Sivas’ta doğada kendiliğinden yetişen alıç meyvesinden yapılan sirkenin bir çok sağlık problemine iyi geldiği düşünülüyor. Doğada kendiliğinden yetişen meyve, vatandaşalar tarafından toplanarak bir gün suda bekletiliyor. Daha sorasında kaya tuzu, nohut, bal ve limon katılarak hazırlanan alıç sirkesi oda sıcaklığında karanlık bir ortamda bekletiliyor. Alıçların dibe çökene kadar 2 günde bir karıştırılan alıçlar, 60 ila 90 gün arasında sirkeye dönüşüyor.
Kanseri önlediği, kalp damar hastalıklarına iyi geldiği, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, şeker hastalığını ve tansiyonu dengelediği konusunda bilimsel çalışmalarla kanıtlanan alıç meyvesinin sirkesi sene boyu tüketilebiliyor. Su ile karıştırılarak tüketilen Alıç sirkesinin mide problemi olan vatandaşlar tok karnına veya uyumadan önce tüketilmesi öneriliyor.
“Alıç bir C vitamini deposu”
Sosyolog ve Aile Danışmanı Ziya Soybayraktar, doğada kendiliğinden yetişen bu meyvenin yararlarına değinerek, “Tabiatta şifa kaynağı olarak çok şey var ama insanlar bunun pek farkında değil. Sivas’ta alıç, kuşburnu, karamuk gibi doğada yetişen meyveler, sebzeler, küçük bitkiler şifa dağıtan kaynaklar. Alıçta bunlardan bir tanesi ve en önemlisi. Alıç bir C vitamini deposu. Özellikle Sivas’ın ekolojik, iklimsel yapısı alıca kendisine has bir aroma katıyor, alıcın özelliğini daha da artırıyor. Bilimsel çalışmalarda alıç; kalp damar hastalarında çok faydalı olduğu, kanseri önlediği, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, şeker hastalığını ve tansiyonu dengelediği ile ilgili bilimsel çalışmalar var” dedi.
“Dağlardan topladığımız alıçla sirke yapıyoruz”
Soybayraktar, alıç sirkesinin son yıllarda daha fazla önem kazındığını belirtip, “Bunları topluyoruz, getirip yıkıyoruz. Sivaslıların hepsi bilir ki bu mevsimde alıç ipe takılır ve tüketilir ama son yıllarda alıç sirkesinin kıymeti anlaşılınca insanlar sirkesini yapmaya başladı. Ben kalp damar hastasıyım. Bunun çok faydalı olduğunu ve kendimde faydalarını görünce her yıl dağlardan topladığımız alıçla sirke yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Aç karnına tüketilmesini öneriliyor”
Soybayraktar, alıç sirkesinin aç karnına tüketilmesi gerektiğini ifade edip, “Dağdan topladığımız alıçları bir gün öncesinden suya koyuyoruz ve bir gün boyunca bekliyor. Ertesi gün suda beklettiğimiz alıcı yıkıyoruz. Daha sonrasında yapacağımız kabın yarısı kadar alıç koyuyoruz. Daha sonra bir buçuk yemek kaşığı kaya tuzu ilave ediyoruz. İçerisine mayalanması için 10-15 adet nohut koyuyoruz. Daha sonrasında isteğe bağlı şeker ya da bal koyuyoruz. Daha sonrasında yarım limonu da sirkemizin içerisine koyuyoruz, yüzecek şekle gelene kadar su ilave ettikten sonra azını hava alacak şekilde bezle kapatıyoruz. O da sıcaklığında karanlık bir alanda beklettiğimiz alıç sirkesini tabana çökene kadar 2 günde bir karıştırıyoruz. Alıç tabana çöktükten sonra 60 ila 90 gün arasında sirkemiz kullanıma hazır oluyor. Sirkeyi kullanırken dikkat edilmesi gereken şey, uzmanlar bunu aç karnına tüketilmesini öneriyorlar. Çay bardağının yarısına kadar sirke koyup üzerine su ilave ederek içmeleri önerilir. Ama mide ile alakalı sorunu olan vatandaşlarımız yemeklerden sonra veya uyumadan önce içerlerse aynı şifayı bulacaklardır” diye konuştu.