Tarih: 14.03.2020 18:08

SES, her türlü desteğe hazır

Facebook Twitter Linked-in

Naci YILDIZ

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Sivas Şube Eş Başkanı Özgür Baştürk, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla sendika binasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Konuşmasının önemli bir bölümünü koronavirüse ayıran Baştürk, önemli tespitlerde bulundu.

Tıp Bayramı’nın geçmişine değinerek sözlerine başlayan Baştürk, “1827 yılında Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'nin kuruluş yıldönümü ve 1919 da Sivas Kongresinde tıbbiyeli Hikmet Boran önderliğinde, tıp camiasının emperyalist güçlerin karşısına resmen çıkışı nedeniyle bugün Tıp Bayramı olarak kutlanmaktadır. Ancak oldukça uzun yıllardır biz bugün sağlıkta yaşanan sorunlara, yanlış sağlık politikalarına ve bunlardan en can alıcı olanı sağlıkta şiddete karşı mücadele günü olmuştur” dedi.

MİTİNG İPTAL EDİLDİ

SES’in geçmişten bugüne, bir yanıyla sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ekonomik, özlük ve demokratik haklarını savunurken aynı zamanda toplumun sağlık ve sosyal hizmet hakkı mücadelesinde de yerini aldığını kaydeden Baştürk, “Bugün de toplum sağlığı konusundaki tutumumuzdan kaynaklı olarak sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin temel hakları için yapacağımız 15 Mart mitingini toplum sağlığını gözeterek geçici olarak iptal ettik. 15 Mart mitinginin başta gelen taleplerinden biri de toplumun sağlık ve sosyal hizmet hakkı idi. Ülkemizde bir dizi tedbir alınmasına yol açan koronavirüs nedeniyle de şu anda özellikle biz sağlık emekçilerinin tek ve en nemli gündemi virüsten korunmak, toplumu bilinçlendirmek ve virüsten kaynaklı olası salgının önlenmesi meselesi olmuştur. Genel merkezimiz bu konuya ilişkin daha önce birkaç açıklama yapmıştı. Yine birçok örgüt ve kurum da çok sayıda açıklama yaptı. Çok sayıda açıklamanın yapılması, çok fazla karmaşa yaratmaktadır. Olması gereken Sağlık Bakanlığı’nın ve ilgili kurumların bu süreci sağlık emek ve meslek örgütleri ile birlikte şeffaf yürütmesidir” diye konuştu.

ŞEFFAFLIK ÇOK ÖNEMLİ

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ülkemizde virüsün yayılma riskinin çok yüksek olduğunu söylemesinin ardından ilk vakanın tespitinin yapıldığını kaydeden Baştürk, “Dünya Sağlık Örgütü de yayılmaya bağlı olarak pandemi ilan etti. Halkımız büyük bir panik ile marketlere, eczanelere akın etti, kolonya, alkollü mendil, dezenfektan vb. hızla karaborsaya dönüştü. Okulların tatil edilmesi, etkinlik iptalleri ve bir dizi eylem hastalığa karşı bireysel olarak hangi önlemler alacağımız gündemi işgal etti. Özetle dünyada ve Türkiye’de toplumsallığımızın, demokrasimizin, insan haklarına verdiğimiz önemin, sağlık sistemimizin, sağlık alt yapımızın, ekonomik olarak neleri göze alabileceğimizin sınandığı günlerdeyiz. Covid-19 pandemisi ile ilgili şeffaf olmak yapılacak ilk şey. Bilim insanlarının ortaklaştığı önlemler ve tedavi yaklaşımlarının esas alındığı bir yol izlemek sadece bizlere değil, tüm dünyaya olumlu olarak yansıyacaktır. Bu bakımından gerek Sağlık Bakanlığı yetkilileri, gerekse tüm sorumlu kişiler tarafından doğru ve bilimsel açıklama ve yönlendirmelerin yapılması oldukça önemlidir” açıklamasında bulundu.

