devletsiniz, bu tehlikeyi öngörüp gerekçeleri önlemeniz lazım. Bizim politikalarımız kırsalda insanımızı toprağında doyurmak toprağında mutlu etmek üzerine olmalıdır” şeklinde konuştu. 

AYDINLIK YARINLARIN ÇÖZÜMÜ MİLLİ GÖRÜŞ’TE

Türkiye’nin bulunduğu tüm koşullara rağmen vatandaşlardan umutsuz olmamalarını isteyen Tokgöz, “Evet resim çok karanlık, Türkiye’nin hali çok umutsuz ama biz Milli Görüşçüler olarak inanışımızı ve siyasetimizi uyguladığımızda Türkiye’mizde çok kısa sürede insanımızın çok mutlu olacağına ve refaha kavuşacağına inanıyoruz. Bu millette bu ateşin olduğuna inanıyoruz. Hiç kimse umutsuz olmasın. Aydınlık yarınların çözümü Milli Görüş’te. Kimse inancını ümidini kaybetmesin. Bunun için çalışan büyük bir Saadet Partisi teşkilatı var. Herkesi de bizleri desteklemeye davet ediyorum” ifadelerine yer verdi. 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —