Aşık Veysel Müzesi´nde "uzun ince" bir yolculuk

Aşık Veysel Müzesi´nde "uzun ince" bir yolculuk

Dünyaca ünlü halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu´nun müzeye çevrilen evinde oluşturulan "Karanlık Oda", ziyaretçilerini adeta, o ünlü deyişindeki gibi "uzun ince bir yolculuğa" çıkarıyor

Sivas´ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyündeki Aşık Veysel Müzesi, ziyaretçilerine ünlü ozanın gönül dünyasının kapılarını açıyor.

Büyük ozanın müzeye çevrilen evini ve hemen yanına yapılan ek binadaki müzeyi gezenler, adeta "uzun ince bir yolculuğa" çıkıyor.

Müze ev ile ek bina arasında bağlantıyı sağlayan ve "Karanlık Oda" adı verilen bölümde görme engelliler için braille alfabesiyle yazılan "Uzun İnce Bir Yoldayım" sözü yer alırken, diğer ziyaretçiler için ise karanlıkta 2-3 saniye, enstalasyon sanatı (yerleştirme sanatı) sayesinde Aşık Veysel heykeli beliriyor.

Görme engelliler ve diğer vatandaşlar için her türlü ayrıntının düşünüldüğü müzede, Aşık Veysel´in yatağı, radyosu, kıyafetleri ve birçok kişisel eşyası ile sazları ve bal mumumdan yapılan heykeli de yer alıyor.

Ziyaretçiler, Aşık Veysel´in kendi sesinden bir televizyon kanalının yaptığı röportajı dinlerken, ünlü ozanın İngilizce alt yazılı ve işitme engelliler için özel olarak hazırlanan belgeseli de izleyebiliyor.

Şarkışla Kaymakamı Akif Pektaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Aşık Veysel´in köyü Sivrialan´ın Anadolu´nun bağrında gönül erenlerinin bulunduğu kutlu bir diyar olduğunu söyledi.

Aşık Veysel Müzesi´nde büyük ozanın yaşam tarzına ilişkin eşyaların görülebildiğini aktaran Pektaş, "Gönül insanının aynı zamanda mütevazi bir yaşam sürdüğünü de buraya gelen ziyaretçilere göstermiş oluyoruz. Çünkü insanlar Aşık Veysel´i tanımadan, onun dünya görüşünü benimsemeden sadece kuru kuruya bir bilgi edindiklerinde belki de çok zengin bir dünya yaşantısı sürdürdüğünü düşünebilirler" dedi.

Her yıl Şarkışla ilçesinde Aşık Veysel ile ilgili bir festival tertip edildiğini ve bu festivale gerek Türkiye´den gerekse uluslararası düzeyde pek çok katılımcının geldiğini,  aynı zamanda büyük ozanın mart ayında ölüm yıl dönümünde mezarı başında anıldığını anımsatan Pektaş, "Onun bize bıraktığı emaneti yad etmek için bir araya geliyoruz, bu vesileyle bu müze inşa edildi" diye konuştu. 

- "HER İNSAN BAKAR AMA HER İNSAN GÖREMEZ"

İnsanlara aşıklık kültürünü benimsetmek ve bu kültürün de devamını yine gelecek nesillere aktarabilmek noktasında böyle bir yapı ortaya çıktığını dile getiren Pektaş, şunları kaydetti:

"Bu değerin muhafazası ve gelecek nesillere aktarılması noktasında çaba sarf ediyoruz. Bakmak ve görmek ayrı kavramlar, aslında Aşık Veysel´in özünde biz bu iki kavramın detayını görüyoruz. Her insan bakar ama her insan göremez. Aşık Veysel gönül gözüyle görebilen ender insanlardan biriydi. Bu iki müze arasında bağlantıyı sağlayan karanlık odada insanlara Aşık Veysel´in o manevi ruhunu, duygusunu en azından anımsatabilmek amacıyla düşünülmüş bir alan. Buradan insanlar geçerken dünya gözüyle değil, manevi gözle görebilmenin ne kadar önemli olduğunu bir nebze olsun hatırlayabilme düşüncesiyle böyle bir çalışma yapılmış. Oradan geçerken aynı zamanda görme özürlü insanlarımız için de ´uzun ince bir yoldayım´ ibaresi yer alıyor. Günlük hayatta da pek çok kez ifade edilir, uzun ince bir yol, şairimizin ifade ettiği gibi."

- "BURASI VEYSEL´İ ANLATAN KÜÇÜK BİR DÜNYA"

Sivrialan Köyü Muhtarı Mustafa Çam ise Aşık Veysel Şatıroğlu´nu "dünyaya mal olmuş ünlü bir ozan" şeklinde tanımladı.

Büyük Ozan Aşık Veysel Şatıroğlu´nun yaşadığı evin müzeye dönüştürüldüğü ve burada bazı restorasyon çalışmaları yapıldığını söyleyen Çam, ek müze binasının ise tamamen görme engelliler için dizayn edildiğini aktardı.

Müze ev ile ek bina arasında bağlantıyı sağlayan karanlık oda hakkında da bilgiler veren Çam, "Burası aslında Aşık Veysel´in dünyasını anlatan bir oda. Burası hem amalar hem de gören insanlar için düşünülmüş. Gören insanlar, o karanlık dünyadan görmeyen insanların nasıl geçtiğini ve nasıl bir duygu içerisinde olduklarını anlıyor. Burası Veysel´i anlatan küçük bir dünya" ifadelerini kullandı.

Çam, müzeyi gezenlerin duygu dolu anlar yaşadıklarını, özellikle karanlık odada bulunan ve braille alfabesiyle yazılan "Uzun İnce Bir Yoldayım" sözünün ilgi odağı olduğunu sözlerine ekledi.