SES  Sivas Şube Eş Başkanı Özgür Baştürk, konuşmasını şu şekilde devam ettirdi: “Salgınla ilgili olarak sağlık alanındaki tüm örgütlerle, meslek odaları ve sendikalarla iş birliğinin oldukça önemli olduğu günlerdeyiz. Kızamık salgınında olduğu gibi başta sendikamız SES ve TTB olmak üzere sağlık örgütlerini yok sayan Bakanlık anlayışının salgının kontrolünü zorlaştıracağı göz önünde bulundurulmalıdır.  Önlemler konusunda en etkili olanlar başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere tüm sağlık otoriteleri tarafından paylaşılıyor ve yeni elde edilen bilgilere göre güncelleniyor. Solunum yolu enfeksiyonlarının bulaşma riskini azaltmak için yapılan öneriler yeni koronavirüs hastalığı için de geçerlidir. Ek olarak iyi beslenme ve dinlenmenin sağlanması ve aşırı çalışmadan kaçınılması vb. söylenebilir. Bunlardan daha sihirli, hastalığı kısa sürede yok eden önlemlerin olmadığı bilinmelidir. Asıl olanın ortaklaşılan bu önlemlerin ne kadar yaşama geçirildiğidir.  Tüm enfeksiyon hastalıklarında olduğu gibi Covid-19 salgınında da bağışıklık sisteminin güçlü olması ana belirleyicidir. Kötü beslenen, daha kalabalık ve kötü barınma koşullarında yaşayanlar, aşırı çalışan ve dinlenme olanağı olmayan insanlar enfeksiyonlara karşı daha savunmasızdır.  Tüm bunlara sağlık hizmetlerine erişimi de eklemeliyiz. Önlemler konusunda mutlaka altını çizmemiz gereken, önlemler konusunda olanaklara sahip olma gerçekliğidir. Toplumun tüm kesimleri için sıralanan önlemleri yaşama geçirecek olanaklara sahip miyiz? Olanakların yaratılması konusunda kamunun (devletin) bir an önce devreye girmesi gerekmektedir. Özellikle riskli grupların beslenmesi, barınma koşulları başta olmak üzere yaşam koşullarını güçlendirme öncelikler arasında yer almalıdır.  Eğer toplumsallığımızı koruyabilir ve önlemleri sadece kendimiz için değil herkes için, ötekileştirdiklerimiz için, özellikle yoksullar, mülteciler-göçmenler-zorla yerinden edilenler, kronik hastalar, engelliler, mahpuslar vb. dezavantajlı toplum kesimleri için sağlayabilirsek ve özen gösterebilirsek salgını en az kayıp ile atlatırız. Bu anlamda bu günler toplumsal ve bireysel olarak kendimizi koruyacağımız ve güçlendireceğimiz günler olmak zorunda.”

“SAĞLIK EMEKÇİLERİ İÇİN ÖZEL ÖNLEMLER ALINMALIYDI”

Covid-19 salgını ile ilgili yapılan açıklamalarla alınan önlemlerin kamuoyu ile paylaşıldığını kaydeden Baştürk, “Bugüne kadar açıklanan önlemler içerisinde sağlık çalışanlarının durumuna ilişkin yeterli açıklamalar yapılmadı. Oysa yapılmalı ve sağlık emekçileri için özel önlemler alınmalıydı. Çünkü biliyoruz ki hastalıkla mücadelede önemli bir yerde duran ama aynı zamanda en fazla riske maruz kalacak olanlar sağlık emekçileridir.  Çin’de, İtalya’da, İran’da hayatını hasta iyileştirmek için kaybeden onlarca sağlık çalışanı bu gerçeği bir kez daha ne yazık ki tüm dünyaya gösterdi.  Biliyoruz ki salgın durumları hele de küresel düzeye ulaşmış salgınlar sağlık kurumları için olağandışı durum ilanı olarak gündeme gelir.  Sağlık hizmetlerinde olağandışı durum ilan edilmesi ise sağlık emekçilerinin çalışmalarıyla ilgili de belli yükümlülükleri beraberinde getirmektedir.  Bizler sağlık emekçileri olarak bu salgından tüm toplum olarak en az kayıpla çıkmak için elimizden gelen her çabayı harcamaya hazırız. Yıllarca yaptığımız gibi yine özverili çalışmaya devam edeceğiz. Ama bugüne kadar Covid-19 hazırlıkları kapsamında yaşananlar, hastanelerimizde karşılaştıklarımız nedeniyle olağanüstü durumun hastanelerimizde yeterince iyi yönetilemeyeceği konusunda ciddi endişeler taşımaktayız.  Yıllardır liyakat ve kariyer ilkeleri hiçe sayılarak yapılan atama ve görevlendirmelerle bizleri yönetenlerin normal dönemlerde bile yönetim becerilerindeki zafiyetlerinin kriz dönemlerinde nasıl bir hal alacağı da endişe nedenlerimiz arasında. Özetle sağlık çalışanlarının sağlığı açısından olağan dışı durum koşullarının sağlanması en öncelikli ve vazgeçilmez işler arasındadır. Sağlık emekçilerinin yaşadığı her hangi bir olumsuzlukta sendikamız ile temas kurmaları önemlidir. Bu krizden en az etkilenerek başa çıkabilmek için; tüm sağlık örgütlerinin görüşü alınmalı, planlama ve önlemler konusunda söz hakkı verilmelidir.  Ülkemizde tüm kurum ve kuruluşlar acil eylem planlarına göre hareket etmeli, hastanelerde acil sağlık hizmeti ve klinik hizmetlerini güçlendirici önlemler başlatılmalıdır.  Çalışanların maddi koşulları desteklenmeli, duruma özgü acil hizmet ödeneği gibi ödeneklerle motive edilmesi sağlanmalıdır.  Sağlık insan gücünün artırılması için acil önlemler alınmalıdır. Salgın döneminde fazla çalışma yasaklanmalıdır.  Sağlık çalışanları aşamalı olarak idari izinlerle dinlendirilmeli yedekte bir sağlık gücü oluşturulmalıdır.  Bilinmelidir ki sağlığımız ile ilgili gerekli önlemlerin alınması sağlık emekçilerinin örgütlü gücü ve mücadelesi ile mümkün olacaktır. Sendikamız bu konuda sağlık emekçilerini gerekli tüm önlemlerin alınması için birlikte mücadele etmeye ve sağlığımıza sahip çıkmaya çağırmaktadır”  açıklamasında bulundu.

İZLEME HEYETİ OLUŞTURULDU

Sağlık İl Müdürü Fethullah Selçuk Moğulkoç’un çağrısı üzerine dün sağlıkta şiddet ve koronaviris konulu basın toplantısına katıldıklarını açıklayan Baştürk, “Sağlık müdürümüz tarafından, ilimizde henüz pozitif bir vaka tespiti yapılmadığı, bu konuda rehber hastanenin Sivas Numune hastanesi olduğu ve ilimizde halkın Sivas Valiliğince tek kaynaktan bilgilendirileceği kararı alındığı kamuoyuyla paylaşıldı. Sağlık emekçilerinin yaşadıkları herhangi bir olumsuzlukta sendikamız ile iletişime geçmeleri önemlidir. Sendikamız Covid-19 virüsü ile ilgili yapılan çalışmalarda sağlık emekçileri ile ilgili alınacak önlemleri takip etmek, bu konuda yaşanan eksikleri raporlamak, müdahale edebilmek ve sağlık emekçileriyle dayanışmayı güçlendirmek için genel merkezimizde bir İzleme Heyeti oluşturmuştur. Sağlıklı bir çalışmanın yürütülebilmesi için şubemizde de bir komisyon kuracak ve ilimizde toplum sağlığı, sağlık çalışanların sağlığı ve güvenliği açısından tespit edilen sorunların gecikmeksizin yazılı olarak Genel Merkezimize bildirilmesini sağlayacağız. Bu anlamda sağlık emekçilerinin yaşadıkları eksiklik ve sorun durumlarında şubemizce kurulacak komisyonla iletişime geçmeleri önemlidir” ifadelerine yer verdi.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —